LONDRA - İngiltere'nin başkenti Londra'da Başbakanlık binası önünde düzenlenen eyleme üniformalarıyla katılan sağlık çalışanları, gözyaşları içinde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında öldürülen meslektaşlarını andı ve "Gazze'de acil ateşkes" çağrısında bulundu.

İngiltere başta olmak üzere ABD ve Kanada gibi farklı ülkelerde görev yapan çok sayıda doktor, hemşire ve sağlık görevlisi, çeşitli uluslararası sağlık örgütlerinin öncülüğünde Londra'daki Başbakanlık binası önünde bir araya gelerek, ellerinde İsrail'in Gazze'deki saldırılarında hayatını kaybeden meslektaşlarının isimlerinin ve ünvanlarının yazılı olduğu pankartları taşıdı.

Sağlık çalışanları üniformalarıyla katıldıkları eylemde, "Ateşkes şimdi" ve "Özgür Filistin" sloganları attı ve Gazze'deki saldırılarda öldürülen sağlık çalışanlarının isimlerini tek tek okudu. Sağlık çalışanları, meslektaşlarının isimleri okunurken ve konuşmalar sırasında gözyaşlarına hakim olamadı.

Eyleme, daha önce Gazze'de görev yapmış hem Filistinli hem de farklı milletlerden doktor ve hemşireler de katıldı.

"ULUSLARARASI KORUMA İÇİN FERYAT EDEN GAZZE'DEKİ MESLEKTAŞLARIMIZLA DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ"

Eylemde sağlık çalışanları adına konuşma yapan "Gaza Medic Voices" adlı sosyal medya platformunun eş kurucusu Dr. Omar Abdel-Mannan, uluslararası koruma için feryat eden Gazze'deki meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını dile getirdi.

Londra’da çocuk nörolojisi alanında görev yapan Dr. Abdel-Mannan, "Onlar bunalmış, bitkin ve korkmuş durumdalar, en kötü koşullarda çalışıyorlar. İngiliz hükümeti bu dehşetin sona erdirilmesine yardımcı olmalı." ifadesini kullandı.

Dr. Abdel-Mannan, sağlık çalışanlarının, Gazze'deki meslektaşlarının karşı karşıya kaldığı bu insani felakete ve çığ gibi büyüyen insani acılara sessiz kalamayacağının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İngiltere Başbakanı (Rishi Sunak) sıfatınızla size şu çağrıda bulunuyoruz: Bombardımanın sona erdirilmesi ve yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için Gazze'de derhal ateşkes ilan edilmesini talep edin. Meslektaşlarımızın öldürülmesini, sağlık hizmetlerine ve sivil nesnelere yönelik saldırıları kınayarak uluslararası hukukun üstünlüğünü desteklemek ve sorumluların hesap vermesini sağlayın. Gıda, yakıt, tıbbi malzeme ve acil sağlık ekipleri de dahil olmak üzere Gazze'ye sınırsız insani yardım talep edin."

"FİLİSTİNLİLER ÖZGÜR OLMADIĞI SÜRECE DÜNYA DA ÖZGÜR DEĞİLDİR"

Eylemde katılanlar arasında, İsrail'in 2009'da Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar sırasında 3 kızını ve bir kız yeğenini kaybeden Filistinli doktor İzzeddin Ebu Ayş da yer aldı.

Ebu Ayş, burada yaptığı konuşmada, Filistinlilerin yaşamı ve özgürlüğünün, herkesinki kadar önemli olduğunu belirterek, "Filistinliler özgür olmadığı sürece dünya da özgür değildir. Biz eşit olmadığımız sürece dünya eşit değildir." ifadelerini kullandı.

Filistin halkı için adaletin tesis edilmesi gerektiğinin altını çizen Ebu Ayş, "Bir gün bunu kutlayacağımızdan eminim çünkü biz asla pes etmeyecek bir milletiz ve mücadeleye hazırız. Haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz ve bir gün bunu kutlayacağız." dedi.

"YAŞADIĞIMIZ KATLİAMI DÜNYAYA DUYURMAK İÇİN MESLEKTAŞLARINIZA ULAŞMANIZI İSTİYORUZ"

Eyleme katılan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) üyesi Dr. Tanya Haj-Hassan da konuşmasında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasının ardından Gazze'deki meslektaşlarının gönderdiği mesajları okudu.

Kanada'da görev yapan ve daha önce Gazze ve Batı Şeria'da da çalışan Dr. Haj-Hassan, meslektaşlarının mesajlarını okurken şunları söyledi:

"(Gazze'deki doktorlardan birinin mesajı) Acilen yardım çağrısında bulunuyorum. Lütfen hükümetiniz ya da uluslararası kuruluşlar, ICRC, Kızılhaç aracılığıyla sağlık personeli için güvenli bir koridor ayarlamak için elinizden geleni yapın. Lütfen çok acil olarak değerlendirin. Ben Gazze'deki büyük travma hastanesinin yöneticisiyim. Sizi bir mesajla daha baş başa bırakıyorum. Bir hastaneyi bombalamak demek, uyuyan hastaları dehşete düşürmek, başlarının üstündeki camları kırmak, vücutlarına son darbeyi vurmak, vantilatörleri sökmek ve oksijen tanklarını yakmak, insana milyonlarca kez yardım edebilecek ekipmanları mahvetmek, yaşlıların kalplerini harap etmek ve yerlerinden edildikleri için koridorlarda uyuyan çocukları ve annelerini paniğe sevk etmek demektir. Bir ay önce aldığımız ilk mesaja geri döneceğim. Yaşadığımız katliamı dünyaya duyurmak için meslektaşlarınıza ulaşmanızı istiyoruz. Size güveniyoruz. Lütfen sesimiz olun."