“Tutuklu TSK personeli, aynı ortak kaderi paylaştığımız silah arkadaşlarımdır. Ziyaretimin amacı insanidir. Ziyaretimize başka anlamlar yüklemek yanlıştır. TSK hukukun üstünlüğüne her zaman önem vermektedir, bu safhada başka bir değerlendirme yapmayı uygun bulmuyorum.”

Bu açıklamanın tarihi 25 Kasım 2011.

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, CNN Türk’n yazılı sorularına verdiği yanıtta, Balyoz davası sanıklarının tutuklu bulunduğu Hasdal Askeri Cezaevi ziyareti ile ilgili işte bunları söylemişti.

***


Orgeneral Özel’in ‘bilinen’ Hasdal ziyareti geçen yıl Kasım ayında gerekleşmişti. Bu ‘ilk’ti ama son olmadı.

Genelkurmay Başkanı, birkaç ay önce Hasdal’daki muvazzaf silah arkadaşlarını bir kez daha ziyaret etti.

Aldığım bilgiye göre, Orgeneral Necdet Özel, Nisan ayında, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman ile birlikte ikinci defa gitti Hasdal’a.

Sessiz sedasız gerçekleşen bu ikinci ziyaret basına yansımadı. (Daha doğrusu, şu ana, yani bu yazıya kadar yansımamıştı.)

***


Özel’in ziyaret ettiği Hasdal’da - yanlış bilmiyorsam - 34 muvazzaf general ve amiral yatıyor.

Ve...

Aralarında, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın da bulunduğu bu general ve amirallerden bir bölümünün geleceği, yaklaşık bir ay sonra, Ağustos başında toplanacak Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) belirlenecek.

Ve...

Özel’in, bir bölümünün akıbeti bu Yaz Şurası’nda belli olacak olan silah arkadaşları ile görüştüğü, ikinci Hasdal ziyaretinin tarihi, Nisan ayı.

Aynı Necdet Özel’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı (yakın tarihin en uzun Başbakan - Genelkurmay Başkanı görüşmesi olarak kayıtlara geçen) 3 saat 10 dakikalık ikili buluşmanın tarihi de 1 Mayıs 2012.

***


O sıra dışı uzunluktaki görüşme, Orgeneral Özel’in planlı ABD seyahatinin hemen öncesinde gerçekleşmişti. Toplantının ana gündem maddesinin bu ziyaret olduğunu, 8 Mayıs 2012 tarihinde bu köşede okumuştunuz.

Şimdi bu yeni haber (ikinci Hasdal ziyareti ve tarihler) ışığında, ‘Erdoğan - Özel randevusunun görülmemiş derecede uzun sürmesi’ konusu üzerine bir kez daha ve biraz daha kafa yorabiliriz.

*****

Asker - sivil yetkililerin hepimize borcu

Suriye tarafından düşürülen RF-4’te şehit olan iki pilot, Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy yarın (bugün) Malatya’dan uğurlanacak sonsuzluğa.

Malatya’daki törene Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi tam kadro katılacak.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı Malatya’da, son kez selam duracak şehit pilotların önünde.

Komutanlar, şehit pilotların ailelerine başsağlığı dileyecek, acılarını paylaşacak hiç şüphesiz.

Yalnız bu noktada bana göre, hem komutanların hem de ülkeyi yöneten sivil yetkililerin başta o acılı aileler olmak üzere, bütün Türkiye’ye bir borçları var.

‘O uçağın tam olarak nerede ve ne şekilde düştüğünü kamuoyuna açıklamak’ o borç.

İki haftadır zihinlerimizi bulandıran çok sayıdaki soru işaretini silmek.

Tabii sonra da, Suriye nezdinde ‘gereği’ni yapmak. Ama sözde değil, özde yapmak. Gerçekten yapmak.

Bahsettiğim elbette savaş değil.

Bu çağda; ciddi, etkili, güçlü ve büyük bir devletin yapması gereken ne ise o.

*****

KEŞKE...

Bazılarının yaptıkları, yapacaklarının teminatı olmasa.

(Vatan gazetesinden alınmıştır)