Yaz aylarında güneş ışınları, deniz suyu ve diğer faktörlerin de etkisiyle ciltte oluşan lekelerden kurtulmak mümkün. Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Güçlüer Nacar, lekelerin, hidrokinon, kojik asit, askorbik asit, soyucu nitelikteki meyve asitleri ve retinoik asit gibi renk açıcı preparatlar kullanılarak tedavi edilebileceğini belirtti.

İstanbul Medipol Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Güçlüer Nacar, sıcak yaz günlerinde yoğun UV ışınlarına maruz kalanların derilerinde kuruma, kabalaşma, kırışıklıklar ve en önemlisi bazı istenmeyen lekeler oluştuğunu söyledi.

cilt lekelerinin hem kadın hem de erkeklerde rastlanan en yaygın rahatsızlıklardan biri olduğunu belirten Nacar, “Özellikle güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde güneşlenenlerde, güneşle kızaran fakat bronzlaşamayan beyaz tenli, açık renk gözlü kişilerde, buğday tenli lekelenmeye müsait cildi olanlarda çeşitli güneş lekelerinin oluşması çok kolaydır.” dedi.

Bronz bir tenin ardından oluşan güneş lekelerinin özellikle bayanları rahatsız ettiğini vurgulayan Nacar, şöyle devam etti: “Bu durum bayanların sonbahar- kış döneminde dermatoloğa başvurmalarına neden olmaktadır. Lekeler, kişinin estetiğini olumsuz yönde etkileyerek cilt kalitesini düşürmektedir. Bu nedenledir ki her geçen gün lekelerin giderilmesiyle ilgili yeni kremler, lazer uygulamaları tedavide denenmektedir. Oysa güneşe bağlı lekelerin önlenmesi, lekelerin tedavisinden çok daha kolaydır.”

Dr. Hülya Güçlüer Nacar, lekelerin daha çok yanak, alın ve çenede görüldüğünü belirterek, yaz aylarında maruz kalınan UV ışınları sonucu deride oluşan değişik lekeleri şöyle sıraladı:

"Çiller: ‘Efelid’ olarak adlandırılan çiller, özellikle yüze yerleşen küçük kahverengi lekelerdir. Kalıtsaldırlar. Direk güneş ışınlarıyla oluşmazlar, fakat çoğunlukla açık tenli kişilerde UV ışınlarıyla koyulaşıp ve belirginleşirler. Güneşe çıkmayarak ya da yüksek faktörlü güneş koruyucular kullanarak çillerin belirginleşmesinin önüne geçilebilinir.

Solar Lentigolar: Güneş gören alanlarda çillerden daha büyük ve kışın gerilemeyen hatta zamanla büyüyen ve rengi koyulaşabilen lekelerdir. Karaciğer lekeleri de denmektedir. Solar lentigolar, güneş hasarı oluşabilecek beyaz tenli, zor bronzlaşan, kolay kızaran cilt tiplerinde ve orta yaş üzerinde daha sık görülmektedir. Lekeler güneşte uzun süre kalan kişilerde ani yanmalar, soyulmalar ve kızarmaların tekrarı sonucunda yıllar içinde ortaya çıkarlar.

Melazma: Çeşitli sebeplerle fotosensitivite dediğimiz ışığa duyarlılığı artmış olan kişilerde yüzde oluşan yaygın koyu renkli lekelerdir. Bu lekeler doğuştan olmaz; kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Melazma genellikle üst dudak, yanaklar ve alın gibi güneşin direk geldiği bölgelerde gözlenir. Nadiren çene ve kollarda da oluşabilir. Melazma denilen güneş lekeleri genellikle yaz aylarında ve solaryum sonrasında artma ve koyulaşma eğilimi gösterir. Pigmentasyonun derinliğine bağlı olarak melezma yüzeysel, derin ve karışık (mixt) tip olarak üçe ayrılır. Melazma oldukça yaygın bir cilt problemidir. Özellikle de genç bayanlarda görülme oranı yüksektir. Koyu tenli kişilerde daha sık ortaya çıkar. Melazmanın kesin nedeni bilinmemektedir. Melazması bulunan hastalarımıza sadece yaz aylarında güneşten ve solaryuma girmekten kaçınmanın yeterli olmadığını kışın kar yağdığında da UV ışınlarının yansıyarak melazma lekelerini çoğalttığını belirtiyoruz. Ayrıca bilgisayarlardan ve florasan lambalarından da az oranda da olsa UV ışınları yayılmaktadır.

Berloque Dermatiti: (Parfüm lekesi) Parfüm, kolonya ve bazı kozmetiklerin içinde bulunan psoralenlerin deriye temas ettiği yerlerde güneş sonrası oluşan lekelerdir. Son yıllarda parfümlü ürünlerde benzer maddelerin bulunmamasına dikkat edildiğinden Berloque dermatiti lekelerine daha az rastlanmaktadır.