S: 17 Ekim 2009 tarihinde yapılan THK’nın 40. Büyük Genel Kurulunda Türk Hava

 Kurumunun 25. Genel Başkanı olarak seçildiniz. İlk olarak kurum için mutlaka neyin yapılması gerektiğine inanıyordunuz?

 

OY: Kurumla benim tanışmam 1969, kurumu daha sıkı takip ettiğim zaman 1999 yılında başlar. THK paraşütleriyle atladım, THK uçaklarıyla uçtum. O zamanlar, hatta THK’na sormuştum; Ben pilot olabilirmiyim? Onlarda siz olamazsanız, hiç kimse olamaz dedi. Kurumu dediğim gibi daha sıkı takip ettiğim zaman 1999 Yılı , kurumu hep takip ettim ne yapıyorlar, nasıl çalışıyorlar , hep şuna inanıyordum kurumun Türk havacılığında çok önemli görevi ve misyonu olduğunu biliyordum.

 

Onun içinde gelirken hazırlıklı geldim. THK başkan adayı olduğum zaman bu kurum ne yapabilir veya ne yapması gerekir diye düşündüm. Bu düşünce sonrasında THK Türk havacılık sektöründe etkinlikleri ve faaliyetleriyle şimdiye kadar hep öncülük yapmış bir kurum.  O zaman THK’nun önderliğinin devam etmesini istedim. Bunun yapılabilmesi içinde.

‘’THK’nın mutlaka bir Üniversite kurması gerektiğine inanıyordum.’’

 

Bu hedeflere ulaşabilmek içinde;

-          THK’nun teşkilatını yeniden yapılandırdık. Profosyonel kişileri bünyemize kattık.

-          Her birlikte hedef olarak: İstikbal göklerde, havacılığı Türk insanının işi yapalım. Bu bizim haraket noktamızdı.

-          Kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede THK neler yapsın diye tekrar gözden gecirdik.

-          2008 yılında Orhan ER tarafından, bakanlar kurulunca onaylanmıs güzel bir tüzüğümüz vardı. Onu tekrar gözden geçirdik.

-          4 yıl sonrasında THK Üniversitesi mezunları ortaya çıktıkça daha fazla insan kaynağı mümkün olacak.

 

Geçmişide çok güzel, çünkü 1925’de kurulupta bu güne kadar gelen çok fazla kurumda yok.

 

S: Suriye’den Yangın söndürme uçaklarınızı neden geri çekmek zorunda kaldınız?

 

OY: THK’nın kurumsal sorumluluğunu biz değerlendirdik, bu kurumsal sorumluluktada dedik ki,

 

‘’Madem biz halkımızın kurumuyuz. Halkımızdan aldığımızı halka veren bir kurum olarak kendimizi bugüne kadar bu şekilde lanse etmişiz.’’

 

30 Eylül de yangın sezonu bitiyor. Sonra biz uçaklarmızı Orman Bakanlığımızın emrine veriyoruz. Bu sene 4 tane uçağımızı devamlı beklettik. Burdaki amacımızda ülkemizin herhangi bir yerinde bir orman yangını, bir dogalgaz yangını veya bir fabrika yangını olursa bizde bu uçakları sevkedelım. Bu milli servetimiz olan fabrikalarımızı ,şehirlerimizi ve orman yangınlarını söndürelim diye hazır tuttuk. Buda Türk halkına THK’nın bir hizmetidir.

 

Suriye olaylarında beklentimiz şöyleydi. Suriye’de mutlaka yangın olabilir ihtimalini değerlendirdik. Çünkü çatışma oluyor, bu çatışmada mutlaka bir yangın olur ve bu yangın ülkemizede sıçrayabilir diye düşündük ve yangın söndürme uçaklarımızı Adanaya intikal ettirdik. Biz arkadaşlarla beraber bunun içinde hazırdık.

 

Sonra Suriyede yangın çıkınca, Sayın Başbakanımızda Orman Bakanlığına diyorki: Uçaklarımızı gönderelim Suriye’deki yangını söndürmek için, ondan sonra hem Basbakanlığımızdan hemde Orman Bakanlığımızda uçaklarımızı Suriye’deki yangını söndürmeye gönderebilirmiyiz diye yazı geldi. Bizde hazır olduğumuz için gönderebiliriz dedik ve çalısmalara başladık. Bu arada tabi başka bir ülkede yangın söndürme faaliyetine müdehale edebilmek için, mutlaka Dışişleri Bakanlığının müsadesi gerekiyor. Dışişleri Bakanlığımızla temasa geçtim. Yaptığımız temaslar sonrasında Suriye ile temesa geçtiler, eğer müsade ederlerse yangına müdehale edilecekti. Bu arada bir değerlendirme yaptık. Suriye’deki yangın biraz amaçlı yakılmış olabilir düşünceside vardı bizde, neden Suriye’den kaçanların Türkiye’ye giriş yaptığı bölgeyi yaktılar dolayısı ile Suriye bakanları da yangının söndürülmesini istemediler ve bize mudehale ettirmediler. Suriye’deki yangın ülkemize sıçraya bilirdi, her ihtimale karşı hemen biz uçaklarımızı Adanaya intikal ettirdik. Çünkü Adanadan Suriye çok yakın.

 

 

Eğerki, rüzgar güneyden esmeye başlayıpta, ülkemize doğru ilerleseydi,yangına uçaklarımız müdehale edicekti. Orada 2 gün bekledik , sonrasında yangın söndü,şimdi uçaklarımız Ankara da ve İzmir de bekliyorlar. Her hangi bir sekilde, ülkemiz aleyhine bir yangın olursa hemen göndereceğiz.

 

S: Orman Bakanlığının her yıl orman yangınlarını söndürme konusunda yaptığı uçak ihalesininde Neden ve Niçin THK elendi?

 

OY: THK’nın Orman Bakanlığı ile 7 yıllık, 2016 yılına kadar bir anlaşmamız var. Sözleşmemiz devam etmektedir. Orman Bakanlığına tahsis ettiğimiz 4 tane uçağımız bulunmaktadır, haziran ayında başlayıp 30 Eylül’de bu süreç biter. Orman Bakanlığı  geçen yıl ve bu yıl olmak üzere 2 tane ihale açtı. Geçen seneki ihaleyi biz kazanmıştık. Bu sene açtıkları ihalede de bir başka firma bizden daha iyi teklif verdi. Ancak firmanın yangın söndürme uçakları olmaması nedeni ile ve yine şartname ve diger imkanlar dikkate alınarak biz o firmaya verilemeyeceği konusunda avukatlarımızla bır değerlendirme yaptık ve kamu ihale kurumuna müracat ettik. Şu anda beklemedeyiz, yani kamu ihale kurumunun vereceği karara görede; ya o fırma bu işe devam edicek. Aynı zamanda yasal süreç devam ediyor. Kamu İhale Kurumu bizim değerlendirmemizi kabul ederse, o zaman ihale iptal edilecek. O zaman Orman Bakanlığıda muhtemelen yeni ihale açacak veya başka bir çare bulacak.

 

S: Yunanistan’da, orman yangınlarının söndürülmesiyle ilgili yapılacak ihaleyle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

 

OY: Kurumumuza böyle bir teklif geldi, ihaleye girermisiniz diye, biz Yunanistan’daki ihaleye girmedik. Şöyleki, Yunanistan’daki ihaleyi THK’na vermeye bilirlerdi. Endişemiz vardı, bu durumda boşa gayret sarfetmiş olacaktık. Çünkü, Yunanlılar başka şekilde değerlendirebilirlerdi. Bundan dolayı ihaleye girmemize gerek yok. Ama Yunanistanda bir yangın olursa hükümetimiz müsaade ederse, yine biz gideriz onların yangınlarını söndürürüz.

 

S: THK’nın Kaç tane yangın söndürme uçağı var? THK bu işten para kazanıyor mu?

 

OY: Ben ülkemde yangın söndürme işi yapmak istiyorum. Ama ben dışarıdan daha fazla para kazanıyoruz. Bakın şimdi İtalya. ABD, Kore, Brezilya bizden yangın söndürme uçağı istiyorlar. Bizim kabiliyetimiz çok fazla. Buralarda Amfibik yangın söndürme uçakları  buralarda yok.  Ama bizde var , bizim kendi malımız hemde 9 tane. Bunun 4 tanesini de biz aldık. Yangın söndürme uçak sayısını 22 ye çıkaracağız. Türkiye’nin 22 tane yangın söndürme uçağı olacak. İnanılmaz bir şey bu tabikki tabi afet olmadan bunları kimse bilemez. Mesala dernekler daire başkanlığı bizi denetler. Geçen sene  bizi denetledikten sonra başkanın söylediği söz şu oldu; ‘’ ya demekki böyle bir kurumda varmış’’ Çünkü, biz  bütün kaçakları ve suistimalleri önledik. Biz her şeyimizi en ince detayına kadar değerlendiriyoruz. Tabik ki bunları yapmak için kaynağa ihtiyacınız var.

 

Ben her yerde 3 tane eğitim merkezi açaçağım diyorum, bu eğitim merkezlerini açmak, personel almak, bu eğitim merkezlerinin giderleri, ve bu eğitimleri  idame ettirmek hepsi para , ama biz  para kazanıyoruz. Bakın bütçemiz nasıl 2 katına katlandı.

 

S: Fransız firmasının kazandığı paraşüt ihalesini ‘’Ermeni Soykırımı tasarısının kabul edilmesi üzerine tepki olarak’’ iptal ettiğinizi söylemiştiniz? Peki THK kendi paraşütünü nezaman üretmeyi planlamaktadır?

 

OY: Aslında Türkiye’de kendi paraşütünü üretme kabiliyeti var. Türkiye’de olan bir işi biz yapmak isteriz. Özellikle Milli Savunma Bakanlığının Kayseri’deki tesislerde parasüt üretme imkanı var. Bu parasüt Kayseri’de üretilebiliyor, ihtiyacımız olan parasütü biz bu bölgede üreteceğiz. İnanıyorum ki, diğer modelleride üretebilmek için, zaman içerisinde biz Türkiye’ye kazandıracağız. Bizim hedeflerimizin içinde var. THK bu paraşütleri kendi içerisinde üretebilecek kabiliyeti kazanacak, bu konuda calışmalarımızda var, bunu devam ettiriyoruz.

 

Diyorumki, dünyadaki paraşüt üretmeleri konusundaki en yeni teknolojiyi ülkemize getirelim, yanı kısa sürede demode olmasın. Havacılık sanayi sektörü çok çabuk demode oluyor. Çünkü, havacılıkta o kadar çok araştırmaya para harcanıyor ki, o kadar hızlı gelişiyor ki onun için  biz paraşütümüzü geliştireceğiz. Şimdi en yeni teknolojiyi ülkemize getirmemiz gerekiyor. Eski demodelerle Türkiye çöplük olmamalı.

 

S: THK kurulduğu tarihten günümüze kadar milli bütçeden hiç pay almamıştır. Sebebi nedir?

 

OY: Aslında THK halkın desteği ile bu gune kadar geldi. En büyük özelliği, geçmiş dönemlere baktığımızda THK devletin organize ettiği faaliyetlerden pay almış, ama o donemlerde devletin havacılık araçlarında hizmet yapmış, çalısmıs bu arada halkımız THK’ya cok fazla mülkte bağışlamış, yanı sıra THK fıltre, zekat ve kurban derisi THK tarafından bunlar tek başına toplanmış uzun yıllar ve bu kaynaklarla da tekerini döndürmüş.

 

Ancak çok fazla yol kat edememiş. Burada esas olan şu; Devletimizin bize bütçesinden bir kaynak aktarması önemli değil, ben bunu her yerde söylerim. Havacılık faaliyetlerini yapmak içinde  pek fazla kaynağa da ihtiyaç yok. Önemli olan burada düzenli bir planlama, iyi bir organize biz çyle çalışacağız ki en iyi şekilde yapmanın yoluda iyi bir bütçe yapmak, planlı ve programlı calısmaktır. Ben geldiğimden bu yana güzel bir bütçe yaptık. Bizim şimdi çok güzel bir analitik bütçemiz var. Böyle bir bütçe yaptıktan sonra, işi idare etmek kolay.

 

‘’Şunu söylemek isterim ki; bu ülke bana 40 yıl yatırım yaptı, beni yetiştirdi, bu bilgimin boşa gitmesini bende istemem. Bunu THK’nın iyi yerlere gelmesi için harcamaya devam edeceğim. Daha yapacak çok hizmetimiz var.’’

 

S: THK Türkiye’nin  havacılık eğitim ve uçak üretim merkezi olacağını söylüyor sunuz? Bunu nasıl başaracak ?

 

OY: Biz aslında Türkiye bir havacılık merkezi olsun istiyoruz. Arkasından THK havacılık ve uzay üniveristesini kurduk, eğitim ancak o şekilde olabilir, biz bu işi başardık. Şuanda Türkiye’nin bir havacılık eğitim merkezi olması için çok büyük bir mesafe kat ettik. Bu sene üniversite 13 bölümünü daha açıyor, 13 bölüm daha eğitime başlayacak. THK Üniversitesi 3 Mart 2011 Yılında kurulmasına karşın 2011-2012 akademik yılında eğitim öğretime başlıyor.

 

Şu anda 236 öğrencimiz eğitim görüyor. Türkiyedeki ve Dünyadaki  bu konuda en iyi yetişmiş uzmanları eğitim elemanlarını yerli ve yabancı ülkemize getirdik. Ülkemizinde yetiştirdiği çok kıymetli insanlar var. Onlar şu anda THK Üniversitesinde buluştular, onları tutmak onların çalışmalarını engellemek mümkün degil, çığ gibi geliyorlar.Hedeflerimize jet hızıyla ilerlemek istiyoruz. THK’nın sadece  hava araclarının üretim ve bakım merkezi olmasını istiyoruz. Biz yalnız uçak demiyoruz, yalnız helikopter demiyoruz, yalnız planör, yalnız parasüt demiyoruz…… hava araçları diyoruz. Hava araçları dediğimiz zaman gök yüzünde uçan, uzayda uçan ne varsa hepsini kapsıyor .

 

THK zaten su anda uçak bakım merkezleriyle bu faalıyetlerı yürütüyor. THK yeni ve başka bir kabiliyet daha kazandı. Bunuda ilk defa siz ve okurlarınız duyacak, Ispartada uçak bakım merkezi yani uçak boyama merkezimiz hizmete açıldı. Uçak bakım merkezimizle ilgili çalışmalarımız şuanda da devam edıyor ve 2 - 3 ay içerisinde orada havayollarına Boeing ve Airbus’ların bakımlarını yapmaya baslayacağız, şuanda da THY’nin ( Türk Havayolları) uçaklarını boyamaya basladık. Türk Havayollarının 2. uçağınıda boyadık ve 3. uçak yolda bu arada yurtdışında  4 tane uçak sırada bizim merkezimizde boyanacak

 

Çünkü, boya olayı çok önemli, yanımız Avrupa’nın  değişik meydanlarında boyasız uçakları hemen yerde bırakılır uçurmazlar onları, onun içinde ülkemizde böyle bir kabiliyete ihtiyaç vardı, bunu biz kurduk.

 

Aynı zamanda C ve D serisi bakımları yapılacak şekilde de EASA yetkilerini almak içinde çalışmalarımız sürüyor. Bunuda halkımıza sizin vasıtanızla duyurmus olalım.

 

Şunu söylemek isterim; Hem eğitim merkezi, hem de bakım merkezi konusunda çok büyük bir mesafe kat ettik, tek bir konu kaldı. Oda üretim konusunda da şuan da THK uçak fabrikası İnşallah Mayıs veyahutta Haziran ayı sonunda Sayın Başbakanımız tarafından açılmış olacak. Şuan da tasarım konusu çok hızlı gidiyor. Üretım konusunda da çok büyük bir mesafe kat ettik.

 

S: Ülkemizin havacılık ve uzay bilimleri alanındaki ilk ihtisas üniversite­sini kurdunuz; Türk Hava Kurumu’nun vizyonunun bir parçası olan bu güzide kurum, sahip olduğu altyapı imkanları ile faaliyetleri nelerdir?

 

OY: THK Üniversitesi aslında bizim bebeğimiz gibi oldu, büyümeye devam ediyor. Buda bize çok büyük bir heyecan veriyor. Tabi THK’nın en büyük özelliği kendi meydanları var, kendi bakım tesisleri var, yani alt yapısı var havacılıkla ilgili bunlar 80 tane uçağı var, bu uçaklardan 26 tanesini biz satın aldık, yani 80 uçaktan 26 tanesi ben ve arkadaslarım tarafından THK’na  biz geldiğimizden itibaren satın aldık 20 tanesi 0 km 6 tanesinide az kullanılmıs olarak aldık ve şu anda dünyanın en büyük uçuş okuluna sahibiz. 30 uçaktan 20 taneside 0 km bu çok müthiş bir kabiliyet, yeni teknolojı sıfır uçaklar öğrenciler bunlarla uçmak için can atıyorlar. Biz dünyayı taradık, dünyadaki  uçuş eğitimleri nasıl yapılıyor, nasıl uçaklar kullanılıyor tabi mantık şunu söylüyor; kullanacağınız uçak bundan sonraki pilotların amacı yalnız bu ucaklarla uçmak değil.

 

ATPL (Frozen),  (Ticari Pilot Lisansı) alıyorlar, aldıkları lisans sonrasında Türk Havayollarında uçaklarla uçmak istiyorlar. Avrupadaki , Amerikadaki en önemli uçus okullarının Cessna 172’leri kullandıklarını gördük, bizde pilot adaylarının eğitimleri için Cessna 172s G-1000 Cockpit ( Aviyonik Dizayn) serilerinden aldık. Bunuda özellikle belirtmek isterimki, ihale sonrasında çok güzel fiyatlara THK’na kazandırdık ve biz kaynağımızı çok iyi kullanıyoruz. Bundan gururla bahsediyorum.

 

O uçakları aldıktan sonra ve göreve gelince İstanbul ve İzmir de uçuş okullarını açtık. İstanbul’da olmayan bir kurum Türkiye ve Dünya’da çok fazla gelişemez. Onun içinde THK’yı İstanbula getirdik ve burada uçuş okulunu açtık. İnşallah Anadolu yakasında da bir Grand School açaçağız, onunda çalışmalarını arkadaşlarımızla sürdürüyoruz.

 

Şunu söylemek isterim; Biz hiç kimseye Türk Hava Kurumu’nun imkanlarını peşgeş çekmiyoruz…!!

 

S: Amatör (Başlangıç) Havacılık Kursları, Gençlerin ilgisini çekiyor mu? Bu kurslar için herhangi bir ücret alınıyor mu?

 

OY: Biz normalde 4 ay eğitim yapardık, paraşüt planörü olarak. Bu kış 2 senedir, bu kursları 11 aya çıkarmak nasıl oluyor diye, Urfa’da, Gaziantep’te, Antalya’da  kış döneminde burada kurslar açtık. Devamlı parasüt, yamaç paraşütü, yelken kanat, planör eğitimleri veriyoruz.

 

Urfa’da şuanda planör uçuyoruz. 1 Ocakta Urfa’ya gittim. Eski meydanı artık DHMİ kullanmıyor, sağolsunlar onlarda bize kullanılmayan alanlarını verdiler. Bizde oraya gittik kurs açtık. İnanır mısınız, 30 kişilik kursa, 1000 kişi müracaat etti. Şubatın başından bu güne kadar , orada 100 tane  planör pilotu yetiştirdik ve bunlarıda hiç bir karşılığı yok. Bunların yemes, içmesi, yatması, her seyi biz karşıladık. THK’na Urfa’da açılan kursta halkın sevgisinden başka hiçbirsey kazandırmadı. Biz halktan aldığımızı, halka geri verdik .

 

Öğretmenlerimizin tüm imkanlarını biz karşılıyoruz, öğrencilerimize orada yemek çıkarılıyor. Arkasından Urfadaki kursu bitirdik, 2. kursu Gaziantepliler için açtık. Gaziantepteki çocukları ve Urfadaki çocukları taşıdık, hususi araba kiraladık getirdik, hergün evlerinden alıyoruz uçuruyoruz, tekrar evlerine bırakıyoruz.

 

Geçen sene 800 kişiye paraşüt, planör ve yelken kanat kursları verdik. 2011 yılında rakam 800 kişi iken , 2012 Yılında bu rakam 5000 kişi oldu. 2012 Yılı sonuna kadar 7000 üzerini geçeceğimizi düsünüyorum.

 

Bir tane doğrumuz var hizmet etmek. Burda da bizi paçamızdan çekmeye çalışmak isteyenler, karalamak isteyenlar var. Eğerki, bu çocuklara kurs açmak suçsa açıyoruz ,bunu yapmak kadar güzel birsey olabilir mi, düşüne biliyor musunuz. Orada planör uçuyor çocuklar, orada değişik yerlerden insanlar gelmiş, üniversitenin değişik bölümlerinde okuyanlar diyorlarki!! Bu imkanları nasıl kaçıırırız, minnet duyoruz biz, inanın halkın sevgisi herseye bedel.

 

S: Eğitim merkezlerinizden, faaliyetlerinizden ve geleceğe dair yapacaklarınızdan kısaca bahseder misiniz?

 

OY: Ben geldiğimde sadece Eskişehirde eğitim veriyorduk. Şuanda onun yanına Selçuk’u ilave ettik. Selçuk’ta uçuş eğitimi veriyorduk, şimdide paraşüt eğitimide veriyoruz, hemen planör eğitimimiz başladı. Antalya karain’de paraşüt, planör, yamaç paraşütü eğitimleri veriyoruz. Arkasından Urfa’da planör ve paraşüt eğitimleri verdik. Şimdi de Erzincan’da yeni bir eğitim merkezi açtık. Orada da paraşüt, planör, yelken kanat eğitimleri veriyoruz.

 

Allah Erzincan’a öyle bir doğa bahşetmiş ki cennet . Erzincanlı halkımız eskiden Allah’ım niye bize bu kadar dağ bahşetinizki diyordu. Şimdi ise dua ediyoruz diyorlar. Çünkü, Dünya yamaç paraşütü şampiyonasının bir ayağını her sene orada yapıyoruz.

 

Geçen sene Mayıs ayında Fethiye Ölü Denizde yamaç paraşütü Dünya Şampiyonası düzenledik. Normalde Mayıs ayında oradaki doluluk oranı, orada %25’i geçmezmiş dolulukların oranı orada %95 şuan, oradaki otellerde insanlar beni yere göğe koyamıyorlar. Ekım ayında ise doluluk oranı %40’larda olurmuş %75’e çıkardık. Çünkü, orada Fethiye Ölü Deniz hava oyunları ile sahil doldu taştı, iğne atsanız yere düşmez. Hepside yabancı bu o kadar ilgi görüyorki, oraya düzen getirdik.

 

25 yıllık planımızı yaptık dedik ya, her yıl 3 tane ilimizde eğitim merkezi açıyoruz. Bu sene Kayseri’ye,Samsun’a , Bursa’ya açaçağız. Bunlar hazır şuanda bitim çalışmalarını yapıyoruz. Bu sene planör uçuş eğitimini baslattık. Seneye İnşallah bakanımızla birlikte Samsun’da bize 19 Mayıs ilçesinde 46 dönümlük arazi verdiler. Orada bu faaliyetleri yılın 12 ayı yapacağız. Ordu / Ünye’de Havacılık Meslek Yüksek Okulu açacağız. Orada pilotaj kursları vereceğiz.

 

Bunlar okadar kolay değıl bürokrasiyle uğraşıyoruz, kendi içimizde bir kısım insanlarla uğraşıyoruz. Ne bileyim bundan menfaat bekleyipte, ayırt edemeyen insanlarla uğraşıyoruz Herkezle uğraşıyoruz. Fakat, gördüğüm manzara şu; halk bize sahip çıkıyor. Belediye Başkanlarımız, Valilerimiz, Kaymakamlarımız yanımızda. Çünkü, insanların bu tip aktivitelere ihtiyacı var.Yani biz her yere kosuyoruz.

 

S: Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI) Başkan Yardımcılığı görevini de yürütmektesiniz. FAI Federasyonundan kısaca bahsedermisiniz? Peki FAI Genel Kurulu bu yıl hangi ülkede yapılacak?

 

OY: FAI başkan yardımcısıyım.Yarın Antalya’ya gidiyorum. Neden, bu sene 16 Ekim’de FAI’nin genel kurulunu Türkiye’ye getirdim. 16 Ekim’de  Antalaya’ da FAI’nın genel kurulunu yapacağız. FAI’nin 130 tane asil üyesi var, yaklaşık 50 civarında da üye adayı var. En az 300 civarında kişi ülkemize gelecek. Antalya da organizasyonlara başladık. Bu organizasyon müthiş olacak

 

Geçen sene İrlanda da FAI genel kurulu oldu. Bu kurul öncesi Lozan’da bir toplantı vardı,ona katıldım. Yaptığım konuşmada bundan sonraki FAI kurulunu Antalya da yapılmasını söyledim. Bizim tesislerimizden, emniyet tedbirlerimiz, faaliyetlerimizden ve etkinliklerimizden bahsettim. Tabikki İrlanda da katıldığımız bu kurulda FAI genel başkanı ilk sözü bana vermişti. Benden sonra  4 tane daha ülke vardı aday FAI genel  kurulundaki tüm üyeler beni ayakta alkışladı ve dediler ki 2012 FAI genel kurulunun nerde yapılacağı belli oldu, artık bizlerin sunum yapmasıne gerek kalmadı.

 

FAI genel kurulunda her ülkeden katılan kişiler var, doğal olarak bunlar bizim için çok önemli bir dostluk bağıdır. Bizler birbirilerimizin yardımına koşmaktayız. Kore’de  deprem olmuştu biz  hemen kendileriyle irtibata geçerek  gerekli yardımı yapıp el uzattık. Yapılan tüm toplantılarda bu güzel dostluklar ülkemiz lehine pozitif gelişmeler yaşatmaktadır.

 

S: Geleceğe dair bir projenizden bizlere bahseder misiniz?

 

OY: Mesala, Bursa şehri için çok güzel projelerim var. Türkiyede uzun süren pilotaj eğitimlerini  bazı dönemlerde Bursa’ya kaydırıp , pilot adaylarının en kısa zamanda eğitimlerini 11 ayda tamamlamasını hedefliyoruz. Ayrıca Bursa’da planörlerimiz uçuyor, bursada yaza doğru çok güzel projelerimiz olacak.

 

Bursa Uludağ’da şenlikler yapacağız,  Bursayı daha çok tanıtmak istiyoruz. Bursa şehrine balon, yelken kanat, yamaç paraşütü  v.b… etkinlikleri götüreceğiz. Bursanın şöyle bir özelliği var; yamaç paraşütü ve yelken kanat için en büyük zamanı tepeye çıkmak alıyor ama Bursa’da bu zaman teleferik  ile halledilecek. Ben Burasa’yı havacılık eğitim veya havacılık faaliyetleri merkezi yapacağım. Ben ülkemin her şehrini seviyorum ve ülkemin tüm şehrine hizmet vermektende gurur duyuyorum.

 

Biz çok iyi bir ekibiz. Hepimiz aynı hedefe kilitlenip o hedefe doğru gidiyoruz. Tüm bu başarılarımız iyi bir ekibin, özverinin ve çalışmanın eseridir.

 

S: Dünyanın havacılık üzerine en saygın üniversitelerinden biri olan ABD'nin Vaughn Collage Üniversitesi ile imzalanan işbirliği anlaşması ve çift diploma hakkında kısaca bilgi verirmisiniz?

 

OY: Bizler bir üniversite kurmak için yola çıktığımız zaman  dünyayı inceledik. Biliyorsunuz dünya çok küçüldü,  bu nedenle tüm bilgilere  artık çok kısa zamanda ulaşabiliyoruz. Dünyada 36 tane havacılık ve uzay üniversitesi olduğunu öğrendim. Bunlardanda 2 tanesi Amerika’da , yaptımız araştırmada  Vaughn Collage üniversitesi bize daha çok yakın olduğunu gördük. Gidecek öğrencilerimiz içim ulaşım imkanlarıda çok kolay . bunlarda Newyork’ta ve Laguardia Havalimanı’na çok yakın olmalarıda bizler için bir avantaj. Önce ben Eski YÖK Başkanımızı  ziyaret ettim. YÖK Başkanına durumu anlatım .Tabikki YÖK Başkanımıza önce neden üniversite kurmak istediğimizi anlattım. Biz Türkiye’nin bir havacılık eğitim merkezi olmasını istiyoruz., hava araçlarının üretildiği ve bakıldığı bir üniversite olmak istiyoruzç dedim. Bunun için arkamızda bir üniversitenin olması gerekiyor  dedim.

 

Sonra Vaughn Collage  anlaşma yaptık. Özellikle  uzay konusunda öğretim üyesi bulmak çok zor, artı uçak  ve hava araçlarının geliştirilmesi, tasarımı  konusundada bu üniversite ile anlaşmaız var. Dolayısıyla Vaughn Collage tüm öğretim görevlisi, THK’nın da bir öğretim görevlisidir. Bizler bu yaz tüm THK Öğrencilerini Amerikaya götürüyoruz. Bu öğrencilerimiz 2 yıl Amerika’da öğrenimlerini gördükten sonra, son yılını Türkiye’de okuyacaklar ve  mezuniyetlerinde de çift diploma alacaklar.

 

 Unutmayınki, dışarıya açılamazsanız, hep içine kapanmaya mahkum kalırsınız, kendinizi çok büyük görürsünüz, halbuki bu durumda siz hiçbir şey değilsiniz. Bundan dolayıdır ki dünyadaki gelişmeleri yerinde ve zamanında takip etmek ve öğrenmemiz gerekmektedir. Bu yapılan işbirliği artarak devam edecek. Bizler yeni arayışlar içinde her zaman olacağız. Bizleri takip etmeye devam ediniz.

 

S: Türkiye kendi eğitim uçağını üretebilecek mi? Nezaman kendi uçaklarımızı semalarımızda görebileceğiz?

 

OY: Eğitim uçaklarımızla ilgili üretim aşamasında son aşamaya geldik. Uçakların tasarımını tamamladık. Bu arada 2013 yılında uçmaya başlıyacaklar, ama 2014 yılında da üretime başlanacak. Şuanda yapmış olduğumuz çalışma ile Türkiye’de müthiş bir üretim kapasitesi var. Bizim fabrikamızda sistemel enteğrasyonunu yapacağız. Biz şimdi yaklaşık olarak bu uçaklar da yıllık 100 adet olarak üretmeyi düşünüyoruz. Zaten THK’nın da eğitim uçaklarına ihtiyacı var, bizim üreteceğimiz uçaklardan örnek vermek gerekirse şu anda Amerika’da 160,000 adet , Münih’te 2,500 tane var. Türkiye’de de inanıyorumki çok kişi ve kuruluşlar bu tip uçakları alaçaklar.

 

Biz aynı zamanda PPL lisans eğitimi veriyoruz. Sizin mesela Air News Times olarak uçağınız bizim Türk Hava Kurumumuz meydanında veya tesislerinde bekleyecek, bizi aradığınız zaman biz sizin uçuş durumunuzu ve görüntüsünüde takip edeceğiz, uçmak istediğiniz zaman uçağınıza binip gidiceksiniz. Biz bunları üreticeğiz, maliyetti çok fazla olmayacak ama zamandan tasarruf edeceğiz. Üreteceğimiz uçağın yabancı sertifikasyonu içinde büyük bir mesafe kat ettik, onda da her hangi bir sorunumuz yok.

 

S: THK Olarak büyüme konusundaki planlarınız nelerdir? THK Özellikle neye odaklanmıştır?

 

OY: THK , ülkemizde hava araçlarının üretimi ve havacılık konusundakaki ana eğitim merkezi odaklanmıştır..Türkiye’nin ve Dünya’nın en iyi havacılık eğitim merkezi THK olacak. Bunu Türk Hava Kurumu Üniversitesi gerçekleştirecek. THK’nın kendi imkanlarıyla uçaklar, helikopterler yani bütün hava araçlarınında bakım merkezi olmasını sağlıyacağız. Bunuda Türkiye’nin her tarafında yaygınlaştıracağız. Bunuda yapabilecek kabiliyette ve kudrette olduğumuzu düşünüyorum.

 

S: 2025 Yılı Türk Hava Kurumu’nun 100. Kuruluş Yıldönümü. Bu tarihe kadar en büyük arzunuz, hedefiniz nedir?

 

OY: Şunu söylemek isterim; biz 2023 te şunu düşünüyoruz. THK Üniversitesi’nin tasarlayıp geliştiriği Türkiye’de ki bütün imkanları kullanarak üretimimizi Türkiye’de yapacağız.

 

Biz bunları alıp sistem entegrasyonunu yapacağız, ekibimiz tarafından entegrasyonunun yaptıktan sonra empedaslar, rayda aktif alanlar vs. bunlar birbirlerini etkilemeyecek şekilde yaptıktan sonra biz uçağın seri üretimini yapıcaz. Bizim mutlaka kendi uzay aracımızı yapmamız gerekiyor 2013 kendi uzay aracımızın uçması gereken tarih olarak konuldu.

 

Önümüzde 11 yıl var biz mutlaka bunu yapacağız, bunu yaparkende zaten havacılık ve uzay kanunu cıktı,bunda da ilgili bakanlarımız bizimlede görüştü. Biz 2023 yılında İnşallah kendi uzay gemimizi Ankara ve istanbul’daki THK tesislerimizin önünden kaldıracağız. Çünkü; teknoloji bunu gerektiriyor o enerjiyi uzay aracının uçmasını sağlayacak enerji kaynağına ihtiyacımız var. Bu enerji kaynağını hepimiz tahmin edebiliyoruz. 2.si bu uzaya gidecek uzayda İnşallah kendi labaratuarımızda gerekli çalışmayı yapacak arkasından geri dönücek bu arada THK Üniversitesi bölümlerine baktığımızda zaman uydu mühendisliği, astronot mühendisliği, uzay mühendisliği bölümleri var. İnşallah TÜRKSAT’la olsun devletimizin diğer organları ile olsun birlikte yapacağımız uydumuzu 2025 yılında İnşallah kendi uzay aracımızla kendi yörüngemize yerleştireceğiz.

Bu 2 tane çok önemli hedefi ortaya koymamız lazım. Hep şunu söylüyorum, gelişmeler bağlı olarakta 5 veya 6 yıl sonra istanbul’da bir havacılık ve uzay üniversitesi kuracağız bu olmazsa olmazlarmızdan birisi. THK’nın hedefleri bunlar.

S: Okuyucularla paylaşmak istediğiniz son düşünceleriniz nelerdir?

OY: Okuyucularınıza şunu söylemek isterim. Halktan aldığını, halka veren ve vermeye devam edecek THK’mu uçuş okullarıyla, uçak fabrikasıyla, üniversitesi ile egitim merkezleri ile halkımızın hizmetinde olmaya devam edecektir. Amacımız, elde ettigimiz gelirlerin tamamı ile havacılığı Türk insanının işi yapmaktır.

Atatürk’ün koydugu hedeflerden ‘’İstikbal Göklerdedir’’ hedefine ulaşmak için ve kendi ucağını, kendi uydusunu, keniı uzay aracını, kendi hava araçlarını üreten bir ülke ve bunları yapacak insanların eğitimlerini, bakımlarını yaptığı bir ülke olarak bundan sonra yolumuza devam etmek için halkımızın bize verdiği destekler için teşekkür ediyorum.

Halkımıza diyorumki; Lütfen bizi izlemeye devam edin güzel önerilerinizi destekliyoruz.

(airnewstimes.com)