Dini, manevi ve tıbbi nedenlerle yapılan sünnetin, “ penisi saran sünnet derisi denen içi mukoza kaplı deri parçasının kesilerek çıkarılması” işlemi olduğunu ifade eden Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Osman Gereklioğlu, “Sünnetin bir cerrahi girişim olarak 6 bin yıl önce uygulandığına dair izler vardır. Eski Mısır döneminde Ank-Mahor tapınağındaki duvar kabartmalarında tarif edilmiştir. “dedi.

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Osman Gereklioğlu, “Daha sonra Musevilerin “Brit-milah ya da bris-milah” adını verdikleri dini törenle, çocuklarına uygulamaya başladıkları sünnetin, tüm İslam dünyasında da dinsel amaçlı olarak yaygınlaştığı, Afrika ve Avustralya’da bazı kabilelerde de geleneksel olarak görüldüğü” bilgisini verdi.

Sünnetin yararları

Dünya tarihinde üzerinde en çok tartışılan, en eski cerrahi müdahalelerden birisi olan sünnetin, belirli bölgelerde dini ve kültürel inançlar sebebiyle , bazen de tıbben yararlı olduğu düşünülerek yapıldığını vurgulayan Op.Dr  Osman Gereklioğlu,  sünnetin yararlarını da sıraladı.

Gereklioğlu;  “Sünnet, penis kanseri gelişme riskini azalttığı gibi AIDS türü cinsel yolla da bulaşan hastalıkların geçişini önler. Sünnetli kişilerin eşlerinde rahim ağzı kanseri riskinin de azaldığı gözlemlenmiştir. Sünnet idrar yollarında  enfeksiyon gelişme ihtimalini 10 kata kadar azaltır.”diye konuştu.  Gereklioğlu, “Kanama bozukluğu olan çocuklarla, işeme deliğinin aşağıda olması, mikropenis gibi anomalilerde ise sünnet derisi düzeltme ameliyatlarında kullanılacağı için yapılmamalıdır” uyarısında da bulundu.

Toplu sünnet sağlıklı değil

Sünnetin çok önemli bir ameliyat olduğunu, bu yüzden cerrahi işlemin, tam donanımlı hastane koşullarında ve hatta ameliyathanede yapılması gerektiğini vurgulayan Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Osman Gereklioğlu, şöyle dedi:

“Halen pek çok sağlık kurumunda lokal ve genel anestezi ile sünnet yapılmaktadır. Ancak, son yıllarda genel anestezi konusunda artık bir fikir birliği oluşmuştur. Eskiden, özellikle ilk bir ay içinde yeni doğan bebeğin ağrı duymayacağı düşüncesiyle, anestezisiz sünnet yapan cerrahlar mevcutken, yoğun klinik araştırmalar bu tezin yanlışlığını ortaya koymuş ve bugün, anestezisiz sünnet yapma görüşü bilimsel olarak reddedilmiştir. Toplu yapılan sünnetlerde, her çocuğa gerekli duygusal ve teknik özenin gösterilmesi, her çocuk için ayrı steril alet temini imkansızdır. Ayrıca kargaşa ortamında komplikasyonların oluşma ihtimali daha fazladır. Bu sebeplerle, toplu sünnet uygulamasından kaçınılmalıdır.”

Hangi komplikasyonlar gelişebilir?

Op.Dr.Gereklioğlu, uygun olmayan sağlık koşullarında yapılan sünnetlerden sonra ise komplikasyonlar daha çok ortaya çıkabildiğini kaydederek, “Enfeksiyon (iltihaplanma), kanama, peniste şekil bozukluğu, sünnet derisi ile birlikte fazla penis cildi kesilmesi, penis başı yaralanması, kötü nedbe doku gelişimi, penil nekroz (kangren), üretra yaralanması, sünnet derisinin yetersiz kesilmesi, meatal darlık, sekonder fimozis  ve idrar yapmada zorluk en sık görülen komplikasyonlardır. Ayrıca lokal anesteziye bağlı allerjik reaksiyonlar gelişebilir. Özellikle 3-6 yaş arası yapılan sünnetlerden sonra ve uygun olmayan koşullarda yapılan sünnetlerden sonra çocuklarda sıklıkla psikolojik bozukluklar oluşabilir.”diye konuştu.

İdeal sünnet ilk 2 yaş içinde olandır

İdeal sünnetin çocuk cerrahları, ya da çocuk ürologları tarafından yapılması gerektiğini belirten,  kastrasyon fobisinin yaratacağı olumsuzluklardan etkilenmemek için, 3-6 yaşlar arasında