MUSTAFA KÖKER
LONDRA

İngiltere gıda sektöründe önemli bir pazarı elinde bulunduran Gima UK Limited, finans krizinin yoğun yaşandığı son beş yılda aktif pazarlamaya yoğunlaşarak, kendi markalarıyla etnik pazarın dışına çıkarken, süpermarkt zincirlerinde de büyüdü.

Aynı dönemde “Yeni Ürün, Yeni Marka” sloganı ile markalaşmaya ağırlık veren Gima, pazarının yüzde 70’ni etnik pazar dışına taşıdı. Her yıl yüzde 25 büyümeye odaklanırken, küresel finans krizi sürecinde altyapısını da tamamladı.

Bu dönemde kendi oluşturduğu markalar altında ürün çeşidini de artıran Gima, halen Britanya gıda pazarında 2 bin 600 farklı ürün sunar hale geldi.

Çoğunluğu Türkiye ürünlerinden oluşan gıdaları ‘Bodrum’, ‘Melis’ ve ‘Sultanım’ markası altında piyasaya süren Gima UK Limited, Doğu Avrupa, Makedonya ve Balkanlara ait ürünleri ise ‘Skanderbeg’ markası altında topladı.

Yaklaşık on beş yıldan bu yana Büyük Britanya gıda pazarında yüzlerce farklı ürünle kendine yer edinen, küresel ekonomik krizin hemen her sektörde kendini hissettirdiği ve dolaylı olarak gıda sektöründe de etkisini gösterdiği dönemde, öz kaynakları ile altyapısını tamamlayan Gima, bu dönemde yapımını tamamladığı şirket merkezini de hizmete açmaya hazırlanıyor. 

Firmanın ortaklarından Vehbi Keleş, Gima’nın markalaşma konusunda kuruluşdan bu yana sürdürdüğü istikrarlı alt yapı çalışmalarını, ‘Bodrum’, ‘Melis’ ve ‘Sultanım’ markalarından sonra Skanderbeg ile birlikte 4 ana marka altında topladığını açıkladı.

AKTİF PAZARLAMA VE MARKALAŞMAYA YOĞUNLAŞTI 

Gima UK limited yöneticileri Erol Özkan (solda) ve Vehbi Keleş

Gima UK Limited’in, hemen her alanda olduğu gibi gıda sektöründe de başarıya giden yolda planlamayı öncelik verdiklerini belirten Keleş, her yıl ileriye dönük planlama ve etüd yaparak hedef belirlediklerini ve yılda ortalama yüzde 25 büyümeye odaklandıklarını, çoğu zaman bu hedefin de ötesine geçtiklerini ifade etti.

Gima’nın kuruluşundan itibaren Anadolu’nun hemen her bölgesinin damak zevkini İngiltere pazarına taşıyarak ticaretin ötesinde doğup büyüdüğü ülke ekonomisine katkı sağladığının altını çizen Vehbi Keleş, “Beş yıl kadar önce yeni pazar arayışına ağırlık verdik. İlk iki yıl bundan istediğimiz sonucu almamış olmamıza rağmen, etnik pazarın dışına çıkmanın kaçınılmazlığından hareketle geri adım atmayıp bu yolda ısrarla devam ettik ve ‘yeni pazar’ girişimlerimizi ısrarla sürdürdük. Pazarlamada tecrübeli personelle çalışmayı tercih ettik. Büyüme hızımız hedeflediğimizi aşmaya başlayınca frene basmak zorunda kaldık. Doğru strateji ile başarılı sonuç aldık” şeklinde konuştu.

Türkiye kökenli toptan gıda firmalarının yoğunlaştığı etnik pazarda rekabet yerine bu pazarın dışında daha geniş bir tüketici kitlesine yöneldiklerini hatırlatan Vehbi Keleş, İngiltere’nin farklı ve ücra köşelerine ulaşmakla kalmayıp, Pakistan ve İsveç gibi ülkelere de ihracat yaptıklarını kaydetti. 

ÜRÜN COĞRAFYASI DAHA DA GENİŞLEDİ 

Aynı dönemde ortağı Erol Özkan’ın ürün tedarik ve hazırlama, kendisinin de pazarlamaya yoğunlaşarak, alış ve satışta coğrafya büyüttüklerini hatırlatan Keleş, “Şu anda Gima, yüzde 40 Türkiye, yüzde 40 Polonya ve geri kalan yüzde 20 de Bulgaristan, Romanya ve Makedonya olmak üzere toplam 16 farklı ülkeden 170 firma ile çalışıyor. Ürün çeşidimiz şu anda 2 bin 600’e ulaştı. Zeytini Türkiye’den alıyoruz ama AB kotaları ve yüksek vergiler nedeniyle zeytinyağını İspanya’dan alıyoruz. Müşteri portföyümüz de oldukça renkli. Eski Osmanlı Coğrafyası, Orta Asya ve Kuzey Afrika ile Balkan ülkeleri kökenli müşterilerimiz gıdada merkez olarak Türkiye ürünlerini tercih ediyorlar. Türk ürünlerinin yanında  Doğu Avrupa, Bulgaristan ve Balkan ülkeleri ürünlerini aynı marketlerden temin edebildikleri için de Türk marketlerinin çok renkli bir müşteri portföyü oluştu” diyerek, gıda sektörü hakkında çarpıcı detaylar anlattı.

YENİ MERKEZ, ARAÇ PARKI VE PERSONEL ARTIŞI

Gima’nın büyüme sürecinde kendine ait yeni merkezinin de inşa edildiğini ve Ocak ayı sonundan itibarenhizmetini bu merkezden sürdüreceğini anlatan Vehbi Keleş, “Büyüme döneminde altyapımızı tamamlarken, personel sayımızı da artırdık. Şu anda 120 kişi Gima bünyesinde çalışıyor. İngiltere’nin her bölgesine dağıtım yapıyor. Krizi fırsata çevirip, yüzde 120 büyüme gerçekleştirdiğimizi açık yüreklilikle söyleyebilirim. Hatta daha ileri gidip, Gima küllerinden yeniden doğdu” dedi. 

HEDEF: KUZEY KIBRIS ÜRÜNLERİNİ İNGİLTERE’YE GETİRMEK 

Kıbrıs Türkü’ne ait geleneksel ve kültürel değerlerle de yakından ilgilendiklerini belirten Keleş, “Kıbrıs Türkü’ne has ceviz macunu, karpuz macunu, harnup, turşu çeşitleri gibi ürünler yabancı pazarlarda tutunabilir. Ambargo altındaki KKTC’nin gıda ürünlerini de portföyümüze dahil etmek istiyoruz. Oysa bugün ticaretin sınırları yok. İstemek, inanmak ve çalışmak lazım. Kıbrıs Türkü’ne özgü ürünlerin yurt dışında pazarlanması ile ilgili yakın sürpriz atılımlarımız olacak” ifadelerini kullandı.

KRİZE RAĞMEN PAZAR BÜYÜDÜ 

Firmanın diğer ortağı Erol Özkan da Gima’nın kuruluşundan bugüne gelişinde katetdiği mesafenin, geleceğe dönük hedeflerine olumlu yansıdığının altını çizdi.

Türkiye’den ithal edilen ürünler için Avrupa’daki gıda pazarında sürekli potansiyel olduğunu, ancak kimi haksız rekabetler nedeniyle etnik pazarda ciddi sıkışıklık yaşandığını ifade eden Erol Özkan sözlerini, “biz küresel finans krizine rağmen kaliteden ödün vermeden, ürün çeşitliliği ve hepsinden önemlisi markalaşmaya yoğunlaştık. Önümüze doğru hedef koyduk ve bu hedefleri aştığımızı rahat bir şekilde söyleyebilirim” diye tamamladı.