Çünkü kendi emeğimle geldim. Kimseye bir şey borçlu değilim...

Sabah Gazetesi'nin magazin ilâvesi Günaydın'ın Özlem Avcı imzalı haberine göre; Ebru Yaşar, geçtiğimiz aylarda çıkardığı 'Delidir' albümünde Arapça, Kürtçe ve Türkçe seslendirdiği şarkılarıyla tüm dikkatleri üzerine çekti. Doğuştan şöhret olduğuna inanan Yaşar, bulunduğu yere gelebilmek için eski sanatçılar gibi çok ödün vermediğini söyledi. Yaşar'la, hem müzik hem de özel hayatını konuştuk. İşte Ebru Yaşar'ın anlattıkları:

EKRANI SEVMİYORUM

Uzun bir aradan sonra özenerek yaptığınız bir albüm çıkardınız. Ama bunu çok fazla ön plana çıkarmadınız. Neden?

Evet, çok fazla ekrana çıkmıyorum. Ekrana çıkmayı sevmiyorum. Zaten çıkıp da şarkılarımı söyleyebileceğim çok fazla program yok.

Bu magazinden uzak durduğunuz anlamına mı geliyor?

Önce magazinle var olup sonra albümleriyle klasikleşmiş biri olarak; bence en güzeli, işini en iyi şekilde yapmak. Magazin zaten hayatımızın içinde.

Müziğe 1995 yılında başladınız. İlk dönemlerinizle şimdiyi karşılaştırırsanız, tanınmış biri olmak sizi nasıl etkiledi?

Ben sanki şöhret doğmuşum da sonradan şarkıcı olmuşum gibi hissediyorum. Liseyi bitirdikten sonra konservatuvarla beraber yorumculuk ve sanat hayatıma başladım. Tabii bizden yaşça büyük sanatçı büyüklerimizle kendimi kıyasladığım zaman; bizim şartlarımızın daha kolay olduğunu gördüm. Onların yaşadığı zorlukları, verdikleri ödünleri biz yaşamadık. O zamanlar çok daha zormuş bu işler.

Şu anda bulunduğunuz yer sizi mutlu ediyor mu?

Evet, memnunum. Hiçbir şey gökten zembille inmedi bana. Hep çabaladım bu konuma gelebilmek için. Ama yerim sağlam! Kendi emeğimle geldim buralara kadar. Kimseye borçlu değilim. Tabii ki destek de aldım ama aldığımın karşılığını da ödedim.

Burhan Çaçan ve İbrahim Tatlıses'in desteğini almıştınız sanırım... İbrahim Bey'le halen görüşüyor musunuz?

Onların prodüksiyon şirketleri vardı ve evet desteklerini aldım. Her gün görüşmüyoruz tabii ki. Ama Tatlıses'i ararım, halini hatırını sorarım. Ticaret hayatında aramızda ne geçerse geçsin vefaya inanırım. Kötülükleri çabuk unuturum ama iyilikleri unutmam! İbrahim Bey'le ufak-tefek sürtüşmelerimiz oldu ama onu çok seviyorum, onun yeri apayrıdır.

HERKES HER ŞEYİ GÖRÜR

Biraz iddiasız bir havanız var... Gerçekten öyle misiniz?

İddiasız olmakta bir iddiadır. Kelimelere dökmenin bir anlamı yok. Bence sessizlik en büyük iddiadır. "Ben şöyleyim, şöyle şeyler yapacağım" gibi cümleler kuramam. Zamanı gelince herkes her şeyi görür zaten.

İlk çıktığınız yıllarda size köstek olanlar oldu mu?

Hiç böyle şeyler yaşamadım. İçlerinde ne düşündüler, ne yaptılar bilmiyorum ama ben kimseden bir kötülük görmedim.

Magazinde yaşanılan polemiklere nasıl bakıyorsunuz?

Bazı şeyler ya planlanmıştır ya da kendiliğinden gelişir. Ama bu tarz polemikler çok demode oldu artık. Hiç hoşlanmıyorum.

GÖRÜCÜ USULÜ EVLENMEK İSTEYEBİLİRİM

Evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Artık evlenmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Hem sevdiğim biri olsun hem de mantık olarak anlaştığım biri olsun derken evlilik olayı gerçekten çıkmaza giriyormuş. Ama bir-iki seneye kadar evlenmeyi çok istiyorum.

ELEKTRİK ALMAM GEREK

Peki görücü usulü evlenmeyi düşünür müsünüz?

Zaten bizim gibi sanatçılar için sokakta birini tanımak pek mümkün olmuyor. Ancak bir arkadaşının vasıtasıyla tanışacaksın da bir şeyler yaşayacaksın. Aslında ailelerin de eskiden yaptığı buymuş. Büyüklerin denk görüp bir araya getirdiği kişiler daha sağlıklı evlilikler yapıyorlarmış. O yüzden olabilir; ben de görücü usulü evlenmek isteyebilirim. Mesela bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine biriyle evlenebilirim.

Evleneceğiniz kişi nasıl biri olmalı, hangi özelliklerine dikkat edersiniz?

Kafa dengi olmalı. Aynı zamanda aramızda aşk da olmalı tabii. Sevmediğim insanla dostluk bile edemem. Mantık evliliği ise hiç yapamam! Duygularımı yaşamazsam, o zaman sanatçı bile olamam. Sanatçılığıma ihanet etmiş olurum. O yüzden evleneceğim kişiden elektrik almam gerekir.

Kaç çocuk istersiniz?

Ben 2-3 diyorum ama bu gidişle tek çocukla kalacağım. "Zaten kendim çocuğum, çocuğa nasıl bakacağım?" diyorum bazen ama annem beni cesaretlendiriyor.

BİR KATEGORİYE DAHİL OLAMAM

Müzikle ilgili neler yapmak istiyorsunuz?

Ben asla bir kategoriye dahil olmak istemiyorum. Ben konservatuvar okudum ve her türlü eğitimi aldım okulda. Ama asıl eğitimim sanat müziği. Belki bir sanat müziği albümü yapabilirim. Ama beni kategorize etmeyin. Ben her türlü müziği okumak istiyorum.

Peki müzik dünyasında sürekli aynı isimlerin şarkı yazması sizce müziği kısırlaştırıyor mu?

Tabii ki. Öyle sıradan şarkılar var ki... Bazen yaptığım ve ortalığa çıkarmadığım şarkıların onlardan güzel olduğunu düşünüyorum.

SABAH