Kısa bir süre öncesine kadar Türk halk müziğinde kullanılan geleneksel enstrümanların çok az bilindiği Rusya’da bugün gelinen noktada ise söz konusu durum değişmeye başlıyor. Düzenlenen Türk müziği konserlerinde öne çıkan enstrüman olan bağlama, Rus dinleyicilerden büyük ilgi görmekte.

Konserlerine bağlama ile çıkan Rus müzisyen Deriya’nın sanata olan ilgisi çok erken yaşlarda başlamış. Müzisyen, tüm kariyerindeki en ilgi çekici dönemin ise bağlama çalmayı öğrenmesi ile başladığını söylüyor. Rusya’nın Sesi Radyosu’na konuşan Deriya, Türk bir DJ ile kısa bir süre önce kaydettikleri düet çalışmasının bu yaza damga vuracağı görüşünde.

DJ Amigo ve Deriya, Rusya’nın Sesi muhabiri ile yaptıkları sohbette kendilerini, müziklerini ve yeni çalışmalarını anlattı.

DJ Amigo: Müzikle çocukluk döneminde ilgilenmeye başladım. 9. sınıfta okurken ilk cover çalışmalarımı yaptım ve üniversiteye başladığım zaman da DJ olmak için gereken ilk teçhizatlarımı satın aldım ve zamanla gerekli geliştirmeleri yapmaya başladım. Tecrübe kazandıkça çeşitli festival ve organizasyonlarda sahne aldım ve üniversite eğitiminin ardından da Antalya’daki diskoteklerde çaldım. Herhangi bir müzikal eğitim almadım. Hissettiğim gibi çalıyor ve çalışıyorum. Rusya’ya 2011 yılında geldim ve Novosibirsk, Krasnodar ve Moskova’daki diskoteklerde çaldım.

Bu yılın Mayıs ayında düzenlenen bir karma konser esnasında o tarihe kadar tanımadığım Deriya’yı sahnede gördüm. Bizim müziğimizle ve kültürümüzle bu kadar yakından ilgilen bir Rus müzisyeni hayatımda ilk defa görmüştüm. Bu durum beni oldukça şaşırtmanın yanı sıra, aynı zamanda kendisine büyük bir saygı duymamı da sağladı. Deriya konserde kendi bestelerini de çaldı. Deriya’nın sadece bağlama çalmadığını, aynı zamanda besteler yapıp bunlara bir de Türkçe söz yazdığını öğrendiğim zaman, kendisinin benim yaptığım müziğe de söz yazabileceğini düşündüm. Konserden sonra Deriya ile bağlantıya geçtim ve müzikal anlamda birlikte bir şeyler denemeyi önerdim.

Deriya: Doğrusunu söylemek gerekirse, benim için şaşırtıcı bir deneyim oldu. Bu tarzda daha önce hiç çalışmamıştım ve çalışmayı da düşünmüyordum. Ancak DJ Amigo’nun bana gönderdiği parça gerçekten çok hoşuma gitti. Parçanın kolay bir şekilde akılda kalan melodisi ve armonisi bende neşeli bir hafiflik hissi uyandırdı. Ancak parçada bir vokal partisinin eksikliği de çok net görülüyordu. Sanırım DJ Amigo’nun daha önce hiçbir vokalist ile çalışmamış olması, bu durumun ortaya çıkmasında rol oynamıştı. Çünkü müzikte vokalin yer alması DJ’ye ister istemez bazı kısıtlamalar getirir. Müzik, vokali bastırmamalı ve şarkıcıya nefes alması için imkan tanınmalıdır. Malum olduğu üzere, insanlardaki canlı ses aralığı şarkıcıdan şarkıcıya farklılık göstermektedir. Çok güzel bir eseri, bir şarkıcı oldukça kolay seslendirirken, bir diğeri ise çok başarılı icra edemeyebilir. DJ Amigo ile yaptığımız görüşmelerde konu ile ilgili fikirlerimi söyledim ve kendi önerilerimi sundum. Kendisinin söz konusu işbirliğine yönelik açık yaklaşımı ve sergilediği gerçek müzisyen tavrı beni gerçekten memnun etti. Kendisi ile paylaştığım tüm fikir ve görüşlerimi dikkatle dinledi ve vokalin enstrümanlarla iyi bir şekilde uyuşması adına eserinde birtakım düzenlemeler yaptı. Daha sonra söz konusu parçanın hem Türk, hem de Rus dinleyicilere hitap etmesi hususunda hemfikir olduk ve bu doğrultuda esere Türkçe ve Rusça söz yazmaya karar verdik. Bir hafta boyunca geceli gündüzlü çalışıp şarkının kaydını tamamladık.

Şahsen elde ettiğimiz sonuçtan memnunum. DJ Amigo’ya birlikte gerçekleştirebileceğimiz başka projelere ilişkin düşüncelerimi de anlattım. Umarım yakın bir gelecekte yapacağımız yeni bestelerin yer aldığı kayıt ve konserlerle dinleyicileri mutlu etmeyi başarırız. Bahsi geçen yeni bestelere ilişkin detaylar ise dinleyicilerimiz için sürpriz olsun.

(Rusya'nın Sesi Radyosu)