Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'la yazışmaları olduğu öne sürülen belgeler Redhack tarafından medyaya sızdırılan Doğan Yayın Grubu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ görevinden istifa etti.

Yalçındağ, şahsına yönelik olduğunu söylediği saldırıların Doğan Grubu'nu yıpratmasını önlemek için görevinden ayrılma kararı aldığını açıkladı.

Hükümetler ile medyanın kavgasının ülkeye bir yarar getirmediğine inandığını belirten Yalçındağ, ''Eleştirilerin yapıcı olmasını ve diyalog kanallarının açık tutulmasından yana oldum. Bu tutum ve yapımdan rahatsızlık duyan bazı çevrelerin beni hedef göstererek, şahsımı Doğan Grubu'nu yıpratma çabası içine girdiklerini görüyorum'' dedi.

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, ''illegal yollardan kişisel verilere ulaşmayı, daha da ötesi bunları manüpüle ederek servis etmeyi ağır bir suç olarak gördüğünü'' belirterek, damadı Yalçındağ'ın da herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermemek adına, bu yılın başından beri başarı ve özveri ile yürüttüğü görevinden ayrılma kararını verdiğini söyledi.

Doğan, "Doğan Grubu medyası, 40 yıla yakın bir süredir evrensel standartlarda bağımsız ve objektif yayıncılığın gayreti içinde oldu. Cumhuriyetimize ve demokrasimize bağlılık içinde milletimizin ve devletimizin çıkarlarını savundu. Demokrasinin askıya alındığı dönemler dahil her türlü dayatmaya direndi ve ağır bedeller ödedi. Biz bu yayın politikasını dün olduğu gibi bugün de ilkelerimize uygun biçimde sürdürmeye kararlıyız" dedi.

Aydın Doğan'ın kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile evli olan Mehmet Ali Yalçındağ, Cumhuriyet gazetesine, sızıntıların aslında Berat Albayrak ile yazışmaları değil sızdırılan günlüklerinden alınan parçalar olduğunu söyleyerek, "Benim bilgisayarım maalesef bir şekilde hacklenmiş. Benim günlük bütün raporlarım, rapor dediğim günlük, ben 22 senedir günlük tutuyorum. Hepsi maalesef çalınmış, ele geçirilmiş" demişti.

Fakat Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin 28 Eylül 2016 tarihli ve 2016/2356 nolu kararında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Redhack örgütünün Berat Albayrak'a ait mail hesabını kırdığı ve bu yolla 20 GB büyüklüğünde bilgi sızdırdığının tespit edildiği kayda geçiriliyor.

Yalçındağ'ın açıklamaları Redhack tarafından da yalanlandı.

Internet korsanları sızdırılan belgelerin Berat Albayrak ile yapılan yazışmalara ait olduğunu kanıtlamak için ayrıntılı olarak Bakan Albayrak'ın hesaplarına hangi yöntemlerle girdiklerini açıklayan detaylı bir bildiri yayımladı.

Redhack dünkü açıklamasında birçok başka politikacının hesaplarına da sızdıklarını fakat süreç devam ettiği için şu an bunları açıklamadıklarını ileri sürmüştü.

YAZIŞMALARDA NELER VARDI?

Sızdırılan Yalçındağ'a ait olduğu öne sürülen mesajların bazıları Enerji Bakanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'a ve Albayrak'ın kardeşi, Sabah ve ATV'yi bünyesinde barındıran Turkuaz Medya Grubu Başkanı Serhat Albayrak'a, bazıları da doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel kalem müdürü Hasan Doğan ismine atılmış görünüyor.

Yalçındağ'ın yazdığı öne sürülen bu e-postalarda, Doğan Medya Grubu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, grubun yayın organlarında hükümete ve cumhurbaşkanına bağlı olmadığını düşündüğü eşinin kardeşi Vuslat Doğan Sabancı ile kocası Ali Sabancı'nın, kayınpederi Aydın Doğan üzerindeki "olumsuz" etkilerinden şikayet ediyor görünüyor.

Yalçındağ'a ait olduğu ileri sürülen yazışmalarda, Hürriyet'in Genel Yayın Müdürü Sedat Ergin'den, Ankara temsilcisi Deniz Zeyrek'den yakınılıyor ve onları "saf dışı etme" planları detaylandırılıyor ve "güvenilir" isimler olarak Ahmet Hakan ve Hande Fırat'tan söz ediliyor.

Bu yazışmalardan birinde Mehmet Ali Yalçındağ olduğu iddia edilen kullanıcının Cumhurbaşkanlığı'nda görevli Hasan Doğan'a hitaben yazdığı e-postada "Konu: Ahmet Hakan, Bildiğiniz gibi uzun zamandır Hürriyet gazetesinde yapılan hatalar, yanlışlar ve gazetedeki satış kaybı sebebiyle mevcut genel yayın müdürünün değiştirilmesi gerektiği konusunda 2 aydır çalışmalar yapmaktayım. Sedat değiştiğinde kim olmalı ki ben kefil olayım diye ciddi bir araştırma yapmaktayım. Sonunda benim sorumluluğumda işi yeni birine teslim edeceğim ama beni zor durumda bırakacak biri olmaması lazım" dediği öne sürülüyordu.