İngiltere'deki Alzheimer's Research UK derneği (Alzheimer Araştırmaları Derneği) ise DDT'nin bunamadaki rolünü kanıtlamak için ileri çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.
DDT, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda sıtmayı kontrol altına almak için çok yaygın şekilde kullanıldı ve çok başarılı sonuçlar verdi.
İlaç daha sonra ticari tarımda ürünleri korumak için kullanıldı.
Bununla birlikte, ilacın insan sağlığına ve çevreye; özellikle de avcı hayvanlara etkisi çok tartışıldı. ABD'de 1972'de ve birçok ülkede yasaklanan ilacın kullanımına Türkiye'de 1980'li yılların başlarında son verilmişti.
Ancak, Dünya Sağlık Örgütü sıtmanın kontrol altında tutulması için hâlâ DDT kullanılmasını öneriyor.
Hastalar üzerinde araştırma
DDT insan vücuduna yerleşiyor ve DDE'ye dönüşüyor.
Rutgers ve Emory üniversitelerinde yapılan araştırmada 86 Alzheimer hastasının kanında DDE seviyeleri ölçüldü ve bu sonuçlar, benzer yaş ve geçmişe sahip 79 sağlıklı kişinin verileriyle kıyaslandı.
Alzheimer hastalarında DDE seviyesi 3,8 kat fazla çıktı.
Bununla birlikte, tablonun çok net olmadığı belirtiliyor.
Zira bazı sağlıklı insanlardaki DDE seviyesi, bazı Alzheimer hastalarınınkinden yüksek çıktı.
Ayrıca Alzheimer DDT'nin kullanımından önce de görülen bir hastalık.
Yine de araştırmacılar, bu kimyasalın Alzheimer olasılığını artırdığına inanıyor.
İlacın beyinde, hücrelerin ölümüne neden olan plaka birimini tetikleyebileceği belirtiliyor.
