“Canlı bomba”  diyorlar. Çok yanlış! “Ölü Bomba” demek gerekir. Bakmayın siz Onun yürüdüğüne, konuştuğuna, sakız çiğnediğine falan. Ölmüş! Midesini  cesaret hapları ile ve damarlarını da , esrar, eroin, kokain, morfin gibi öldürücü değil, gebertici zehirlerle şişirmişler. Yaşları 18,20,25 olabiliyor. Hayatlarının en çömez, en cahil, en toy zamanları. Soramıyorlar kendilerine emir verip ‘’ sen şurada pimi çekeceksin, sen şurada cep telefonunun şu tuşlarına basacaksın, şu teli şurada çekeceksin’’ diye emir veren  adamlara soramıyorlar. Diyemiyorlar ‘’ manyak mısın lan! Çok meraklıysan git kendi kendini patlat! Oradaki yüzlerce insanın canını ben mi verdim ki ben alacağım ve kendi canımı da orada geberteceğim, sen de burada nargileni fokurdatıp ,televizyonu seyredeceksin, radyonu dinleyeceksin ,senin yanında kıytırık terör nikahı ile nikahlanmış şu garip ve küçük kızlarla seks yapmaya devam edeceksin!’’ Diyemiyorlar ’’ Sen kimsin ki bana kendimi ve insanları öldürme emrini veriyorsun? ’’Diyemez! Çünkü kuru ekmek kemirerek dağda, mağarada, çölde oksijensiz ve susuz yaşıyor. Beynine kan gitmiyor. Sürekli zehir, uyuşturucu kullanıyor. Ama onlara bu emirleri veren insan kılıklı yaratıklar Avokado suyu, hurma, fındık, fıstık, ceviz, kebap ile besleniyorlar. Onları kullanan süper emperyalist ülkelerin askeri helikopterleri ile, güya keşif uçuşu yapılarak onlara her türlü erzak, çikolata, biraz kırmızı şarap, Marlboro sigara, hatta viski paketleri onlara rutin zamanlarda havadan yumuşak atışlarla indiriliyor.

Din, mezhep, milliyet, ideoloji adına ,hangi dava ileri sürülmüş olursa olsun hepsi palavradır, hepsi yıkanmış ,dezenfekte edilmiş, boş beyinlerin takılan plak gibi veya ses kaydı gibi, ya da papağan gibi boş  tekrarından başka bir şey değildir. Onlar için ortada din, iman, mezhep, milliyet, ideoloji, dava asla olmamıştır ve olmayacaktır.

Vampir, yarasa kanla beslenir. Akbaba leş yer. Karınca Yiyen isimli bir hayvan vardır. Sadece karınca yemek için tasarlamış ve yaratılmıştır. Kedi fare avlamayı ve yemeyi sever. Akrep sokar. Yılan boğar veya zehrini sokarak öldürür. İşte bu hayvanların davası, dini, imanı, mezhebi, ideolojisi, davası nasıl yoksa, teröristlerin ve onlara emir verenlerin de boş, dezenfekte edilmiş beyinlerinden başka hiçbir şeyleri yoktur.

Birileri Müslüman Hanefi mezhebini bütün dünyaya kabul ettirmek ister. Diyelim ki ettirdi, doymaz! Bu defa iyi, kötü Müslüman diye tekrar insan avına çıkarlar. Onlar için yorulmak yoktur, hep yola devamdır, Hangi yola! Allah’ın yarattıkları canları almak için çıkılan akrep, yılan yolculuğudur bu.

Birileri milliyetini çok yüce görür ve etniğinin büyük devletini, milletini kuracağını sanır! Çünkü süper kurnaz maşa tutucu devletler, onları öyle tutmuştur.’’ Bu ateşleri buraya taşıyalım sonra seni sobanın kralı yapacağım ‘’demişlerdir onlara.

İnsan hayatına saygı duymayan, çocukları cennetin masum ve küçük  insanları gibi görmeyen, hamile veya emzikli kadınları bile kin, nefret, öfke, intikam hisleri ile süzen ve karşısına çıkan ,emirlerine itaat etmeyen, kendilerini onaylamayan her Allah kulunu öldüren bu yaratıklar;  süper  kurnaz, çakal devletlerin insanlıktan yarı robot, yarı yaratık bir nesneye dönüştürdükleri, asimile ettikleri, devşirdikleri  formatlarıdır.

24,25 yaşında iki polisi öldürmek için gece yarasa gibi balkondan, pencereden süzülürler ve garip delikanlıların enselerine kurşunu sıkarlar.

Diğerleri de kalabalıkta kendini patlatır ve 32 kişiyi öldürür, yüzlercesini de bedeninden ve kalbinden, ruhundan yaralar.

Dava, milliyet, din, mezhep, ideoloji masaldır, fantastik palavradır.

Kan kokusuna bayılırlar. Özellikle insan kanını severler. Özellikle de kadın ve bebek kanına doyamazlar!

O halde idam cezasını tüm dünya ülkelerinde geri getirip, terör örgütü kuranlar ve bu örgütlere direk veya dolaylı hizmet edenler idam cezası ile cezalandırılmalıdırlar.

Çünkü  terörist gruplar;  toplumların, halkların, insanlığın kanserli, frengili hücreleridirler. Tedaviye cevap vermezler.