Dürüstlük özellikle askerler için çok önemlidir. Siyasetçiler dürüst olmayabilir ama askerler kesinlikle dürüst olmalıdır ve askerler dürüst gömülmelidirler ve eğer varsa mezar taşları oraya dürüst ve hakikat yazmak gerekir.

Çanakkale’den geçmek isteyen İngiliz, Fransız, Anzak ve tüm askerler Anadolu’yu ve sonrada Kafkasları, Orta Doğuyu işgal etmek için, gasp etmek için, topraklarımızı çalmak için, kadınlarımıza ve kızlarımıza tecavüz etmek, insanlarımızı öldürmek  için gelmişlerdi. Burada ölen işgal kuvvetlerinin  askerlerin mezar taşlarına ‘’ Demokrasi  ve özgürlük için ölen şehit asker ‘’ gibi yalan, yanlış sözler yazmanın anlamı yoktur.

Asker dürüst doğmayabilir. Dürüst yerde, dürüst zamanda, dürüst vakitte doğmayabilir. Ama her asker, milletine ihanet etmeyen her asker dürüst yaşamış demektir ve öldükten sonra dürüst gömülmelidir, dürüst mezar taşları altında yatmalıdır.

Burada can veren işgal kuvvetleri erleri ve subayları dürüst kişilerdir. Şerefli askerlerdir. Devletleri, milletleri, bağlı oldukları komutanları ne emir verdilerse onu yerine getirmişlerdir. Bir asker bazen neden savaştığını dahi bilmeden yüzlerce kafa keser ve nihayetinde kendini kahraman ,şehit hissederek ölebilir. Bu askerlere ben ancak selam durabilirim.

Ama eğer bu askeri bu ölüm tarlasına, bu cinayet vahasına, bu kan çölüne gönderen kirli  ruhlu ve egoları patlamış siyasetçilerde milyonda bir insaf, merhamet kaldı ise, bu şerefli askerlerin mezar taşlarına ‘’ Demokrasi için öldüler!’’ deyip saçma sapan, adi yalanları, kibir ve menfaat kokan pis siyasetlerini mezar taşlarına kazımamalıdırlar!

Kimin kime, niçin, nereden nereye, ne zaman, nasıl demokrasi ve özgürlük  götürdüğü ve bunun İçin can verdiği tartışılır ama başka halkların, milletlerin topraklarına insafsızca saldırarak, onları öldürerek, onların küçük çocuklarının, küçük kızlarının ve tüm kadınlarının ırzlarına geçerek demokrasi, özgürlük götürülmez efendiler!

Türk demiyorum; Hiçbir insan , hiçbir toplum, hiçbir millet özgürlük ve demokrasiyi yabancı işgal askerlerinin  kılıçlarının, kurşunlarının, namlularının ucunda öğrenmemiştir ve asla öğrenemeyecektir ve bu şekilde özgürlük, demokrasi götürdüğünü iddia eden devletlerin idarecileri ruhlarını şeytana, karanlıkların krallarına satmış adi, şerefsiz, sahtekar düzenbazlardır!

Onların mezar taşlarına yazılacak olan şudur

-Ülkesinin yanlış ve zararlı politikaları sonucu Allah’a kavuştu

-Devletini idare eden liderlerinin aç gözlülüğünden ve kibrinden dolayı canını verdi

-Devletinin saldırgan siyasetleri yüzünden öldü

-Devletinin birkaç çakal politikacısının ve zengininin şahsi istikballeri için öldü