MUSTAFA KÖKER
LONDRA

Safa için dün Londra’da Süleymaniye Camii’nde tören düzenlendi. Öğle namazına müteakip kılınan namazın ardından düzenlenen törene merhum Zeren Safa’nın ailesi ve sevenleri katıldı.

-LONDRA’DAKİ TÖRENE YOĞUN KATILIM

Cenaze törenine Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç şehir dışında olduğu için yerine Büyükelçilik Müsteşarı Güçlü Cem Işık eşi Selva Işık ile birlikte katılarak başsağlığı dileklerini iletti. Törene, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran, T.C. Londra Konsolosu Gülçin Ökçün, KKTC Londra Konsolosu Ülkü Alemdar ve eşi, KKTC Eğitim ve Kültür Ataşesi Gülgün Özçelik, İkinci Sekreter Dilşad Şenol, THY Londra Müdürü Osman Battal ve 8 kişilik  Türkiye- İngiltere Sağlık Elemanları Birliği Başkanı Dr. Ali Demirbağ, Dr. Temoman Sırrı (MBE), Arlington Crown Avukatlık Bürosu yöneticileri Avukat Kurtuluş Sarak, eşi Avukat Işıl Sarak, Select’in sahibi ve Avrupalı Türk Markalar Birliği Başkanı Cafer Mahiroğlu, Kıbrıs Türk Cemiyeti onursal Başkanı Mustafa Gençsoy, Turkish Forum (UK) Başkan Yardımcıları Nazif Akpınar, Sinan Öğün, Tulip Holidays Yönetim Kurulu Başkanı İşkadını Itır Sökmen, Kraliyet Ailesi’nden ödül sahibi şef aşçı Allegra McEvedy (MBE), MÜSİAD Başkanı Uğur Yılmaz, Başkan yardımcısı Nuri Bulgurcu, Ezel Şirketler Grubu ile Olay gazetesinin sahibi Nural Ezel, işadamı Osman Cinik, Kerem Yavuzarslan, Mehmet Şar,  Altan Gültekin, Münir Tatar, gazeteci Faruk Zabcı, CNN Türk Londra Temsilcisi Metin Güneş’in de aralarında yer aldığı çok sayıda işadamı, Britanya Türk Kadınları Derneği ve birçok Sivil Toplum Kuruluşunun başkan, yöneticileri ile ailesinden Ali Özmen Safa, Merhumun kızkardeşi Nazik Hakkı, Kızkardeşinin eşi Tekin Hakkı, Amcaoğlu Mehmet Cazimoğlu ile 500’e yakın seveni katıldı.

-
ABDULLAH GÜL BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Türkiye’nin 10. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Zeren Safa’nın kardeşi Star Kıbrıs Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa’yı arayarak başsağlığı dileklerini iletti.

-HEM TÜRKİYE HEM KIBRIS’I SIRTINDA TAŞIYAN BİR İNSANDI

Törende konuşan Süleymaniye Camii imamı Burhan Aygün, merhum sağlığında ailesi gibi gördügü Türk toplumuna büyük hizmetler verdiğini ve insanların sevgisini kazandığını belirterek, “bugün burada gördüğümüz gibi inşallah sevenlerinin duasıyla Allah onun da taksiratını affetsin. Herkeste güzel hatıraları olan bir ağabeyimizdi. Hem Türkiye’yi hem Kıbrıs’ı şahsında, gönlünde ve sırtında taşıyan bir insandı. Bu kadar Türkiye ve Kıbrıs canlısı bir insan gerçekten zor bulunur. Her konuşmamızda bunları hissederdim. Onun için burada yaşayan bizler kendisine gerçekten minnet borçluyoz. Bu minnetimizi, ‘Allah’ım taksiratını affeyle, mekanını cennet eyle, ne kadar kusuru varsa affı mafiret eyle’ diyoruz. Safa ailesi olarak ğerçekten hepsi değerli insanlar. Eşi Mehrişah hanım, oğlu Emre, kızı Deniz ve kardeşi Ali Safa Bey isimlerini zikrederek söylüyorum. Her biri toplumumuz için Zeren Bey kadar saygıdağer insanlardır. Onlara da Zeren Bey’in şahsında saygılarımızı arzediyoruz ve baş sağlığı diliyoruz” şeklinde konuştu.

-KARDEŞİ ALİ ÖZMEN SAFA: DOĞDUĞU TOPRAKLARA DÖNÜYOR

Star Kıbrıs Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa yaptığı kısa konuşmada, merhumun kendisini İngiltere Türk toplumuna adadığını, toplumu ailesi gibi gördüğünü ve tüm hayatı boyunca İngiltere Türk toplumunun gelişmesi için çaba sarfettiğini anlattı.  Ağabeyinin, hastalığı döneminde de işlerini ve toplum hizmetlerini aksatmamak için çaba harcadığını hatırlatan Ali Özmen Safa, “şimdi o, doğduğu topraklara, annemin ve babamın yanına dönüyor. Hep beraber yolcu ediyoruz. Allah mekanını cennet etsin” dedi.

-NAZİF AKPINAR’IN KONUŞMASI

Başkanı olduğu Turkish Forum UK Yönetim Kurulu Üyesi Nazif Akpınar da merhumu anlatırken, “Ağabeyimiz, babamız, eşimiz, pek kıymetli dostumuz, başkanımız, güzel insan, Sevgili Zeren Safa'yı sonsuzluğa uğurladığımız şu an, kurucuları arasında olduğu, her kademesinde çalıştığı ve son olarak da başkanlığını yaptığı Turkish Forum UK adına huzurunuzda konuşmaktan hüzünlü bir onur duyuyorum. Hüzünlüyüz çünkü ailemizin bir üyesini, en büyüğünü kaybettik. Bugün aile reisimizi sonsuzluğa uğurluyoruz. Rahatsızlığını, kanser denilen illetin nasıl bir hastalık olduğunu bilmemize rağmen, O'nun kaybına hiç hazır değildik. İçimizde son ana kadar hep bir umut taşıdık. Ancak Sevgili Zeren Safa, kimseyi daha fazla üzmemek, meşgul etmemek adına, 18 ay sürdürdüğü mücadelesinin ardından,  sessizce aramızdan ayrıldı. Onur duyuyoruz, çünkü gerek mesleğini icra ederken, gerek toplumsal çalışmalarında, gerekse insanı ilişkilerinde herkesin sevgisini kazanmasını bilmiş, özel, güzel, ayrıcalıklı bir insanın huzurundayız. Mekanı cennet olsun” ifadelerine kullandı.

-SİNAN OĞÜN’DEN DUYGUSAL KONUŞMA

Turkish Forum UK’den arkadaşı Sinan Öğün de yaptığı duygusal konuşmada, merhum Zeren Safa ile son görüşmesini anlattı. Öğün, “birkaç hafta hastanede ziyaret ettiğimde hasta yatağının baş ucunda dosyaları görünce, ‘Zeren abi bunları bırak, ofistekiler yapsın’ dediğimde, ‘nasıl bırakırım onlar benim dostlarım, işlerini tamamlamam lazım’ diyerek hastanede bile çalıştı. Turkish Forum durursa beni  o zaman öldürürsünüz demişti. Mekanın cennet olsun Turkish Forum ilelebet yaşayacaktır” dedi.

-DENİZ SAFA BABASINI ANLATTI

Zeren Safa’nın kızı Deniz Safa da törende Türkçe ve ingilizce yaptığı konuşmada, “Şuan acımız çok taze. Babamın gidişi kalplerimize ve hayatlarımıza büyük bir boşluk bıraktı ve bu boşluğu biz hiç bir zaman dolduramayacağız. Aramızda olmayışı bizim için çok büyük şok, kayıptır. Babam, herkesin babasıydı. Senin gibi bir babaya sahip olduğumuz için, kendimizi çok şanslı hissediyoruz.  Emre ve ben, 34 yıllık evliliğe rağmen, hala birbirlerini seven bir anne ve babaya sahip olduğumuz ve mutlu bir evde büyüdüğümüz için çok şanslıyız.  Bugün burada toplanan herkese teşekkür ediyoruz. Babacığım seninle gurur duyuyoruz, sana teşekkür borçluyuz. Seni çok seviyoruz ve seni şimdiden çok çok özledik. Seni hiç bir zaman unutmayacağız.  Nurlar içinde yat, melek kalpli babacığım” diyerek babasına veda etti.

-BABAM, KİMİNİN DOSTU, KİMİNİN AĞABEYDİ


Merhum Zeren Safa’nın oğlu Eme Safa ise şöyle konuştu:

Değerli ve Kıymetli Aile Dostlarımız, Zeren Safa sevdalıları;

Babam, hastalığı süresince yaşamının etkilenmemesine özellikle gayret gösterdi.

Hepinizin çok iyi bildiği gibi Babamın hayatı boyunca iki tutkusu vardı.

Birincisi İşiydi. 50 yıla aşkın bir süre, başkalarının sorunlarını ve sıkıntılarını çözmekle meşguldu. Ama Babam mesleğini bir işden ziyade, bir sevda ve de bir sorumluluk olarak hep gördü.

Müşterileri yoktu Babamın - herkes bir dostu veya bir kardeşiydi, kimilerine bir babaydı, verdiği hizmeti bir ticaret olarak değil bir sorumluluk ve bir mesuliyet olarak üslenirdi, Babamın elbette herkese ayrı ayrı bir yardımı dokunmuştur.

23 Temmuz tarihine kadar hastalığına rağmen haftanın 7 gün gittiği ofisine son kez gidebildi. Ancak akabinde hastahanede ve evinde tedavileri devam ettiği süreçte, yatağından bile çalısmaya devam etti. Eş zamanlı olarak bana işlerini devretti. "Oğlum bir gün bana bişey olursa, bu kişinin işi böyle, bunun durumu böyle, şuradan şu yazı gelirse bunu yapmak gerekir" diyerek, anlatarak ve bana göstererek, işine ve dostlarına olan sorumluluklarına karşı son günlerinde bile önlem almasını görev bildi. İşine karşı olan bu tutumlarından dolayı zaten Zeren Safa bu toplumdaki en eski Mali Müşavir olmakla birlikte, duayen ve efsaneler arasına ismini yazdırdı. 


Bundan böyle Emre Zeren and Company, babamın yıllardır oluşturduğu altyapı, yetiştirdiği deneyimli personeli ve son zamanlarda yanına aldığı ve güvendiği ortağı ile birlikte, benim idaremde devam edecektir. Babacığım seni hiç birisine karşı mahçup birakmayacağız, merak etme, sana söz veriyorum.     

Babamın İkinci tutkusu ise Ailesiydi. 2004 yılında rahmetli Dedem İsmail Safa’nın vefatından sonra, Babaannemi hiç yanlız bırakmadı, her gün en az bir kere yanına uğrardı, son nefesine kadar yanındaydı. Dünyalar kadar sevdiği kız kardeşi, halam Nazik Hakkı’yla her gün, en azından telefonda konuşmadan duramazdı, ona hiç kıyamazdı. 2005 yılında beni Amcam Ali Özmen Safa’nın yanına Kuzey Kıbrıs’a gönderdi. “Emre bak, Amcanın büyük işleri var orada, güveneceği kişilere ihtiyacı var yanında, sakın onu yanlız bırakma, beni de mahçup etme” demişti. Son 11 yıl süresince babamla her konuştuğumuzda veya görüştüğümüzde muhakak hep kardeşi Ali’yi sorardı bana.

Yeğenleri, ve de Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’deki akrabalarını çok severdi, onlarında Babamı gönülden sevip saydıklarını biliyorum. 

Bana, kız kardeşime ve anneme gelince – mutlu bir yuvanın, kenetlenmiş bir ailenin förmülünü sanki de Babam kendi yazmıştı. Bize bıraktığı değerleri ve hatıralarını hayatımız boyunca taşıyacağız ve inşallah torunlarına da devredeceğiz… biz babamızdan adaleti, insan sevgisini, yardımseverliği, cömertlik ve mütevaziliği gördük. Ne mutlu bize.    

Babam, hastalığı süresince yaşamının etkilenmemesine özellikle gayret gösterdi. Ancak başkalarınında üzülmemesi için, huzurlarının bozulmaması için, merak etmesinler diye Babam hastalığının hep kendinde sakladı, başkalarının etkilenmemesi için daha da gayret gösterdi.

Bu zorlu süreçte Safa ailesini yanlız bırakmayan, dualarını esirgemeyen, bize destek olan ve yurtiçi ve yurtdışından taziyelerini ileten herkese ailemin adına şükranlarımı sunarım, teşekkür ederiz.

İsim vermekten sakınıyorum, minettar olduğumuz birçok kişi var, ancak bir kaç kişiye özellikle, huzurunuzda ailemin adına teşekkür etmek isterim.

Babamın yeğeni Mehmet Cazımoğlu, hastalığı süreçinde nerdeyse hergün Babamın yanındaydı, sağ koluydu, anneme de ayrıca verdiğiniz yardım ve destekten ötürü çok teşekkür ederim.


Adana Başkent Hastanesi, Medical Onkoloji Başkanı ve Babamın yeğeni Profesör Özgür Özyılkan, hastalığı süresince nerdeyse her gün Babam ve Annem ile iletişim halindeydi, tedavisini yakından takip ederek bizlere çok desteği oldu, vefatından 3 gün önce, yurtdışından günü birlik babama yaptığı ziyaretiyle çok memnun bırakmıştı babamı.   

Dr. Ali Demirbağ, bizlere adeta 24 saat verdiği destek, tavsiyeler, önerileri ve genel sakinliği ile tedavi sürecinin müntazam şekilde yürütülmesinde çok büyük bir rolü var, sizin hakkınızı hiç bir zaman ödeyemeyiz.

İbrahim Tanak, babamın en yakın dostlarından, dava arkadaşı, her gün sabah ilk konuştuğu kişi. Dün akşam gerçekleşen kızının düğününe Babam aylardır gitmeye hazırlanıyordu, kısmet değilmiş, ancak Babamın masadaki yerini yinede ayırmış İbrahim Bey, sandalyesini boş olarak bırkamışlar Babamın hatırı ve ruhu için.

Ve Emre Zeren and Company Ofis Personeli. Leyla, Metin, Ülkü, Tong, Jerry, Aycan ve Eric. Sizin Babama olan sorgusuz sadakatınız ve bağlılığınız beni duygulandırmakla birlikte gururlandırıyor. Hepinizi teker teker evladı gibi severdi babam, Babamın isminin ve şirketinin daha seneler boyunca yaşamasını bir görev bilmeniz Babamı mutlu edecektir.     
 
Bugün kelimelerinin bittiği yerdeyiz. Ancak Zeren Safa'nın ruhunu ve verdiği değerleri kalbimizde taşımaya devam edeceğiz.

Hepimizin başı sağolsun, Allah Rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın Zeren Babamız…

 Zeren Safa, bugün Lefkoşa Kabristanında. İsmail Safa Camii’nden kılınacak namazın ardından toprağa verilecek.