Geçtigimiz aylarda vizyona giren 'Kaptan Amerika: Kahramanların Savası' filminin yıldızı Scarlett Johansson, Cosmopolitan dergisine hayatı hakkında samimi açıklamalar yaptı. 31 yasındaki güzel yıldız, 2008 yılında Ryan Reynolds ile yaptıgı evlilikten ve birkaç yıl sonra da bosanmasından da bahsetti. O dönem sıkıntılı günler yasadıgını anlatan oyuncu, evliliklerinin neden bittigini su sözlerle anlattı: "Sürekli seyahat halinde bir oyuncuyla olmak çok zorlayıcı. Özellikle kariyerleriniz aynı seyirde ilerliyorsa, zaman paylasımı konusunda anlayıslı olmalısınız. Çiftlerden biri, digerinden daha basarılı oldugunda, durum daha da zorlasıyor; arada yarıs oluyor."

'KÖTÜ BİR İMAJIM VAR'


Scarlett Johansson, kendisi hakkında insanların kafasında hos olmayan bir imaj yaratıldıgını söylüyor. Güzel oyuncu; kadınların, sevgilileriyle tanıstırılmaması gereken biri olarak algılanmaktan rahatsız. Johansson, "Aslında hiçbir zaman bastan çıkaran kadın rollerinin pesinden gitmedim. 'Bir Konusabilse' filmindeki rolümün seksi olmadıgını söylemiyorum. Ama o, genç bir kadındı ve bu sektördeki çogu kadın gibi hepimiz kolaylıkla aynı damgayı yiyebiliyoruz. Belki de yuvarlak hatlarım buna sebep oldu" dedi. Johansson, gerçek hayatta hemcinsleriyle çok iyi geçinen bir kadın oldugunu belirtiyor.

Kadınlarla dünya sorunları üzerine konusmalar yaptıgını anlatan Johansson, sözlerine söyle devam ediyor: "Savasta olan ülkeler var. Terör, global ısınma her yerde ve biz aile planlaması için bütçelerin kısılmasını, rahim boynu ve meme kanserini önlemenin yollarını konusuyoruz. Ben büyürken aile planlamasından faydalandım. Sadece doğum kontrol için degil; Pap smear testleri ve meme muayeneleri için, tüm kız arkadaslarım aile planlaması hizmetlerinden faydalandı. Kanunsuz yollarla yapılan kürtaj haberlerini her gün okuyoruz. Kadınlar bu ugurda kendilerini sakat bırakıyor ya da gençler hiç güvenli olmayan kurumlardan yardım istiyor. Ve ne için? İleri gitmemiz gerekirken geri gidiyoruz."


Johansson, Hollywood piyasasında cinsiyet ayrımcılıgı yapıldıgına inanıyor. Kameralar arkasında, ne kadar az kadının büyük bütçeli filmler yazdıgını ve yönettigini biliyor ve bunun devasa ve delilik derecesinde dengesiz oldugunu söylüyor.

Güzel oyuncunun kendi yaslarında bir erkek oyuncu ile bir filmde hiç rol almadıgı bir gerçek. 'Yenilmezler: Ultron Çagı' (Avengers: Age of Ultron) filminde sevgilisini canlandıran Mark Ruffalo, ondan 17 yas büyük. Johansson bu ayrımcılıkla ilgili sunları söylüyor: "Çok adaletsiz bir düzenleme bu. Çogu zaman kadınlar, hızla solan bir çiçek muamelesi görüyor. Erkeklerse her geçen yıl güzellesen bir palmiye gibi görülüyor. Bana biraz genç kan verin! Bunu artık kimse izlemek istemiyor!"

'DÖVÜŞ TAKTİKLERİ ÖĞRENİYORUM'


Güzel oyuncu, günlük rutinini ise gülerek anlatıyor: "Sabah uyanıyorum, bir kase tahıl gevregi yiyorum, bebegimle ilgileniyorum, onun iyi oldugundan emin oluyorum. Sonra kickboks yapmaya gidiyorum ya da Filipino sopalarıyla dövüs taktikleri ve silah kullanma çalısması yapıyoruz. Gerçekten canım çıkıyor ve sonra gece oluyor. Eve gidiyorum, yemek yapıyorum ve yatıyorum."

Johansson'ın fiziksel olarak kendisini zorlayan süper kahramanların oldugu projelerde oynamasıyla ilgili de söyleyecekleri var: "Bu karakterler çok zengin. Güçlüler, hassaslar ve çok yönlüler. Dürtüleri var. Tabii ki birilerinin canını çıkarıyorlar ama bu tarz filmlerde karakterlere derinlik katmak çok zor olabiliyor. Bu da beni güçlendiriyor."

'ŞEHİR HAYATINI SEVİYORUM'


Johansson; 2014'te, 34 yaşındaki küratör Romain Dauriac ile evlendi. İkilinin 21 aylık Rose adında bir kızları var. Hollywood'la ilişkisi olmayan eşiyle, arkadaşları vasıtasıyla tanıştığını söyleyen oyuncu, ilişkilerinin ilk günleriyle ilgili şunları anlatıyor: "Kim olduğumu biliyordu ama aşık olduğu bir ünlü değildim. Her filmimi izlediğini sanmıyorum." Çift, şu sıralar Johansson'ın yaşadığı yer olan Manhattan'la Dauriac'ın yaşadığı Paris arasında mekik dokuyor. Banliyölerde yaşamanın kendisinden uzak olduğunu belirten oyuncu, "Doğal ortamda yaşamak güzel görünse de, bunu nasıl yapacağımı bilemem. Büyük şehir beni her zaman çeker" diyerek şehir hayatına olan sevgisini vurguluyor.

ÇANTASINDAKİ EN GARİP ŞEY EMZİK

Hayatında yaptığı en büyük hata: Paris'e taşınmak. 
Bir erkek hakkındaki en seksi şey: Kendine güven. 
İlk öpücük: İğrençti. 
İlk ünlü aşkı: Patrick Swayze. 
Şimdiye kadar öğrendiği en iyi güzellik tüyosu: Cildi rahat bırakın. 
Ne kadar eskise de asla atamayacağı şey: Oyuncak ayısı. 
En sevdiği kokteyl: Pine Colada. 
Çantasındaki en garip şey: Emzik.