Türkiye'nin demokratikleşmesi için anayasa çalışmaları yapan, yayınlar hazırlayan Sivil Dayanışma Platformu (SDP), 16 Nisan'da gerçekleştirilecek yeni anayasa değişikliği referandumu için de aylardır hummalı bir gayret içinde. Özellikle SDP Başkanı Ayhan Ogan'ın enerjisi gerçekten takdire şayan.

SDP Başkanı Ayhan Ogan, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Doç. Dr. Hüseyin Aykut, İdris Kardaş, Kemal Çelik ile birlikte Afyon ve Denizli'de idik."Anayasa Değişikliği" ve "Halk Oylaması" bilgilendirme ve istişare toplantıları çerçevesinde vatandaşlarla, STK temsilcileriyle ve iş dünyasından insanlarla buluştuk.

Dün de Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun'un davetiyle Kilis Üniversitesi öğrencileriyle güzel bir sohbet gerçekleştirdim. Kilis, başlı başına bir yazı konusu. Kurumlarıyla vatandaşlarıyla Ensar olmanın hakkını veren bir şehir.

Nasip olursa 2-3-4 Mart günü de aynı çerçevede Gaziantep, Maraş ve Osmaniye'de halk buluşmasına katılacağız.

***

Anayasa değişikliği halk oylaması öncesinde düşüncelerini aldığımız fikir alışverişinde bulunduğumuz insanların çoğunun kafasının net olduğunu gördüm. Öyle "Kararsızlar çok", "Referandumda ne çıkacağı belli olmaz" gibi söylemlerin manipülasyona yönelik algı operasyonları olduğunu gördüm. Tabi manipülasyonlardan etkilenenler de var.

İnsanlar en başta ekonominin temellerinin sağlam olduğunu görüyor ve bunun da koalisyonlar döneminden sonra gelen 15 yıllık AK Parti iktidarınca sağlandığını biliyor.

Özellikle iş çevreleri bu konuda Türkiye'nin geçmişte koalisyonlardan neler çektiğini bilerek referandumda "evet" çıkmasını çok istiyor. 15 yıldır devam eden AK Parti iktidarının terör ve bölgesel sorunlara rağmen ekonomik ilkelerden taviz vermeden kalkınmayı hedeflemesi, piyasaların her türlü saldırıyı göğüsleyecek dirençte olması onları ümitlendiriyor.

***

Kadınlar ve gençler de her zamanki "değişimden" yana olan tavırlarını koruyarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin Türkiye'ye yükselen bir ivme kazandıracağını düşünüyor.

Bırakın 'kararsızlar' meselesini, insanlar referandumda "Evet" çıkacağından o kadar emin ki daha çok "evet" çıkacak referandum sonrasını merak ediyor.

En çok sorulan konu, referandum sonrası ile 2019 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar olan süreç. İşte Cumhurbaşkanı yardımcılarının sayısı, seçim sisteminin dar bölge olup olmayacağını, yüzde 10 barajını vs. öğrenmek istiyorlar.

***

"Rejim değişikliği" yalanı da tutmamış. İnsanlar bu ülkede "Allahuekber" demenin bile tam 18 sene yasaklandığını unutmamış. Kuran öğretmenin ve öğrenmenin de 24 yıl boyunca "parlamenter" denilen bu sistemde yasaklandığını biliyor.

Vatandaş, sonuçtan emin ama her seçimde algılarla kazanacağı rüyasına dalan CHP, maalesef 17 Nisan sabahı da yine "şok" olacak…

CUNTA KARARGÂHI ORTAYA ÇIKARILSIN

Hürriyet gazetesi 28 Şubat darbesinin 20. Yılının arifesinde 25 Şubat'ta darbeci genlerine yakışır bir manşet attı: "Karargâh rahatsız" diye. Efendim TSK'da başörtüsü özgürlüğünden ve Genelkurmay Başkanımızın Umre ziyaretinden rahatsız olanlar varmış vs. Tam bir darbe seviciliği. Daha milletin darbecileri canıyla durdurmasının üzerinden 8 ay geçti. Kahraman Mehmetçiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı'nda destanlar yazarken "Orduda hala cuntacılar var" dedirten bu haberin manası ne? Ordumuz bu milletin emrindedir. Ve başörtülüler de bu milletin evladıdır. Ordu niye rahatsız olsun başörtülülerden? Haber üzerine başlatılan soruşturma sonucunda umarım bu rahatsız "cunta merkezi" deşifre edilir.

(Aktüel'den)