Bugün artık uzun uzadıya öğle yemeği yemek için zaman bulamıyoruz. Mükellef öğle yemekleriyle ünlü Fransa’da bile artık “yemek saati” diye bir şey kalmadı; yemeğin yerini sandviç ve ayaküstü yenen yemekler aldı.

Hızla yiyeceğiniz bir şey almış ve onu aceleyle yemeniz gerekiyorsa bile hiç değilse ayakta değil, oturarak yemeniz tavsiye edilir. Ayakta yemenin hazımsızlığa yol açacağı düşünülür.

Hazımsızlık nedenlerini incelediğimizde ayakta yemek yemeyi nedenler listesinde göremeyiz. Ülser ve gastrit gibi ciddi nedenler dışta tutulduğunda hazımsızlığa yol açan faktörler arasında yaşam tarzındaki değişiklikler etkili görülüyor. Fakat bununla daha çok sağlıklı beslenme, sigarayı bırakma ve alkol ve kahve tüketimini azaltma gibi şeyler kastedilir, yemek yerken oturmak değil.

Tersine mide ağrısının nedeni reflüden kaynaklanıyorsa doktorlar mide asidinin boğaza kadar çıkmasını engellemek için ayakta yemeyi bile tavsiye etmektedir. Ayakta yemek yendiğinde mide asidi ait olduğu yerde, midede kalır. Reflü hastalarına ayrıca yatarken yastıklarını yüksek tutmaları da önerilir.

Ayakta yemek mi, hızlı yemek mi?

Ayakta yemek bir başka soruna da yol açabilir. Ayaktayken daha acele ederiz. Bazı kafe ya da restoranlarda bar usulü yüksek sandalye kullanılmasının nedeni budur. Böylece ayakta yemek yiyince acele etme ve hızlı yeme sonucu oluşan bir hazımsızlık söz konusu olabilir.

Hızlı ve yavaş yemek yiyenleri karşılaştıran araştırma sayısı fazla değil. 1994’te yapılan bir araştırmada deneklere yeme hızına dair bir soru da sorulmuş, fakat yeme hızı ile hazımsızlık arasında bir bağlantı görülmemişti. 2010’da yapılan başka bir araştırmada da benzer bir sonuca varıldı. Fakat iki çalışmada da hız nesnel olarak ölçülmemiş, kişinin kendi yargısına bırakılmıştı.

Güney Kore’de yapılan bir araştırmada ise bu durum bertaraf edilerek askerlerin yemek yeme süreleri kaydedildi. Fakat yine de yeme hızı ile hazımsızlık şikayetleri arasında herhangi bir bağlantı kurulamadı.

Hızlı yeme rekorları

Peki hızlı yeme yarışmalarına katılanların durumu nasıldı? Örneğin Guinness Dünya Rekorları kitabına giren ve hızlı yeme yarışmalarından geçimini sağlayan Amerikalı ‘Kızgın Pete’. Pete’in rekorları arasında 30 cm çapındaki bir pizzayı 41 saniyede yemek de bulunuyor. Bir başka rekor sahibi Japon Takeru Kobayaşi ise 10 dakikada 58 sosis yiyor. Bu herkeste hazımsızlık yaratacak düzeyde bir hız, ama bu insanlarda öyle bir sonuç doğurmuyor.

Pensilvanya Üniversitesi’nden radyolog Profesör Marc Levine, hızlı yeme rekoru sahibi birinin 36 sosisten sonra mide röntgenini çekti. Bu kişi hala yemeye devam etmeye niyetliydi, ama sağlığı açısından son vermesi istendi. Onda hazımsızlık yoktu, ama başka bir gönüllü 7 sosisten sonra bulantı hissedip durmuştu. Röntgenler hızlı yeme rekoru sahibi kişinin midesini genişletmeye alışkın olduğunu, o yüzden doluluk hissi duymadığını ortaya koydu.

Yani hızlı yeme ile ilgili sorun hazımsızlıktan ziyade doyma duygusunu yaratan mekanizmanın bozulması olabilir. Fakat burada da yeterli delil bulunmuyor.

Kısacası, bir daha hızlı yemek yerken kendinizi kötü hissetmenize gerek yok. Bunu yaptığınız sırada bulantı ya da başka bir rahatsızlık hissetmiyorsanız sorun da yok demektir.