Ahmet Şık, gözaltına alındığını Twitter hesabından duyurdu.

Şık TSİ 07.56'da, "Gözaltına alınıyorum. Bir twittle ilgili olarak savcılığa götürülecekmişim" diye yazdı.

Ahmet Şık'ın hangi paylaşımları nedeniyle gözaltına alındığı henüz resmi olarak açıklanmazken, Anadolu Ajansı konu ile ilgili haberinde aşağıdaki tweet'lerin soruşturma konusu yapıldığını iddia etti:

"Suikastçinin Nusra'cı değil FETÖ'cü olduğunu kanıtlama gayretindeki iktidar ve yancıları katilin polis olduğu gerçeğini ne yapacaksınız?, 'Katil devlettir deyince bozuluyorsunuz', 'İktidar nezdinde savaş gerektirecek durumun adı artık belli. O da rejim değişikliğine konulacak son noktadır', 'Savaş, PKK ile ülkenin belirli bir bölgesinde arada kesintiler olsa da 1984'ten bu yana var', 'Cizre'de evlerin bodrumlarında yakılanlarla İstanbul'da bombayla parçalananları kıyaslayacağına ikisine de itiraz et', 'Sırrı Süreyya Önder'e isnat edilen fiil suçsa, sarayda oturandan başlayarak daha bir dolu sanık olması gerekmez mi', 'Tahir Elçi'yi tutuklamak yerine katletmeyi tercih ettiler, katil sürüsü bir mafyasınız', 'ABD ve AB'nin cihatçı teröre karşı müttefikimiz dedikleri PYD'nin terör örgütü olduğunu kanıtlamaya çalışanlar olağan şüpheli olmaz mı?''

 

BBC Türkçe'nin konuştuğu Ahmet Şık'ın avukatı Can Atalay ise müvekkilleri ile görüşme yasağı getirildiğini açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ahmet Şık'la konuştuğunu, Şık'ın kendisine Savcılığın talimatı üzerine Güvenlik Şube'ye bağlı polislerce gözaltına alındığını söylediğini aktardı.

Şık'ın Haseki Hastanesi'ne götürüldüğünü belirten Yarkadaş, "Suçlama örgüt propagandası yapmakmış" ifadelerini kullandı.

Barış Yarkadaş Twitter hesabına ayrıca, "@sahmetsahmet bir komplo kurulmaya çalışıldığını söylemişti. Umarım bu soruşturmanın, Ahmet'in kaygılarını haklı çıkarmaz... Takipteyiz..." diye yazdı.

375 gün tutuklu kalmıştı

Ahmet Şık, 'Oda TV davası'nda yargılanan 13 kişiden biriydi.

Şık; "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme", "devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme" 'açıklanması yasaklanan gizli belgeleri temin etme", "özel hayatın gizliliğini ihlal etme", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme" ve "adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından yargılanmıştı.

Diğer sanıklarla birlikte 2011 yılında tutuklanan ve 375 gün cezaevinde tutulan Şık daha sonra tahliye edilmişti.

Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener, iddianame henüz hazır değilken "ifade özgürlüğünün kısıtlanması" ve "haksız tutuklama" gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu.

AİHM oybirliğiyle aldığı kararda davada güvenlik ihlali yapıldığına ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığına hükmetmişti.

Mahkeme ayrıca Türkiye'nin Nedim Şener'e 20 bin Euro, Ahmet Şık'a ise 10 bin Euro manevi tazminat ödemesini kararlaştırmıştı.