Sonbahar, yani hazan mevsimi... Hazana çoğumuz hüzünle bakarız. Güneş daha az ısıtır, ağaçlar yapraklarını, insanlar saçlarını döker. Evet, hüznü var, stresi var ama kışın çileli günlerinin kapıya dayanması öncesinde doyumsuz güzellikler sunan müthiş bir geçiş dönemidir de aynı zamanda. Uzmanlar sonbaharla gelen stresin, yorgunluğun atlatılması için kendi alanlarına dair çeşitli tavsiyeler verecek mutlaka ama benim tavsiyem, ‘dolaşın’ olacak. Bazı yapraklarını dökmeye başlayan, bazıları adını koyamadığımız güzellikte renge bürünmüş, buna rağmen inatla yeşil yapraklarını korumaya çalışan ağaçlar, bu yaprakların aksinin düştüğü güller, nehirler... Yazın yakıcı sıcağında yapamadığınız doğa yürüyüşlerini yapmak, güneş batarken gökyüzünün büründüğü o turuncuyla kahverengi arasında renkte fotoğraflar çekmek, güneşin batışını seyretmek kendinizi yenilenmiş hissetmenizi sağlayacak. Deniz kenarında ve tekrar yenilenen çimlerde, otlarda yürümek de negatif elektriğin atılmasına bire bir... 

CANAN ERASLAN