Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan kimi söylemler toplumumuzda farklı kutuplardaki \"uzaklaşmanın\" gitgide bir uçuruma dönüşmekte olduğunu gösteriyor.

Gerçekten; bir yanda \"dindar nesil yetiştirme\" konusunu dile getirenlere duyulan tepki; öte yanda \"19 Mayıs kutlamaları\", \"Gençliğe hitabe\", \"Öğrenci andı\" vb.

gibi konuları dile getirenlere duyulan tepki, bu \"uzaklaşmanın\" somut işaretleri gibi.

Laik cumhuriyet tehdit altında mı?

Zaman zaman dile getirdiğim üzere; \"cumhuriyet monarşi olmayan tüm yönetimlere\" verilen genel isimdir. Gerçekten çok farklı cumhuriyet türleri vardır ve bunlardan bazılarının birbiriyle uzlaşması mümkün değildir. Örneğin İran bir \"İslam cumhuriyetidir.\" İslam şeriatıyla yönetildiği iddiasındadır. Buna karşılık Çin de bir cumhuriyettir.
Marksist ilkeler çerçevesinde yönetildiğini iddia eden bir \"halk cumhuriyetidir.\"
Türkiye \"Halk egemenliğine dayanan laik ve çağdaş\" bir cumhuriyettir. Bu üç ilke değiştirilemez ilkelerdir. Zaten bunlardan birini bile değiştirirseniz ortada cumhuriyet falan kalmaz. Şimdi toplumumuzun bir kesimi (azınlık bile olsa); laiklik ve çağdaşlığın tehdit altında olduğunu düşünmektedir. Ve bu konuda abartılmış bir duygusallık içindedir. Atatürk\'ün \"Gençliğe hitabesinin\" tartışmaya başlanması; İlköğretimde öğrencilerin her sabah toplu olarak okudukları \"And\"ın yarı faşist bir uygulama olarak değerlendirilmesi; 19 Mayıs törenlerinin Ankara hariç stadyumların dışına çekilmesi vb. gibi gelişmeler bu kesimi endişelendirmektedir.
Ben bu konudaki endişeleri yersiz bulmakla birlikte; bu konulardaki gelişmelere neden olan yaklaşımları da anlamsız buluyorum. Örneğin \"Gençliğe hitabe\" ve \"And\"ın ne zararı olduğunu anlamıyorum.
Dünya üzerindeki her yönetim çocuklarına belli değerleri aşılamaya çalışır. (Dindar nesil konusuna biraz aşağıda değineceğim.) Atatürk\'ün gençliğe hitabesi kimi insanlarımızı neden rahatsız ediyor acaba?
\"Varlığım Türk varlığına armağan olsun...\" diye noktalanan bir and kötü mesajlar mı içeriyor; tabii bu türden metinlerdeki \"Türklük\"; tüm etnik grupları kapsayan sosyolojik anlamda bir Türklük\'tür. Bu toplumdaki insanların büyük bir çoğunluğu; evlatlarını \"vatana, millete hayırlı evlatlar\" olarak yetiştirmeyi hedeflerler. Bu insanlar mı gençliğe hitabe ya da anda karşı çıkacaklar?
Hiç zannetmiyorum.
Evet bu toplumda \"bireysel özgürlükler\" adına her türlü \"şartlandırmaya\" karşı çıkan çok ufak bir azınlık var ama eğer bu türden insanlar yetkili olsalar ipi kopan bir tespih gibi dağılırız. Belli karanlık noktaları olmasına karşın bireysel özgürlükler üzerine inşa edişmiş olan ABD\'de; en ufak spor müsabakaları örneğin iki lise arasındaki güreş müsabakası ulusal marşla başlar. İsteyen söyler istemeyen söylemez hatta alay eder. Ama kimse \"bu faşizmdir\" demez...

Dindar nesiller yetiştirmek...

Şu anda iktidarda olan AK Parti\'nin önemli aktörlerine baktığımız zaman; bu kadronun dindar bir nesil yetiştirmek amacında olduğunu tahmin etmemek için kör olmak gerekir. Önemli bir bölümü imam hatip mezunu olan ve gene önemli bir bölümünün eşlerinin tesettüre uygun giyindiği bu insanların farklı bir beklenti içinde olmaları mümkün mü?
Bence burada önemli olan; dindar bir nesil yetiştirme amacında olan bu kadronun \"dindarlıktan\" ne anladığı ve nasıl bir \"Müslümanlığı\" benimsemiş olmaları.
Her ne kadar \"İslamcı\" diyebileceğimiz kimi yazarlar; \"İslamiyet\'te farklı yaklaşımlar ve yorumlar olamaz\" diyorlarsa da; elbette farklı anlayışlar ve buradan kaynaklanan farklı uygulamalar vardır. Ve bunu doğal karşılamak gerekir.
Nasıl bir İslamiyet anlayışına sahip olurlarsa olsunlar; bence önemli olan kendi anlayışlarını başkalarına \"empoze edip etmeme\" konusundaki görüşleridir.
Eğer bir \"zorlama\" söz konusu değilse; çocuklarımızı \"dindar\" yetiştirmenin ciddi sorunlar çıkartacağını sanmıyorum. Ancak eğer \"ben Müslümanım diyen herkes benim gibi Müslüman olacak\" diyen zorba bir İslamiyet benimsetilmeye çabalanırsa; bunun ortaya çıkartacağı sonuçları düşünmek bile istemiyorum.
Çok şükür bizim toplumda ihmal edilebilecek bir azınlık dışında böyle düşünen yok...