Şimdi de bayramı kutlayacağız.
Herkesin bayramı kutlu ve mutlu olsun.
Gelecek Ramazanlarda tekrar buluşmak umuduyla.
Ancak burada yazmak istediğim konu genel olarak İslam.
Çünkü İslam bugün dünya kamuoyunda terör belasından çok yanlış ve negatif algılanıyor.
Atatürk Havaalanına yapılan insanlık dışı katliam bütün yürekleri yaktı.
Bir barış, medeniyet, eğitim, sevgi ve kardeşlik dini olan İslam ne yazık ki şiddet ve terörle karartılmak isteniyor. Oysa İslam; ‘kim haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur’ diyor. (5/32)
Aynı şekilde Kur’an : "Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. “(4/93) diyor.
Bu nasıl iştir ki İslam adına bu şiddet ve terör uygulanıyor.
Bu durum ancak karanlık odakların işi olabilir.
İslam’ı ve müslümanları bu karanlık odaklarından elinden kurtarmak büyük ve kutsal bir mücadele olsa gerek.
Dünyada medeniyet yaratan tek din İslam’dır.
“İslam dünyada birinci uygarlık olduğu 8. ve 15. asırlar arasında İslam kültürü, entellektüel, liberal, hoşgörülü ve aydınlatmacıydı. Hastane, robot ve cebir Müslümanların buluşudur. Bağdat, kütüphanelerin merkeziydi. Dünyada Müslümanlar kadar kitap okuyan bir millet yoktu. Camilerin yanında gökyüzünü rasat eden rasathaneler vardı. Hz. Muhammed, bilim adamlarının teröristlerden çok ama çok daha değerli olduğunu söylüyordu. O zamanlar Batı dünyası geri, İslam dünyası ise ileri bir medeniyeti temsil ediyordu.” (1)
Bugünkü Batı uygarlığının temelinde işte bu İslam medeniyeti vardır.
Ancak bu Müslüman alemine ne olduda tam 500 yıldır ya yerinde sayıyor ya da geriye gidiyor.
İşte bu sorunun cevabını araştırıp bulmalıyız. Ve yine İslam’ın emrettiği gibi, ilime, okumaya, öğrenmeye, eğitime çok büyük önem vermeliyiz.
İslam’ın özü; güzel ahlak ve helal kazançtır.
Hz. Peygamber, haram yiyenin ibadetinin kabul olmayacağını bakınız ne güzel anlatıyor:
“Kıyamet günü, Tihame dağları kadar sevapları olan topluluklar gelecek. Onlar Allah’ın huzuruna getirildiğinde, Allahü Teala onların sevaplarını heder edecek ve onları cehenneme atacaktır.” buyurdu.
Ebu Huzeyfe’nin (r.a.) azatlısı Salim (r.a.):
“Anam babam sana feda olsun, ya Resulullah! Bu toplulukların kim olduğunu bize bildir, biz de bilelim. Seni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, ben onlardan olmaktan korkuyorum,” dedi.
Resulullah (s.a.v.)
“Ey Salim! Onlar namaz kılarlar ve oruç tutarlardı. Ancak kendilerine haramdan bir şey verildiği zaman hemen atılıp onu alırlardı. Bundan dolayı Allah onların amellerini kabul etmedi,” buyurdu. (Hilyetü’l-Evliya)
Sonuç olarak, İslam’ın gerçek özüne yani adalet, doğruluk, dürüstlük, barış, medeniyet, yardımlaşma, dayanışma, sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberlik özüne yeniden dönmek için bütün İslam ve insanlık alemi birlikte çalışmalıyız diye düşünüyorum. Bu uğurdaki mücadele de kutsal bir mücadeledir. Aksi durum ise felakettir.
Bu vesile ile herkese hayırlı bayramlar dilerim.
