“Bizde matematik araştırmaları esas itibariyle
1933 İstanbul Üniversitesi reformundan sonra başlamıştır”
Prof. Dr. Cahit Arf (1910 -1997)

Matematik kelimesinin kökü eski Yunanca’dan gelir. Eski Yunanca’da  “matesis” kelimesi matematik kelimesinin köküdür, “bilirim” anlamına gelir. Daha sonra ise “bilim, bilgi, öğrenme” gibi anlamlara gelen máthema” kelimesinden türemiş… Buradan türetilen  “mathematikós”  kelimesi de “öğrenmekten hoşlanan” anlamına gelir… Osmanlıca’da ona "riyaziye" denilmiş. Türkçe’ye ise Fransızca mathématique”  kelimesinden gelmiş…

Matematik deyince aklımıza hemen hangi isimler gelir…  Muhteşem eseri Principia Mathematica ile İngiliz Isaac Newton’tan tutun hayatından esinlenerek 2001’de “A Beautiful Mind” (Akıl Oyunları) adlı film çevrilen Amerikalı matematikçi John Forbes Nash’a kadar pekçok isim gelebilir.

Peki matematikçi Richard Courant’ı tanıyor musunuz… Belki matematik alanındaki akademisyenlerin veya bu alana ilgi duyanların tanıyabileceği bir Alman bilim adamı… Matematiğin promethuslarından… Ben de onun adını ODTÜ’de eğitimim sırasında Profesörler Erdal İnönü ve Cahit Arf’ın konferans veya dersleri aracılığıyla duymuştum. Daha sonra da yazdığım bir kitap dolayısıyla hayatını, bilime olan bakışını okuyup yakından öğrendim…

Bugün Türkiye’de üniversitelerdeki matematik bölümleri ona çok şey borçlu… Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin üniversite reformu sırasında Türkiye’ye davet edilmiş, gelmiş… Hükümete rapor hazırlayıp vermiş. Bölümler veya kürsüler kurulurken onun tavsiyeleri dikkate alınmış. Aslında matematiğin başında onun olması arzu edilmiş, ama bu arzu maalesef gerçekleşmemiş… Yine de genç cumhuriyette matematiğin temelinde onun da harcı olduğu yadsınamaz.

Yeraltı telgrafının da mucidi

Richard Courant, 8 Ocak 1988’de bugün Polonya sınırları içinde kalan ancak o dönemler Prusya toprakları olan Yukarı Şilezya’nın Lubrinitz kentinde doğmuş.  27 Ocak 1972’de New York’da ölmüş… 1905’te Breslau Üniversitesi’nde Fizik ve Matematik eğitimine başlamış. 1907’de kısa bir süre İsvçre’de Zürich Üniversitesi’ne devam ettikten sonra Göttingen Üniversitesi’ne geçmiş.  Göttingen matematik alanında dönemin en önde gelen üniversitesidir.  Matematik bilginleri David Hilbert, Felix Klein ve Hermann Minkowski ders vermektedir. Courant, 1908 yılında matematik bilgini David Hilbert’in asistanı olur. Onun gözetiminde 1910’da doktorasını 1912 yılında ise doçentlik tezini verir.

Birinci Dünya Savaşı’nda askere alınıp Belçika cephesine gönderilir. Ancak cephede birlikler arasındaki iletişimin çok kötü olduğunu görünce yeni bir sistem geliştirmeyi teklif eder. Bu iletişim aracı olarak tel yerine toprağı kullanacak bir telgraf sistemidir. Teklifi kabul edilince Göttingen’e dönüp yeraltı telgraf sistemini geliştirir. Tekrar orduya dönünce görevi yeni sistemi askerlere öğretmektir.

Savaştan sonra 1918’te Göttingen’e döner. 1922 yılında Göttingen’de Matematik Enstitüsü’nü kurup yöneticisi olur. Ölünceye kadar Amerika’da yaşar.

Naziler üniversiteden uzaklaştırır

Öte yandan Almanya’da 30 Ocak 1933’te Hitler başbakan olur. Almanya’da tüm dehşetiyle Hitler dönemi başlar. 7 Nisan 1933’te kabul edilen yasa ile siyasal görüşleri uygun görülmeyen ya da ‘Ari ırktan’ olmayan kamu görevlilerinin görevlerine son verilir. Göttingen’de de ilk adımda yedi profesörün görevine son verilir. Bu profesörler arasında matematikçiler Richard Courant, E. Noether ve F. Bernstein, kuantum mekaniğinin kurucularından Max Born, hukukçu R. Honig (Honig, aynı yıl Türkiye’ye gelmiş ve İstanbul Üniversitesinde altı yıl görev yapmıştır) vardır.

Richard Courant İngiltere’ye oradan da New York Üniversitesi’ne geçer. 1964 yılından itibaren onun adı verilen dünyaca saygın New York Courant Mathematik Enstitüsü’nü kurar. Geçirdiği kalp krizinden iki ay sonra 27 Ocak 1972’de New Rochelle’de hastanede hayata gözlerini yumar.

1933’te Hitler’den kaçan bilimadamlarından faydalanmak üzere Prof. Dr. Schwartz ile temasa geçilir. Prof. Schwartz, bu bilimadamlarının nasıl ve hangi şartlarda Türkiye’ye gelecekleri hakkında görüşmeler yapmak üzere Türkiye’ye gelir. Onun teklifiyle, Göttingen Üniversitesi’nden matematikçi Richard Courant fizikçiler Prof. Max Born (Nobel ödüllü), Prof. James Franck’ı (Nobel ödüllü) Türkiye’ye davet edilir. Üç bilimadamı da Göttingen Üniversitesi’nden arkadaştırlar…

Prof. Richard Courant, davet öncesi Zürich’te Prof. Schwartz ile buluşup Türkiye’de çalışma konusunu detaylı olarak görüşür. Ardından babası bir dönemler Osmanlı Devleti'nin Brüksel büyükelçisi olan Yunan asıllı Alman matematikçi Konstantin Karatodori’ye mektup yazan Courant, İstanbul’daki yaşam şartlarını sorar. Prof. Courant, bununla da yetinmez Berlin’deki matematikçi Willy Prager’e bir mektup yazar. “Durum giderek ciddileşiyor. İstanbul’da görev yapmak uygun bir fırsat olarak gözüküyor. Mali şartlar çok iyi olmayacak ama muhtemelen görev alacağım”

Maarif Vekaleti’ne rapor yazar

İstanbul Üniversitesi’nde görev almak yönünde bir eğilim içine giren Prof. Courant, arkadaşları Born ve Frank ile İstanbul’a gider. Görüşmelerden sonra dönemin Maarif Vekaleti için bir rapor yazar.

Courant, İstanbul Üniversitesi’nde bir uygulamalı matematik enstitüsü öngörür. Enstitüde üç kürsü olmasını tavsiye eder ve her birinde 30-45 yaşları arasında birkaç kıdemli öğretim üyesi ve yardımcıları olmasını ister. Avrupalı bilim adamları ile yakın irtibat kurulmasına gerektiğini belirtir, ünlü bir bilim insanının bir ay boyunca veya yılda iki defa ders vermesi için davet edilmesini tavsiye eder. İstanbul Üniversitesi Matematik Enstitüsü bu rapora göre kurulur. Courant raporunda nitelikli öğretmen ve mühendislerin eğitiminde matematiğin önemli rolüne vurgu yapar. Yüksek bilimsel standartlar, uygulamalı bilimlerle sürekli irtibat, öğretim boyunca pedagojik ilkeleri dikkate alma, öğrencilerle öğreticiler arasında yakın temasın önemini anlatır. Ayrıca Matematik Enstitüsü için şu matematikçileri tavsiye eder. Edmund Landau, Willy Prager, Stephan Cohn-Vossen, Werner Fenchel ve Isaac Jacob Schoenberg. Türk hükümeti ise kurulacak Matematik Enstitüsü’nün yöneticiliğini Richard Courant’a teklif eder. Ancak Richard Courant, İstanbul Üniversitesinin seviyesini birkaç yılda Avrupa standartlarına getirmenin - özellikle matematik ve fizik için - mümkün olmayacağını ileri sürerek teklifi geri çevirir.

Türk hükümeti ise dünyaca ünlü birinde ısrarlıdır. Bunun üzerine  Berlin’deki Uygulamalı Matematik Enstitüsü Yöneticisi 50 yaşındaki Richard von Mises enstitünün başına getirilir. von Mises, 1933-1939 yılları arasında İstanbul’da görev yapar. Von Mises de daha sonra 1943’de evleneceği Berlin’deki asistanı Hilda Geiringer’in Türkiye’ye gelmesini sağlar. Geiringer de 1934-1939 arası Türkiye’de çalışır. 1939 yılında Richard von Mises’in Harvard Üniversitesi’nin daveti ile Türkiye’den ayrılması üzerine, yerine Matematik Enstitüsü’nün direktörlüğünü her yıl alfabetik sıra ile Enstitü’nün bir profesörünün üstlenmesi kararlaştırılır. İlk direktörlük Prof. Kerim Erim’e verilir. Kerim Erim bu görevi hayatının sonuna kadar devam ettirir. Prof. Erim, ünlü piyanist Gülsin Onay’ın dedesidir.

Sonuç yerine…

New York’ta kurduğu ve bugün kendi alanında dünyanın en saygın bilimsel kurumlarından Matematik Enstitüsü ile adı matematik tarihinde hep yaşayacak olan Prof. Richard Courant’ın bugün (8 Ocak) doğum günü… Ay sonunda da (27 Ocak) ölüm yıldönümünde yadedilecek bu bilim adamının hazırladığı rapor Türkiye’de matematiğin harcı olmuş… Bu rapor şimdi nerede, kimbilir hangi raflarda bilmiyoruz… Tüm bunları Prof. Schwartz’ın hatıralarından veya Prof. Courant’ın mektuplarından öğreniyoruz… Genç Cumhuriyetin onuncu yılında her alanda hızlı adımlar atılmış… Üniversite reformu da buna dahil… Ancak o dönemler Türkiye’deki yetersiz altyapı dolayısıyla matematikte meyvelerin iki-üç yıl gibi çabuk alınamayacağını işaret ederek kalmamış… Kendisi kalmamış… “Bu işin başına benden gençleri getirin” demiş… Rapor hazırlayıp yol göstermiş… Daha sonra, 10-20 yıl sonra kendisiyle konuşulsaydı belki neler anlatacaktı… Prof. Cahit Arf’ın zamanında anlattıklarına göre, reformun ilk sonuçlarını en azından matematikte 1940’lı yılların sonuna doğru almağa başlamışız… Bu da Alman bilimadamının haklılığını gösteriyor sanırım. Öte yandan matematikte bana göre toplumsal hafıza giderek yok oluyor galiba… Bugün artık tüm bunları anlatacak değerli hocalarım Profesörler Erdal İnönü ve Cahit Arf yok… Bunları hep yabancı kaynaklardan mı okuyacağız…

KAYNAKLAR

- Letter from Courant to Jones, 5 September 1933, Folder 740, box 93, RG2, Rockefeller Foundation Archives, RAC. Courtesy of RAC.
- R. Siegmund-Schultze Mathematicians Fleeing from Nazi Germany, Princeton University Press, Princeton (2009)
- C. Reid Courant, Copernicus, New York (1996)
- Close S. İshakoğlu-Kadıoğlu İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Tarihçesi (1900–1946) Istanbul Üniversitesi Basımevi, İstanbul (1998)
- Preliminary Report, 15 August 1933, Folder 740, box 93, RG2. Rockefeller Foundation Archives, RAC. Courtesy of RAC.
- German mathematicians in exile in Turkey: Richard von Mises, William Prager, Hilda Geiringer, and their impact on Turkish mathematics, http://www.sciencedirect.com
- Celikbudak Halit Yurtsuz Kalanlar, Alfa Kitap 2016
-  Duru Zekeriya, Kerim Erim’in matematik çalışmalarının bilim tarihi açısından değerlendirilmesi. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi İstanbul 2016
- Erdal İnönü, 1966 Dönemi Türkiye Matematik Araştırmaları Bibliyografyası ve Bazı Gözlemler, Ankara, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yayını, 1973, s. 37- 42.