1. hayatını etkileyen salgın hastalıklar ise toplumsal bir travmaya neden oluyor. Uzman Klinik Psikolog Gülcem Yıldırım konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Koronavirüs, çok hızlı bulaşması ve kontrol altına alınamamasının sonucunda bütün dünyayı etkisi altına aldığı için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ‘pandemi’ olarak ilan edildi.

Türkiye’de de üç aydır salgınla mücadele kapsamında pek çok önlem alınıyor. Alınan bu önlemlerin başında ‘sokağa çıkma yasağı’, ‘sosyal mesafe’ ve ‘maske takma’zorunlulukları bulunuyor. Pandemi süreci herkesin hayatını uzaktan ya da yakından etkilemiş durumda. Herkesin hayatını etkileyen salgın hastalıklar ise toplumsal bir travmaya neden oluyor.

Travma; kişinin ruhsal olarak başedemeyeceği bir duyguyla karşı karşıya kaldığında beyinde savaş-kaç-don tepkilerinin aktive olduğu ve prefrontal korteksin(mantıklı beyin) devre dışı kalarak beynin işleyişinin bozulduğu bir durumdur.Travmatize olan beynin en önemli özelliği sürekli bir kaygı, korku, endişe ve tetikte olma duygusudur. Dolayısıyla koronavirüs sonrası sağlam bir psikoloji için öncelikli olarak yapılacak olan kendi kendini yatıştırma ve duygularını düzenleyebilme becerisinin kazanılmasıdır.

Koronavirüs sonrası sağlam bir psikoloji için neler yapmalıyız;

  • Yavaş hareket etmek. Yavaş hareket etmek beynimizi savaş-kaç modundan yani ilkel beyinden mantıklı beyne taşımamızı sağlar. Beyin sürekli panik halinde olduğunda vücudumuzda kortizol dediğimiz bir hormon salgılanır. Kortizol ise bağışıklık sistemini bozarak sizi bulaşıcı hastalıklara yatkın hale getirir. Yavaş yürümek, yavaş konuşmak, yavaş yemek yemek, yavaş sevişmek kortizol salgısını baskılayarak endorfin salınımı aktive eder.

  • Sağlıklı beslenin .Mutlu olmak için vücutta enflamasyon(yangı) olmaması gerekiyor. Onun için de sağlıklı beslenmek ve hareket etmek şart. Beslenmeyle ilgili enflamasyonu artıran her şey hem depresyonu hem de anksiyeteyi artırıyor. Şeker, rafine gıdalar ve karbonhidrat oranı yüksek olan besinleri tüketmeyi azaltmak gerekiyor.

  • Spor yapın. Vücuttaki BDNF faktörünün dengede olması huzurlu ve sakin olmamızı sağlıyor. BDNF (beyin hücrelerinin gelişmesini ve büyümesini sağlar, hipokampüsteki hücrelerin büyümesini ve ölmemesini sağlar) azaldığında depresyon, anksiyete, demans gibi hastalıklara kapı aralanıyor. BDNF’nin artması için en önemli şey hareket etmek. Özellikle dışarda güneşli havalarda yürüyüş yapmak gerekiyor. Kuşların, ağaçların, arabaların yani uyaranın çok olduğu ortamlarda yürümek beyinde seratonin hormonunun salgılanmasını sağlıyor. Güneş ışığı seratoninin salgısı çok artırıyor.

  • Sağlıklı bir gece uykusu için televizyon seyretmeyi sınırlayın. Televizyon seyretmek hem harketsizliğe neden oluyor hem de kalitesiz bir gece uykusuna. Telefon ve televizyon mavi ışık veriyor, mavi ışık ise melatonin(uyku hormonu) sentezini engelliyor. Gün içinde televizyon ve telefon ekranına sürekli maruz kaldığınızda gece derin uyku aşamasına geçmekte zorlanıyorsunuz. Beynin en çok dinlendiği yer derin uyku aşaması. Beyin derin uykudayken bir çeşit temizlik yapıyor. Beyinde bu temizlik gerçekleşmediğinde gün içinde huysuz, huzursuz, depresif  ve mutsuz oluyorsunuz.