Kilo almak ve özellikle de kilo verememek birçok kişi için büyük bir kabus. Bazı kişilerde ise kronikleşmiş kilo problemi yani obezite rahatsızlıkları beraberinde tansiyon, diyabet ve uyku bozukluğu gibi birçok sorunu da beraberinde getiriyor.

Bu rahatsızlığın tedavisi için oldukça fazla yöntem var. Eğer hastalar gerekli sağlık koşullarını taşıyorsa bu tedavi yöntemlerinden en güvenli ve başarılı sonuç veren yöntemlerden birisi ise hiç şüphesiz ki tüp mide ameliyatı.

Bu hafta sizler için özellikle bu ameliyatlarda oldukça başarılı olan ve yaklaşık 10 yıldır bu ameliyatlarda bir marka haline gelen Dr. Varol Esatoğlu ile yapmış olduğu çalışmalar ve bu tedavinin teknolojisinde gelişmeleri anlattı...

İşte Dr. Varol Esatoğlu’nun anlattıkları:

KKTC’de bulunan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde uzun yıllar görev yapan Dr. Esatoğlu, devlet hastanesinde bir ilk olan “Laparoskopik Tüp Mide Ameliyatı” ekibinde başarılı çalışmalarda görev aldı.

Obezite cerrahisi her geçen gün daha da gelişen bir dizi laparoskopik yani “kapalı” girişim olarak özetlenebilir. Bu ameliyatlarda büyük bir karın kesisi yapılmaz ve girişimler milimetrik deliklerden karın içine ulaşılarak gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası ağrı ciddi bir problem olmaz . Sonuç olarak hastalar aynı gün ayağa kalkıp, 3-4 gün içinde taburcu olurlar ve işlerine bir hafta içinde dönebilirler. Kesi olmadığından estetik sonuç da mükemmeldir ve kesi iltihaplanması, kesi fıtığı gibi komplikasyonlar da son derece nadirdir.


İngilizce literatürde “sleeve gastrectomy” olarak bilinen bu “mide küçültme” (tüp mide) girişimi günümüzde başta A.B.D. olmak üzere hem merkezimizde ve hem de tüm dünyada en sık uygulanmakta olan obezite giderici ameliyattır. 
Tüp mide ameliyatı karın ön duvarında büyük kesi yapmaksızın milimetrik deliklerden laparoskopik yani “kapalı” olarak midenin % 80 -90 ’lık bölümünü özel ve tek kullanımlık “stapler” adlı el aletlerinin yardımı ile kesip çıkartmaya dayalı “restriktif” , yani gıda alınımını “kısıtlayıcı” bir girişimdir. “İştah” midenin “fundus” olarak bilinen kubbesinin çıkarılmış olması neticesinde tamamen giderilmiş olur.

“Uzun yıllardır KKTC’de obezite hastalıklarına bağlı olarak obezite cerrahisi’nde mide küçültme, gastrit bypass, mini gastrit bypass, gastrit balon ameliyatlarını başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Yaklaşık 800’ün üstünde bir hasta gurubumuz var. Aslında bu operasyonların hepsinin tek bir amacı var. Hastanın yeme haznesini küçültmek ve aşırı açlık hissini ortadan kaldırarak kilo vermesini sağlamak. Bunun için seçilmiş bir hasta gurubu var. Beden kitle endeksi dediğimiz bir ölçüm var. Boyun kiloya göre oranıdır bu. Eğer BMI 40 ve üstünde bir değer çıkıyorsa hasta bir adaydır. Eğer 35 ve üzeri çıkıyorsa, potansiyel diyabet, uyku apnesi, kolesterol veya kalp hastalıkları varsa hasta yine bu gurubun içerisinde oluyor. Dünya’da şu anda 30’un üzerine çıkardılar fakat biz 30’u kabul etmiyoruz.

Girne’de Kamiloğlu Hastanesi’nde bulunan kliniğimizin ismi Cyprus Obesity. Kliniğimizin sloganı ise “Second Chance, Second Life”. Şu anda özellikle İngiltere’den ameliyatlarımız ile ilgili olarak yoğun bir ilgi görüyoruz. Hastalarımız geliyor, rahat bir şekilde ameliyatlarını olup geri dönüyorlar.”

Eğer siz de obezite rahatsızlığı çekiyor ve aşırı kilolarınız artık yaşam kalitenizi iyice düşürmeye başladıysa, uzman kadrosu ile KKTC’de bulunan Cyprus Obesity kliniğine www.cyprusobesity.com adresinden veya 0090 548 821 0101 – 0090 533 860 2351 numaralı telefonlardan ulaşabilirsiniz.