Bazı beslenme şekilleri kansere sebep olurken, bazı besinler de bağışıklığa destek vererek kanserden koruyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Sevil Ürer Vefalı, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve vücudun kansere karşı direncini arttırmak için beslenme listesinden eksik etmememiz gereken yiyecekleri anlattı…

Kara üzüm: Çekirdeği ve kabuğuyla beraber yiyin. İçeriğindeki “resveratrol” vücutta kanser dokularının oluşumunu ve gelişimini engeller.

Çörek otu: Akciğer, baş-boyun, kolon, karaciğer, lösemi, lenfoma, pankreas, prostat ve yumuşak doku kanserlerine karşı koruyucudur. Vücutta mikrop veya tümörle mücadele eden hücrelerin sayısını artırmaktadır.

Kuru baklagiller: Mercimek, nohut, kuru fasulye ve barbunya iyi lif kaynaklarıdır. Özellikle bağırsak kanseri için koruyucudur. Vücuda zarar veren maddelerle savaşırlar ve kan dolaşımına yardımcı olurlar. Haftada 2 kez tüketilebilir.

Yoğurt: Yoğurdun içindeki probiyotik bakteriler vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede önemli bir role sahiptir. Özellikle kolon, mide, akciğer ve meme kanserlerine karşı koruyucudur.

Domatesin likopeni, yeşil çayın kateşini

Domates: Domatesin içinde bol miktarda bulunan likopen maddesinin, DNA hasarını engelleyerek kanser riskini azaltır. Domatesin özellikle akciğer, kolon ve meme kanserlerinde etkili olduğu biliniyor.

Ananas: Ananasın içindeki “bromelain” maddesi özellikle akciğer, bağırsak, yumurtalık ve cilt kanserlerinde tümörlü hücrenin gelişimini engeller.

Yeşil çay: İçeriğindeki kateşinler antioksidan etkiye sahiptir. Özellikle kolon kanseri riskini azaltma konusunda etkilidir. Günde 2 fincan şekersiz yeşil çay içilmesi küçük hücreli akciğer, pankreas, özefagus ve ağız kanserlerinin oluşumunu önlemeye yardımcıdır. 

Kemoterapi sırasında asitli yiyeceklere dikkat!

Kanser tedavisi sırasında doğru ve yeterli beslenmek çok önemli. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı,  kanser tedavisi alanların dikkat etmesi gereken noktaları anlattı.

GREYFURT YASAK

Greyfurt, kemoterapi gören hastalarda ilaçlarla etkileşime girerek etkinliğini azaltacağı için tüketimi önerilmiyor. Ayrıca bu süreçte ağız içerisinde aşırı hassasiyet oluşabileceği için domates, limon gibi asitli yiyecekler ve acılı baharatlar da tüketilmemeli. Aynı şekilde bu süreçte yutma güçlüğü de gelişebileceği için çok sert yiyecekler yerine daha yumuşak olanlarını tercih edilmelidir. 

ENERJİ KARBONHİDRATTAN

Kanser tedavisi sürecinde artmış olan enerji gereksinimini karşılayabilmek için her öğünde 1-2 dilim tam tahıllı ekmek tüketmeye ve öğünlerde çorba, makarna gibi diğer bazı karbonhidrat kaynaklarına yer vermeye özen gösterin.

HER GÜN 1 YUMURTA

 Kas yıkımı sebebiyle artan protein ihtiyacı için her gün kahvaltıda 1 yumurta, 1-2 dilim peynir, ana öğünlerden en az birinde et, tavuk, balık veya kurubaklagiller gibi protein kaynağına da yer vermelisiniz. Gün içinde 2-3 porsiyon süt-yoğurt tüketerek günlük protein alımını artırabilirsiniz.

BOL SEBZE VE MEYVE YİYİN

Antioksidan alımını arttırmak için günde en az 3-4 porsiyon meyve ve bol çiğ sebze tüketmeye özen gösterin.

SIK BESLENİN, BOL SU İÇİN

Kanserli hücreler vücuda aç olmadığını düşündüren bir madde salgılıyor. Bu nedenle, iştahsızlıktan etkilenmemek ve yeteri kadar enerji alabilmek için az az, sık sık beslenin. Mide bulantısını engellemek için yanınızda tuzlu krakerler bulundurun. Kemoterapinin yan etkilerinden biri de cilt kuruluğu. Bu nedenle bu süreçte bol sıvı tüketmeniz önemli.  Günde en az 2.5-3 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin. Hekiminize danışmadan bu takviyeleri asla kullanmayın.

Sarımsak, havuç ve zerdeçal

Sarımsak: Zeytinyağı içinde ezilerek veya çiğ şekilde tüketilmelidir. İçeriğindeki zengin selenyum sayesinde mide, göğüs, bağırsak, cilt ve prostat kanserlerinde tümör oluşumunu ve ilerlemesini engellediği düşünülüyor.  

Zerdeçal: Kanser hücrelerinin yaşamasını sağlayan enzimin aktivitesini azaltarak karaciğer, akciğer, kolon, mide, meme, yumurtalık, beyin ve lösemi gibi pek çok kanserde tümör hücrelerinin büyümesini engellediği biliniyor. Dikkat: Safra arttırıcı etkisi nedeniyle safra taşı olan kişilerin kullanmaması öneriliyor.  

Havuç: Betakaroten içeren havuç prostat, ağız, yemek borusu ve mide kanserine karşı koruyucu etki gösteriyor. 

Vitaminlerin gücünden faydalanın

Balık: A, D, K ve B grubu vitaminler açısından zengindir. İyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko bakımından da iyi bir kaynaktır. Özellikle somon gibi omega-3 içeriği yüksek olan balıklar kansere karşı koruyucudur. Haftada 2 kez tüketilmesi önerilmektedir.

Kırmızı biber: C vitaminini en çok içeren sebzelerden biridir. Antioksidan bir vitamin olan C vitamini kanser hücrelerinin büyümesini engeller ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.

Soğan: Bol miktarda A, B ve C vitaminleri, fosfor, iyot ve kükürt içerir. Özellikle kolon kanserine yakalanma riskini azaltır. Doğal antibiyotik özelliğiyle bağırsak ve karaciğeri temizler.

Fındık: E vitamini açısından zengin bir besindir. Tümör büyümesini engelleme ve kanserli hücrelerin kendilerini yok etmeleri; yani apoptosis sürecini başlatır. Kolon, prostat ve göğüs kanserleri üzerinde önemli rol oynamaktadır. Her gün en fazla 1 avuç tüketilebilir.

 Brokolinin doğal antioksidan etkisi

Brokoli: Lif, A ve C vitaminleri, folik asit ve kalsiyum deposu brokoli, beslenme açısından değeri olan birçok fayda sağlamaktadır. Ayrıca içe-riğindeki glukosinolat sayesinde, antioksidan etkiyle vücutta biriken zararlı maddelerin etkisiz hale dönüştürülerek böbreklerden atılmasını sağlar. İdrar yolları, kolon, akciğer, göğüs ve rahim kanserine karşı koruyucudur. Çiğ veya buharda pişirilerek tüketilebilir.

ZİYNETİ KOCABIYIK