ERKAN HOŞAFÇI

LONDRA

İngiltere’de yaşayan Uygur kadınlar ve onlara destek verenler, başbakanlığın bulunduğu 10 Downing Street ile Çin’in Londra büyükelçiliği önünde düzenledikleri gösteriyle Uygur Türklerine uygulanan baskıları protesto ettiler.

Perşembe günü, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu 17 ülkede Uygur kadınlar “Bir Ses Bir Adım” sloganı ile Çin’in bir milyon Uygur’u ‘Re-Education’ kamplarında hapsettiğini haykırdı.

Başkent Londra’da Başbakanlığın bulunduğu ‘10 Downing Street’ karşısında ve Çin’in Londra Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup kadın, İngiltere Başbakanı Theresa May’in dikkatini Çin’e çekmek için gösteri yaptı.

“BİR SES BİR ADIM” ŞİARI İLE

Doğu Türkistan ve Türkiye bayrakları ile Çin’in Uygurlar’a uyguladığı baskı, işkence ve zulmü anlatan pankartlar taşıyan kadınlar, dünya liderlerinden Uygurların insan haklarının neden kısıtlandığını, neden işkence ve baskı uygulandığını Çin yönetiminden sormaları istendi.

Organizasyon hakkında bilgi veren Rahima Mahmut, Şubat ayından buyana dünyanın 17 ülkesinde kadınlar olarak böylebir organizasyon yaptıklarını hatırlatarak şöyle konuştu:

“Çin’in Uygurlara uygulamaya başladığı zulmünü dünyaya duyurmak için böyle bir gösteri düzenledik. Amacımız, halen Çin’in bir milyondan fazla Uygur Türkü’nü ‘Re-Education Kamp’ adı altında açık cezaevlerinde tuttuğunu, insanların bu kamplarda öldüğünü dünya liderlerine duyurmak.

Doğu Türkistan’ın her yerinde Uygur Türkler hapis hayatı yaşıyor. Her yerde, her taraftan Uygur Türkleri göz hapsinde tutuluyor. Bütün ülkemiz açık cezaevi haline geldi. Alimlerimiz öldürülüyor. Gençlerimiz ‘İsmacı Terörist’ suçlaması ile gözaltına alınıyor, hapse atılıyor.

Gözaltına alınanlar buralarda işkenceyle öldürülüyor. Daha kısa süre önce Doğu Türkistan’dan gelen bir haber tercüme ettim; 17 yaşındaki Yakupcan Kari, 2015 yılında Türkiye’de 4 gün kaldığı için dönünce hemen gözaltına alınmış. 12 gün önce polisler cesedini getirip babasına teslim etmiş. Ancak ailesinin polise ne olduğunu sorma hakları olmadığı için çocuklarının neden öldüğünü bile öğrenemediler.

Bu gibi haberlerin ülke dışına çıkması da yasak. Bütün medya ve iletişim araçları Çin rejiminin kontrolü altında olduğu için Yakupcan’ın ölüm haberini zorluklar altında öğrendik.

Her aileden en az iki kişi bu kamplarda hapis tutuluyor ve Çin komünist rejiminin propogandası yapılıyor. Kampa alınan Uygurlar’a Çin rejiminin kutsallığı anlatılıyor. Hiç, Çince bilmeyen yaşlılar da bu kamplara tutuluyor ve anlatılanların Çince ezberlemeleri isteniyor. O insanlar anlamadıkları bir şeyi nasıl öğrenip ezberleyebilirler. Kamptan çıkabilenlerin bir çoğu canına kıyıyor. Son zamanlarda intihar haberleri geliyor. Uygurlar’ın durumu eskiden de kötüydü ama son 50 yılda yapılan zulmü bir senedir uyguluyorlar. Tahammül edilmesi mümkün değil.

Biz Uygur Kadınları, ‘Bir Ses Bir Adim’ şiarı ile bütün Dünya liderlerinin dikkatini Çin’e çekmek ve Uygur Türkleri’ne uygulanan baskılara karşı harekete geçmelerini istiyoruz. Uygurlar’ın en tabii insan haklarının ellerinden alındığını duyurmak istiyoruz. Bugün biz Londra’da bir gurup kadın İngiltere’nin Kadın Başbakanı Theresa May’e sesimizi duyurmak istiyoruz. Dünya liderlerinin Çin yönetiminden neden bir milyon Uygur’un kamplarda tutulduğunu araştırmalarını istiyoruz.”

ÇİN BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE PROTESTO GÖSTERİSİ

Kadınlar Başbakanlık önünde yaptıkları gösterinin ardından, Çin’in Londra Büyükelçiliğinin bulunduğu Portland Place’de de gün boyu protestolarını sürdürdüler.

Gösteride, “Çin’in Uygurlara Uyguladığı katliamlara son”, “Dünya Uygur Türklerinin İnsan Hakları Yok mu?”, “Alimlerimiz ve Gençlerimiz Öldürülüyor”, “Doğu Türkistan’a Özgürlük”, “Dünya Çin’in Zulmüne Duyarsız Kalma” ve “Uygurlara İnsan Hakları”,  sloganları ile Doğu Türkistan’a uygulanan baskılara dikkat çektier.