Kimler plastik bir gelecek istiyor? Sanırım hiç kimse. O halde neden yaşadığın gezegenin plastik bir çöplüğe dönüşmesine seyirci kalıyorsun? Umursamamanın nedeni ciddi anlamda duyarsızlığın mı yoksa idrak gücünün zayıflığı mı?

Süpermarketlerde plastik olmayan koridorlar, restoranlarda plastik olmayan pipetler, hızlı yemek servisi yapan yerlerde plastik olmayan çatal-bıçaklar istiyoruz. Kullanışlı, hafif ve ucuz olabilir ama plastik bugün dünyanın başındaki en büyük dertlerden biri. Giderek daha fazla plastik tüketiyoruz ve her geçen yıl daha da fazla plastik üretiyoruz. Her yıl 400 milyon ton plastik üretiliyor dünyada. Uzun bir süre yok olmamak üzere, yeryüzünde biriktikçe birikiyor.

Plastik uzun ömürlü ve dayanıklı olduğu için tercih ediliyor ama tam da bu sebepten dolayı son derece tehlikeli. Plastik yok olmuyor. Üretilen o milyonlarca ton plastik bir şekilde hala dünyada, kütleler ve 5 milimetreden küçük mikro plastikler halinde denizlerde, okyanuslarda, toprakta, havada. Plastik torba 20 yıl, plastik bardak 50 yıl, misina ise 600 yıl çözünmeden kalıyor. Her sene yarım trilyon, saniyede 20 bin plastik şişe tüketildiğini düşünürsek, sorunun boyutu daha da iyi anlaşılıyor.

Yok olmayan plastik nereye gidiyor? Okyanuslara ve denizlere senede 8 milyon ton plastik atılıyor. Bir araştırmaya göre bu miktar, plastik dolu bir çöp kamyonunun dakikada bir yükünü okyanusa boşaltmasıyla eş değer. Bu şekilde giderse, 2050 senesine kadar denizlerde balıktan çok plastik olacağı öngörülüyor.

Okyanusların ortasında neredeyse kara parçası gibi görünen plastik adaların fotoğraflarını görmüşsünüzdür. Bunların en büyüğü Kalifornia-Hawaii arasında okyanusun ortasında bulunan Great Pacific Garbage Patch adlı (evet, adı bile var) plastik ada. Araştırmacılar bu yüzen adada 90 bin ton ağırlığında 2 milyon parça plastik bulunduğunu söylüyorlar. Ancak çok uzaklara gitmeye gerek yok. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’in yayınladığı rapora göre Akdeniz’in açık sularını, deniz tabanını ve kıyılarını kirleten atıkların %95’i plastik. Ve bu atıkların kaynağı öncelikle Türkiye ve İspanya. Akdeniz’de yaşayan 134 tür deniz canlısı attığımız plastikleri yiyor. Dünyada her sene 100 bin deniz canlısı plastik yüzünden ölüyor.

Plastik denen canavar gezegenimizi yutmak üzere. Sen hala içeceğini kibarca yudumlamaya çalışırken kullandığın o plastik boru, deniz canlılarının boğazına dolanıyor. Sen o canavarla susuzluğunu giderirken onların kimini boğulmaya, kiminin bir uzvunu sıkıştırıp onu ölüme terk etmeye adım adım yaklaşmış oluyorsun. Toplumsal örgütler ve duyarlı vatandaşlar sosyal medyalardan sokaklara kadar bunu haykırıyorken bu durumu hiç duymamış, görmemiş olman mümkün mü? Sığınacağın bir bahanen var mı? O halde sen bir seri katil olmalısın, yaptığından sonuna kadar keyif alan ve bundan beslenerek yaşayan asalak bir seri katil?