Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök, Ergenekon davasında tanık olarak dinlendi.

Özkök, gerçekleri gizlemeyerek kendi döneminde komuta kademesinde olan ve şimdi sanık sandalyesinde oturan birçok ismi hayal kırıklığına uğrattı.

Bugüne kadar dava süreçlerini yıpratmak için ileri sürülen birçok "sulandırma ve itibarsızlaştırma" girişimini de birinci elden şahitliği ile boşa çıkarttı.

· Komuta kademesinde, AK Parti'nin iktidara gelmesini engellemek için bazı komutanların muhtıra arzusu taşıdıklarını doğruladı. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın bu görüşü dile getirdiğini söyledi.

· AK Parti hükümetini devirmek için Ayışığı ve Yakamoz darbe planlarının yapıldığını, şu an mahkemede bulunan aynı darbe sunumlarını 2004'te gördüğünü, bu planların "asker elinden" çıktığını anlattı.

· Ergenekon sanığı JİTEM üyelerinin o dönemde yasa dışı dinleme yaptıkları duyumlarını aldığını, uyardığını ancak birim İçişleri Bakanlığı'na bağlı olduğu için inceleme yaptıramadığını ifade etti.

· Ergenekon terör örgütü şemasının 2003 yılında kendisine MİT Başkanı tarafından imzasız, antetsiz bir şekilde elden verildiğini, Genelkurmay Başkanı olmasına rağmen bu ismi ilk o zaman duyduğunu da açıkladı.

· Balyoz darbe planına ilişkin 2003'te icra edilen seminere ilişkin, en tehlikeli senaryonun amacını biraz aşkın şekilde oynandığını, siyasi kişiler ve siyasi olayların gerçekmiş gibi oynandığını, kendisinin de Kara Kuvvetleri'ne inceleme yaptırdığını belirtti.

· Ergenekon tutuklusu bazı medya mensuplarının da darbeciler tarafından yönlendirildiğini, "Genç Subaylar Rahatsız" manşetinin 27 Mayıs darbesinin sloganı olduğu için rahatsız edici olduğunu ifade etti.

· Yine Ergenekon sanığı gazetecilerin kendisi hakkında yıpratma amaçlı yayınlar yaptıklarını, televizyonda "salak" dedirtildiğini anlattı. Ülke gerçeklerinden kopuk olduğu, Nurcu olduğu gibi yalan haberler yoluyla yıpratılmaya çalışıldığını kaydetti.

Özkök'ün seçtiği kelimelerde "silah arkadaşlarına zarar vermeme" arzusu apaçık ortada. Zaten kendisi de mahkemedeki hislerini Fikret Bila'ya "Çok acı çektim" şeklinde aktarmış.
Ancak Özkök'ün, silah arkadaşlarından çok çektiği de ortada.

Darbe veya muhtıra yanlısı olmadığı için kendisini tasfiye etmeyi planladıkları, bir nevi "Erdelhun Paşa" muamelesi yaptıkları görülüyor.

Özkök, mahkemede bu darbe planlarını engellemek için uğraştığını ancak "engellediğini söyleyemeyeceğini" ifade ediyor.

Oysa Balyoz'un da, Ayışığı ve Yakamoz'un da engellenmesinde en önemli etkenin kendisi olduğu bugün açıkça görülüyor.

Darbeciler sanık sandalyesindeyken, mahkemede tanık olarak bulunması da hal diliyle "darbe planlarınızı bozdum" diyor.

Özkök'ün tanıklığı, "Ayışığı ve Yakamoz CD'leri sonradan üretildi", "Balyoz darbe planı değil rutin bir seminer planıydı", "Ergenekon diye bir yapı yok, savcılar uydurdu" gibi zihinleri bulandırma girişimlerini de boşa çıkardı.

(Bugün gazetesinden alınmıştır)