Londra Merkezli Düşünce Kuruluşu Circle Foundation, AB üyeliğine aday olan Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geleceğinin tartışıldığı çevrimiçi seminere ev sahipliği yaptı. 8 Nisan Perşembe günü düzenlenen seminer üç bölümlük online etkinlikler serisinin ilki olarak gerçekleşti.

TRT World Sunucusu Ayça Aydoğdu'nun moderatörlüğünü yaptığı panelde, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, Avrupa Komisyonu Genel Sekreterliği Dış İlişkiler Direktörü Michael Karnitschnig, Eski İsveç Savunma Bakanı ve eski İsveç Türkiye Büyükelçisi Michael Sahlin, Ekonomik Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç.Dr Çiğdem Nas ve College of Europe Profesörü Dr Emiliano Alessandri yer aldı.

İlk soru, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu Başkanları Charles Michel ve Ursula Von Der Leyen ile bu hafta Ankara’da yaptığı görüşmenin ardından Türkiye ve AB’nin ileriye dönük bir yol bulup bulamayacağına yönelikti.

Açılış konuşmacısı olarak, Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AB'nin Türkiye'nin gündeme getirdiği bazı sorunları anlamada yetersiz kaldığını ifade etti.

Kaymakcı, terör konusunda AB tarafının teröre karşı işbirliği içinde sadece IŞİD-ve Daeşe odaklandığını, ancak PKK / YPG ve Feto terör örgütleri söz konusu olduğunda buna göre hareket etmediğini belirtti.

Taraflar arasında 2016 mülteci anlaşmasına bağlı AB’nin vermiş olduğu sözüne de değinen Kaymakcı, vizesiz seyahatin gerçekleşmediğini söyledi.

Kaymakcı, Türkiye'nin şu anda 4,2 milyon göçmene ev sahipliği yaptığını ve AB'nin yalnızca göç yönetimiyle ilgilendiğini, ancak Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı Suriyelilere yönelik mali vaatlerini tam olarak yerine getirmediğine dikkat çekti.

Kaymakcı'ya göre AB, Suriye'nin kuzeyindeki işbirliğinde yetersiz kaldı ve Türkiye'nin bölgedeki Suriyelilerin kendi ülkelerine yerleşmek için yapmış olduğu çalışmaları desteklemediğini söyledi.

Avrupa Komisyonu Genel Sekreterliği Dış İlişkiler Direktörü Michael Karnitschnig, Türkiye ve AB'nin pragmatik, uygulamalı çözümlere odaklanmaları gerektiğini savundu.

AB ile Türkiye arasındaki son etkileşime övgüde bulunan Karnitschnig, Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin durduğunu, ancak şu anda olumlu bir ivme olduğunu ifade etti.

Michael Karnitschnig ayrıca AB-Türkiye ilişkilerinin, doğu Akdeniz petrol ve doğalgaz arama hakları ve Kıbrıs sorunu da dahil olmak üzere çeşitli sorunlar nedeniyle taraflar arasında aylar süren gerginliğin yeniden başlatmaya yönelik yeni bir girişimle yeni bir ivme yakaladığına dikkat çekti.

Doç.Dr. Çiğdem Nas ise, gümrük birliği modernizasyonunun öneminin altını çizdi. İlişkilerin canlandırılması için gümrük birliği modernizasyon sürecinin çok önemli olabileceğine işaret etti. Kısa vadede ilişkilerin geleceği için en gerçekçi seçeneğin gümrük birliğinin modernizasyonu olduğunu öne sürdü.

Nas, Türkiye ve AB, gümrük birliğini modernizasyon sürecine başlarsa, ikisi arasındaki güveni ve işbirliği ruhunu yeniden inşa etme şansına sahip olacaklar." Dedi.

Son olarak Dr. Emiliano Alessandri, Türkiye'nin AB ekseninden ayrılıp ayrılmama konusuna değindi. Türkiye'nin AB'ye olan bağlılığından asla geri adım atmadığını, ancak değişmekte olan yeni dünya düzenine ayak uydurarak . uluslararası portföyünü çeşitlendirdiğini söyledi.

Dr. Alessandri ayrıca Türkiye’nin Libya’ya müdahalesinin önemine vurgu yaptı.

Türkiye'nin AB’li müttefiklerine göre Tartışmalı olsa da, Türkiye’nin askeri müdahalesi olmasaydı, bugün Libya siyasi sürecini yeniden canlandırmaktan bahsetiyor olamazdık dedi. Türkiye sayesinde şuan AB’nin yeni hükümeti desteklemek için işbirliği umutları olduğunu vurguladı.

Circle Foundation tarafından Türkiye-AB ilişkileri çevrimiçi seminerinin ikinci serisi 5 Mayıs tarihinde düzenlenecek.