Oktoberfest ya da Ekim Festivali, Almanya’nın Münih kentinde her yıl Eylül ayının sonu ile Ekim ayının ilk günlerinde düzenlenen ve 2 hafta süren bir festivaldir. Geleneksel olarak, Ekim ayının ilk Pazar günü dahil olmak üzere  16 gün sürer. İki Almanya’nın birleşmesinden sonra festivalin programı değiştirildi ve eğer Ekim ayının ilk Pazarı ayın 1’ine ya da 2’sine denk geliyorsa festivalin süresi ayın 3’üne yani Almanya Birleşme Günü kutlamalarına uzatılıyor. Bu yıl da 20 Eylül Cumartesi günü başlayan festival 5 Ekim’e kadar sürecek.

* * *

Bu yıl 181. kez yapılan festival yerel Almanca şivesiyle “Wiesn” ya da “Waasn” olarak adlandırılan Theresienwiese (Therese Çayırı) isimli yerde yapılıyor. İlk Oktoberfest 17 Ekim 1810 yılında yapılmış. Bundan tam 204 yıl önce… Veliaht Prens Ludwig ile prenses Therese von Sachsen-Hildburghausen evlendiklerinde bir şölen düzenlenmiş. Beş gün süren kutlamalar şehrin kapıları önündeki çayırda (Wiese) düzenlenir. Kutlamaların düzenlendiği 31 hektar büyüklüğündeki çayır, gelinin onuruna “Therese Çayırı” olarak adlandırılır. Düğün kutlamaları at yarışıyla son bulur. 1818 yılında şenlikte ilk kez, iki salıncaktan oluşan bir atlıkarınca kurulur. Münihli bira imalathanelerinin kurduğu dev çadırlar 19. yüzyılın sonlarında görülmeye başlanır. Oktoberfest, 204 yıllık bir gelenek olmasına karşılık bu yılki 181. kutlama… Aradaki fark, yani 23 yıllık ara kolera salgını ve savaşlardan kaynaklanıyor. O aralar yapılamamış…

* * *

Festivalin en önemli özelliği bira… Bu yılda geleneksel olarak Münih Anakent Belediye Başkanı’nın büyük bir ahşap bira fıçısına çeşme çakması töreni ile başladı. Aslında bu da maharet isteyen bir iştir. Tahta tokmak ile tek bir vuruşta bira akacak çeşmeyi fıçıya takmak gerekir. Bunun için belediye başkanlarının günler önce bira firmalarına gidip antreman yaptıkları biliniyor. Bu yıl da başkan Dieter Rieder, birkaç gün antreman yaptığını söyledi. Ama fıçıya çeşmeyi ancak dört vuruşta takabildi. Bu sayı hep tartışmalı olur. Biracılar dördüncü vuruşa gerek olmadığını, üç vuruşta çeşmenin takıldığını söylediler. Eski başkanın bazı yıllar iki vuruşta taktığını hatırlattılar. Ama bu yıl ilk kez festivali açan yeni belediye başkanı dördüncü vuruşun acemiliğine geldiğini itiraf etti ve gelecek yıllar daha çabuk takacağına dair söz verdi. Başkanın çeşmeyi takıp biranın akmasıyla birlikte „O’zapft is“ (fıçı delindi, çeşme takıldı) diye yüksek sesle bağırır ve Ekim Şenliği başlar. Bu yıl da geleneksel olarak başkan “O'zapft is!” der demez, bira fıçısından kupasına akıttığı birasını yudumlamasıyla şenlik başladı.

* * *

Festivalen veya şenliğin ana unsuru bira tat ve alkol açısından diğer biralardan biraz farklıdır. Hem koyu renklidir hem de serttir. Mass adı verilen  bir litrelik özel bardaklarda sunulur. Sadece Münihli bira üreticilerinin bu özel birayı üretip satmalarına izin verilir Başkanın tahta fıçıya çeşmeyi takmasından sonra ilk mass Bavyera Eyalet Başkanı’na ikram edilir. Bu yıl da öyle yapıldı. Şenlik Almanca “Bierzelt” adı verilen binlerce kişiyi alan devasa çadırlarda yapılıyor. Her yıl en az 6 milyon kişinin ziyaret ettiği şenlikte en az 6-7 milyon litre bira içilir, 100’ü aşkın kızartılmış öküz ve 500 bini aşkın kızartılmış tavuk tüketilir. 12 bin kişinin çalıştığı festival bitince rakamlar açıklanacak. Bir litrelik kupalarda satılan biranın fiyatı da borsa gibidir. Günler önceden konuşulmaya başlar. Bu yıl fiyat 10 Euro sınırına dayandı.

* * *

Şenlikte asıl unsur bira ama biraya ilaveten Bavyera folklorünü ve müziği de öne plandadır. Ekim Şenliğinin resmi açılışı tahta fıçıyla eşmenin çakılmasıyla başlar ama daha önce Münih’te kent merkezinde bir tören alayı yapılır. Bu yıl da yapılan tören alayında çiçeklerle, bira fıçılarla süslenmiş arabalar kortej oluşturdu. Arabaların hepsini süslenmiş atlar çekti.  Oktoberfest’i başlatma töreni turistler için oldukça ilginç, Münihliler için ise heyecanlı bir bekleyiştir. Bira fıçılarını çeken süslü arabalarının ardından yürüyen yerel kıyafetler giymiş 9 bini aşkın kişi  bandonun çaldığı Bavyera ezgilerini söylediler. Tören alayı çayıra varınca saat tam 12.00’de Belediye Başkanı ilk bira fıçısına çeşmeyi çaktı.

* * *

Her şey bir yana böyle bir geleneksel festival her yıl dev bir ekonomik çarka dönüştürülüyor. Onbinlerce kişiye iş ve kente müthiş gelir sağlıyor. Yapılan tahminlere göre, iki haftalık şenliğin gastronomiden otellere, lokantalara, taksicilere, lokantacılara, biracılara vs. kadar çeşitli sektörlere ek 1,1 milyar eurolik bir ciro sağlıyor. Zaten festival veya şenlik alanını baştan sona gezen bir kişinin kendini mükemmel pazarlayan ticari örgütlenmeye gıpta etmemesi mümkün değil…

 

* * *


 Oktoberfest’in geçmişinde ne yazık ki bir de kara leke var… 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Neonazi Gundolf Köhler’in 26 Eylül 1980’de şenlik alanının ana girişindeki bir çöp tenekesine yerleştirdiği bombanın tam saat 22.19’da  patlatmasıyla 13 kişi öldü, 68’i ağır 211 kişi de yaralandı. Bu olay  olay hakkında 46 bin sayfalık tutanak tutuldu ama aşırı sağcı saldırının neden yapıldığı bir türlü açıklığa kavuşturulamadı. Saldırgan da zaten olayda öldü. Bu açı olaydan sonra alınan sıkı güvenlik önlemleri sayesinde bir daha herhangi bir olay yaşanmadı.