MUSTAFA KÖKER
LONDRA

Royal Academy of Arts'ın bir kısmının restore edilmesi kararı ile gündeme gelen, tarihi eserin Burlington Gardens tarafındaki girişine yapı ile uyumlu modern bir mimari eser konulması için düzenlenen yarışmayı SO? kazanmıştı. Türk firmanın projesi 3 İngiliz firmasının teklifleri ile yarıştı. Türk Seramik Tanıtım Grubu Turkishceramics ve İngiltere'nin en önemli sanat kuruluşlarından biri sayılan Royal Academy of Arts tarafından seçilen İstanbul merkezli mimari proje şirketi SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın tasarladığı, tamamı seramikten yapılmış kentsel müdahale niteliğindeki Beklenmedik Tepe (Unexpected Hill) bugün halka açıldı. Eylül ayının sonuna kadar ziyaretçilere açık olacak olan Beklenmedik Tepe enstalasyonu, Royal Academy of Arts'ın İkinci Derece Sit Alanı olan Burlington Gardens cephesinin girişinde bulunuyor.

SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın eseri, aralarında OS31, Bureau de Change ve Scott Whitby Studio'nun da bulunduğu gelecek vadeden dört mimarlık firması arasında yapılan bir tasarım yarışması sonucunda seçildi. Proje için sunulan tasarımlar Stanton Williams Architects'den Alan Stanton RA; Royal College of Arts'dan Dr. Peter Oakley; Royal Academy of Arts'dan Kate Goodwin ve Türk Seramik Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Kayan'dan oluşan jüri tarafından değerlendirildi.



Şubat ayında Royal Academy of Arts tarafından belirlenen bu dört mimarlık şirketi, akademinin Burlington Gardens cephesinin girişine konumlanacak, hem bina hem de malzeme açısından 'dönüşüm' konseptini tam anlamıyla karşılayacak bir enstalasyon için teklif vermeye davet edilmişti. Binanın David Chipperfield Architects tarafından tasarlanan yenileme projesi başlamadan önce mekana 'müdahale edilmesine' yönelik bu fırsatı tam anlamıyla kullanmaları için şirketlerden binanın algılanışını fiziksel ve kavramsal olarak dönüştürmeleri, bunu yaparken biçimsel düzenlemeleri sorgulamaları, binanın geçmişine ait mirası çağrıştırmaları ve belki de farklı bir gelecek hayal etmeleri istenmişti. Royal Academy of Arts'ın geçtiğimiz sonbaharda düzenlediği 'Malzemelerin Anlamı' adlı bir dizi etkinliğinin ardından mimarlar yeniden geleneksel seramikleri düşünmeleri konusunda teşvik edilmişlerdi.

Jüri, SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın Beklenmedik Tepe enstalâsyonu ile binanın ötesine taşan ve çevresindeki bölgelere kadar uzanan halka açık bir yer olarak planladığı tasarımdan ve seramiklerin olağandışı ve yaratıcı bir şekilde kullanımından çok etkilendi. Tasarım, doğası gereği iki boyutlu olan ve genellikle dekoratif bir unsur olarak kullanılan bir malzemenin, kamu kullanımına açık üç boyutlu bir yapı yaratabileceğini gösteriyor. Beklenmedik Tepe Burlington Gardens'ın hem 19. Yüzyıla özgü görünümüyle iletişim kurarken hem de girişindeki boş alanı yeni bir mekana dönüştürüyor.


Royal Academy of Arts Akademisyeni ve Stanton Williams Architects'in direktörlerinden Alan Stanton, proje hakkında şu görüşleri belirtti:

"Mimari projelerin hepsinde ihtiras ve hayal gücü vardı. Ancak SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın sunduğu projenin, yalnızca Royal Academy of Arts binasını değil çevresindeki kentsel dokuyu da kapsadığı için diğerlerinden çok farklı olduğunu düşündük. Binanın büyük bir ilgi uyandıracak olan heykelsi formu sokaktaki herkesin ilgisini çekecek ve 4 Temmuz'da düzenlenecek olan Burlington Gardens Festivali de dâhil olmak üzere çok sayıda etkinlik için potansiyel bir 'sahne' oluşturacaktır. Çoklu geometrik şekiller seramiğin maddeselliğini ve özel niteliklerini kullanmanın son derece yenilikçi bir yöntemi."

Royal Academy of Arts Mimarlık Bölüm Başkanı ve Drue Heinz Küratörü Kate Goodwin ise tasarımla ilgili olarak şu yorumu yaptı:

"SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın enstalasyonu Mayfair'de halen yeterince kullanılmayan bir alanı, insanların gelip oturabilecekleri, mola verip dinlenebilecekleri veya etrafı keşfedip bir araya gelebilecekleri çok daha ihtiyaç duyulan bir yer haline getirmeyi başaran keyifli bir proje. Seramik karolar dekorasyon değil bir form oluşturuyor ve sadece yükselen bir form yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda Burlington Gardens'ın 19. yüzyıla özgü görünümüyle iletişime geçiyor. Bu tasarım atıl kalmış boş alanların ve caddelerin nasıl canlı bir yer haline getirilebileceğine ilişkin bir tartışma da başlatıyor."


Projenin mimarları Sevince Bayrak, Orhan Göktaş

Beklenmedik Tepe'de kullanılan geometrik şekiller tarih boyunca kullanılan iki boyutlu seramik model ve desenlerden ilham alınarak elde edilmiş. SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın kurucularından Sevince Bayrak bunu şöyle dile getirdi:

"Üç boyutlu bir form yaratmak için üçgenlerin geometrik modellerini değiştirdik. Örneğin iki boyutlu bir objeyi üç boyutlu bir alana dönüştürmek için geometriyi kullanmamız konusunda Mukarnas formunun prensipleri bize yardımcı oldu ve bir tepe, yani üç boyutlu bir yapının en yüksek noktasını ziyaretçilerinden içinden geçebilecekleri bir tünel olarak yarattık. "

Geleneksel İslam mimarisinde kullanılan ve seramiklerin radyal simetriye uygun olarak kullanılmasını sağlayan dekoratif bir bezeme türüne 'Mukarnas' deniyor. Geometrik sütunlar, halen dünyadaki en hafif seramik olarak bilinen karolarla kaplanırken, yarı saydam seramikler mekânı aydınlatarak, ziyaretçilerin akşam saatlerinde de Mayfair ve çevresinin keyfini çıkarmalarını sağlayacak.

Türk Seramik Tanıtım Grubu (Turkishceramics) Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Kayan da, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Turkishceramics bu yıl Royal Academy of Arts'ın 2015 Mimarlık Programına destek vermekten büyük bir memnuniyet duymaktadır. Bu kadar saygın bir kurumla birlikte çalışmak ve Burlington Gardens'da yapılacak enstalâsyonda, Türk seramiklerinin yaratıcı bir şekilde uygulanabileceğini göstermek bizler için heyecan verici bir fırsat."