Sağlıklı bir hayat için bu reçeteleri uygulamaktan başka çarenin olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Karakaya, “Günümüzde yaşam tarzının ve yemek alışkanlıklarını değişmesi ciddi olumsuzluklara neden oluyor. Bu kişinin sağlığına ciddi zarar veriyor. Ayrıca hastalıklar için devlet sağlık harcamalarına ciddi kaynaklar ayrılıyor.” dedi. Karakaya, Türkiye'nin de içinde bulunduğu birçok ülkede bu kuralların tamamını hayatan geçiren insan sayısının bin kişide 1 olduğunu vurguladı.

Bu kuralların hayata tatbik edilmesiyle birçok sorunun hekime gitmeden ya da ilaca başvurmadan çözüleceğini anlatan Karakaya, “7 altın kural kalp damar hastalıklarının korunmasının ötesinde bir anlam kazandı. Kanser gibi bir hastalığı engellemede de temel unsur.” diye konuştu. ABD’de 13 bin üzerinde kişiyle çalışma yapıldığını, bu kuralların hayata uyarlanmasının olumlu sonuçlarını kısa sürede gösterdiğini belirten Karakaya, şöyle devam etti: “Örneğin, altı veya daha çok risk faktörü ideal düzeyde seyreden insanlarda kalp sağlığında iyileşme hem de kanser gelişiminde yarı yarıya azalma olduğu sonucuna varıldı. Sadece dört risk faktörüne ait değerleri ideal düzeyde olan kişilerde ise kanser riski yüzde 33 oranında azaldı. Bunlar ciddi sonuçlar.”

Şu anda Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelerde her bin kişiden sadece birinin tüm şartları ideal düzeylerde tutabildiğini vurgulayan Karakaya'ya göre, bilinçlenme çok önemli. İnsanlarda farkındalık artırılmalı. Yaparlarsa neleri kazanacakları, yapmazlarsa nasıl zarar görecekleri iyi anlatılmalı.

        VÜCUDUNUZU BU DEĞERLERLE UYUMLU HALE GETİRİN

        Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Osman Karakaya'nın verdiği bilgiye göre 7 altın kural için gerekli değerler şöyle:

    1- Fiziksel aktivite: Haftada bir en az 75 dakika şiddetli fiziksel aktivite ya da haftada 150 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalı.
    2- Sağlıklı vücut kitle indeksi (VKİ): <25 kg/m2 olmalı.
    3- Diyet: Sağlıklı bir beslenme rejimi ve yaşam tarzını benimsenmeli.
    4- Kolesterol: Total kolesterol düzeyi < 200 mg/dl olmalı.
    5- Kan basıncı: Sistolik <120 mmHg ve diyastolik ≤ 80 mmHg olmalı.
    6- Kan şekeri: Glikoz açlık seviyeleri <100mg/dl olmalı.
    7- Sigara: Hiç içilmemeli veya son 12 ay içinde sigarayı bırakmış olunmalı.

        ALMANYA'DA HAZIRLANAN RAPOR

Diğer yandan Almanya Kanserle Mücadele Derneği’nin (DKG) Federal Meclis’e sunduğu Almanya'daki kanser araştırmalarına ilişkin raporunda, 7 altın kuraldan biri olan aşırı kilonun kanser riskini artırdığı belirtildi. Raporda şişmanlığın, yakın gelecekte ölümlerin artmasında önemli bir unsur olacağı vurgulandı. Raporda şişmanlığın, kadınlarda rahim, meme, göğüs, safra kesesi ve kalın bağırsak kanserini tetiklediği bilgisi yer aldı. Özellikle yağlı yiyecek tüketmenin, kalın bağırsak ve prostat kanseri riskini artırdığı vurgulandı. Alkol, kalorili yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi ile birlikte az hareket etmenin vücuttaki yağ oranını artırdığına dikkat çeken araştırmacılar, günlük yağ tüketiminin toplam enerjinin yüzde 30'nu geçmemesi gerektiğini belirtti. Raporda, bazı yiyeceklerdeki gizli yağ miktarına dikkat edilmesi konusunda da uyarılar yer aldı. Raporda, çikolata gibi kakaolu tatlı yiyecekler, süt ve süt ürünleri, et, sosis ve salam gibi gıdalarda bulunan yağların dikkatlerden kaçtığı belirtildi.

        HOLLANDA'DA YAPILAN ARAŞTIRMA

Hollanda menşeli Hoorn çalışmasının sonuçları da bu bilgileri teyit ediyor. Sonuçlar, Diabetologia isimli derginin 2013 Mart sayısında yer aldı. Çalışma için metabolik sendrom ve şeker hastaları 20 yıl süreyle takip edildi. Araştırma, açlık proinsülin düzeyleri ile kanser oranları arasında doğrudan ilişki olduğu ortaya koydu. Proinsülin, vücutta kan şekerinin düzenlenmesinin sorumlu insülin hormonunun öncüsü olan bir hormon olarak biliniyor.