Londra Olimpiyatları için virgül koyduğumuz Ankara gündemine geri döndük.

Suriye ve PKK eksenindeki gelişmeler başkentin öncelikli konusu. Ayrıca Balyoz başta olmak üzere devam eden davalar sebebiyle YAŞ toplantısı da ekstra önem kazandı.

Geçtiğimiz yıl yaşanan krizleri düşünürsek bu yılki YAŞ toplantıları daha da önemli hale gelecek. Tutuklu general-amirallerin durumuyla ilgili nasıl bir çözüm bulunacağını sorma imkânı bulduğum Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz detay vermek istemedi.

Çalışmaların sürdüğünü söyleyip 'Olacakta hayır vardır' demekle yetindi.

Konuyla ilgili perde arkasında dosyaların dolaştığı bir trafik var fakat bu henüz gün yüzüne çıkmış değil. Asker cephesinin 'sorun çıkarmama' eğiliminde, hükümetin ise 'fazlaca müdahil olmama' niyetinde olduğu kulislerde konuşuluyor.

Tabii burada belirleyici olan, toplantılara Genelkurmay'ın nasıl bir listeyle geleceği.

Eğer hükümetin sıcak bakmayacağı bir tablo doğarsa şimdilik sakin geçen YAŞ gündemi bir anda hararetlenebilir. Başkentte 'Ortam zaten çok gerildi, Suriye gündemi varken bir de YAŞ gerginliği oluşmasın' söylemi de sıklıkla konuşuluyor.

Suriye konusuna geçmeden olimpiyatlarla ilgili bir noktayı da kayda geçelim.

Malum olduğu üzere 2020'ye adayız. Türkiye bu kez olimpiyatları alma konusunda çok kararlı. Başbakan Erdoğan, Londra temasları sırasında bu konuda görüşmeler yaptı.

Erdoğan çok haklı bir soruyu medya önünde de paylaştı.

Bugüne kadar halkının çoğunluğu Müslüman olan hiçbir ülkede olimpiyat düzenlenmedi. Bu açıdan İstanbul olimpiyatları organize ederse hadisenin sporun çok ötesinde anlamları olacak.

Peki biz bu işi becerebilir miyiz?

Çünkü İngilizler Londra Olimpiyatları'nda çıtayı o kadar yükseğe koydular ki bundan sonra bunun üzerine çıkmak çok kolay olmaz.

Fakat Bakan Suat Kılıç hayli iddialı.

Olimpiyat Köyü'nü beraber dolaştığımız, Kılıç "Kesinlikle biz daha iyisini yaparız" görüşünde.

Hatta bunun için çok detaylı projeler de hazırlamışlar.

Olimpiyat eylem planı geliyor

Olimpiyat sonrası 'olimpiyat eylem planı' diyebileceğimiz kapsamlı bir proje için start verecekler. Son bir yıldır hazırlıkları süren çalışmaların özü şu: Türkiye olimpiyatlarda nasıl başarılı olacak?

Bu amaçla Çin, İngiltere, Amerika ve Fransa gibi ülkelerde incelemeler yapıldı. Uzmanlarla konuşuldu.
Ortaya on maddelik bir eylem planı çıkartıldı.

Bakan Kılıç 'Olimpiyatlara konsantre olalım, sonrasında açıklayacağız' dedi ama ben bir ipucu vereyim. Bu plan hayata geçerse Türkiye sadece 2020'nin ev sahibi olmaz, aynı zamanda madalyalara da el koyar.
Modern tesisler, yetişmiş binlerce sporcu ve kazanılan olimpiyat felsefesi de yanımıza kâr kalır.
Gelelim Suriye ile ilgili gelişmelere.

BM Genel Sekreteri, Londra'da olimpiyat bayrağı taşıyıp dünyaya barış mesajları verirken Esed güçleri kendi halkına bomba yağdırıyor. Halep'ten iç parçalayıcı fotoğraflar geliyor.
Başka şehirlerde de durum farklı değil.

Türkiye kamuoyu ise daha çok PKK'nın doğan boşluktan istifade edip fiili durum oluşturmasıyla yakından ilgili.

Her ne kadar kamuoyunda felaket senaryoları çizilse de Dışişleri kaynakları öyle düşünmüyor.
PKK'nın Kuzey Irak'ta oluşturduğu güvenli alanı Suriye'de yapamayacağı, en başta Araplar'ın buna izin vermeyeceği görüşü hakim.

Halep'teki gelişmeler çok yakından izleniyor. Çünkü rejim Halep'i 'ölüm kalım meselesi' olarak görüyor. Eğer Halep'te muhalifleri püskürtebilirlerse Esed'in ömrü uzar.

'Bu yüzden elinde ne var ne yoksa kullanacak' endişesi hakim.

Türkiye Esed'in Halep'te katliama girişmemesi için yoğun bir trafik yürütüyor. Bu arada şunu da kayda geçmek gerekir ki; Suriye ile ilgilenen başka bir ülke hele hele de İslam ülkesi yok.

Arap ülkelerinde sıcak ve Ramazan rehaveti var.

Halep'te birkaç gün içinde yaşanacaklar Suriye'nin bundan sonraki seyrini belirleyecektir.

(Bugün gazetesinden alınmıştır)