MUSTAFA KÖKER

LONDRA

İngiltere’nin başkenti Londra’daki önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Süleymaniye Kültür Merkezi’nin geleneksel iftar yemeğinde farklı inanç temsilcileri aynı sofra etrafında bir araya geldi. Yapılan konuşmalarda terör kınandı, birlik, hoşgörü ve huzur mesajları verildi.

Shoreditch’teki Süleymaniye Kültür Merkezi’nde gerçekleşen iftar yemeğine, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran, Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Çınar Ergin,  Müsteşar Cem Işık,  KKTC Londra Konsolosu Ülkü Alemdar, Kazakistan Elçi Müsteşarı Gani Bekenov, Kazakistan Konsolosu Yerlan Utegenov, 3. Katip Enver Adilbekof, Hackney Belediye Sözcüsü Soraya Adejare, Belediye Meclis Üyeleri Yasemin Breet ve Mete Çoban, Hackney Emniyet Müdürü Simon Laurence, Emn. Mdr. Yard. Russell Kinson,Arap-Yahudi Forum Başkanı Rabbi Herschel Gluck, İngiltere- Türkiye Sağlık Elemanları Birliği Başkanı (ITSEB) Dr. Ali Demirbağ, Dr. Teoman Sırrı (MBE), Dr. Ziya Radmand, çok sayıda sivil toplum kuruluş temsilcileri ve iş adamları katıldı, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, işadamları ve basın mensupları katıldı.

İsmail Topsakal hocanın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın sunuculuğunu Avukat İsmail Şık yaptı.

BÜYÜKELÇİ BİLGİÇ: GELECEK DAHA GÜZEL OLACAK

Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç burada yaptığı konuşmada, sözlerine bu etkinliği düzenleyen Süleymaniye Kültür Merkezi yöneticilerine teşekkür ederek başladı.

Bilgiç konuşmasında, mübarek ramazan ayını birlikte idrak ediyor olmanın mutluluğunu yaşadığını hatırlatarak, “Birçok vesileyle daha once de ifade ettiğim üzere, Ramazan ayının, Türkiye’den uzakta yaşayan bizler açısından birleştirici bir unsur olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu akşam, Süleymaniye Kültür Merkezi’nin vesile olduğu bu kıymetli birlikteliğimizde, Ramazan ayının birleştiriciliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Ben, Benden önceki konuşmacılar Erdoğan Bey ve Madam Spiker’ın vurguladığı hususlara katılıyorum. Ama, sadece bu sözler değil, bugün burada olduğu gibi bunları davranışlarımızla da, yumun ve huzurun bir parçası olmak, teröre karşı durmak, bulunduğumuz toplumda saygın bir konum elde etmek ve bunu pekiştirmek ve ülkelerimiz arasındaki ilişkileri, toplumlarımız arasındaki ilişkileri daha yüksek seviyelere taşıma konusunda da elimizden gelen gayretleri göstermek zorundayız. İnşallah bu şekilde çalıştıkça, çağın gerektirdiği bilgi ve donanımla yeni nesilleri yetiştirdikçe gelecekler çok daha güzel; Belki bugünden yarına değil ama, Erdoğan Bey’in özlemini çektiği hususların gerçekleştiğini ve daha ileri noktalara gittiğini göreceğiz diye düşünüyorum” dedi.

GENÇ KUŞAKLARA SESLENDİ

Ramazan ayının herkes için karşılıklı sevgi, saygı ve kaynaşmanın öne çıktığı bir ay olduğunun altını çizen Büyükelçi Bilgiç konuşmasında şu görüşlere yer Verdi:

“Özellikle genç kuşakların eğitimi bakımından da, onların bizim değerlerimizi, kültürümüzü, kendi kimliklerini koruyarak, kendilerinden sonar gelecek kuşaklara taşıması bakımından Ramazan ayının kendisi bizatihi bir fırsat penceresidir.

Bu vesile ile milli birlik ve beraberliğimizin kalıcı olmasına, aile birliğimizin korunmasına, çocuklarımızın değerlerimize bağlı olarak yetiştirilmesine gayret etmemiz gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu hedefe matuf olarak, yıllardır özverili çalışmalar yürüten Süleymaniye Kültür Merkezi’ni bu alanlarda kaydettikleri önemli başarılar için bu vesileyle bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Bu mübarek ayın, dünya üzerindeki acıların son bulmasına, güzel dinimizin ulvi mezajlarında zikrettiği üzere dünyada barışın sağlanmasına vesile olmasını, bayramın da hepimiz için mutluluk dolu sevgi içinde geçmesini temenni ediyorum.

Burada dikkat ettim hoca effendi Kur’an okurken ‘ehl-i kitap’ vurgusu yaptı. Gördüğünüz gibi burada birbirinden farklı, Hıristiyan, Müslüman, Yahudi olmak üzere farklı dinlerin temsilcileri var. Herkes bir arada. Gelecekte de böyle huzur içinde, aynı sofranın etrafında, insane olmayı hissettiğimiz farklı dinlere dinlere, görüşlere, anlayışlara saygıyı geliştirdiğimiz ortamlar olmasını; bu duygu ve düşüncelerle hepinizi sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.”

HACKNEY BELEDİYE SÖZCÜSÜ: BU BİRLİKTELİK İSLAMIN TEMEL ESASI

Hackney Belediye Sözcüsü Soraya Adejare de yaptığı konuşmada, farklı inanç ve kültür temsilcilerinin biraraya getiren Kültür merkezi’ne teşekkür ederek, “İslam dininin temel esası olan birlik ve beraberliği bura çok iyi görüyoruz. Hackney’de bu ve benzeri kültürel etkinliklerin farklı din ve toplumlarla beraber yapılması, memnuniyet verici. Farklı inanç temsilcilerinin burada biraraya gelmesi, İslamiyet’in hoşgörü kültürünün yansıması olarak görüyoruz. Böyle bir programda bulunmaktan memnun kaldığımı belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.

ERDOĞAN ÇELİK’TEN ‘ASR-I SAADET’ MESAJI

İngiltere Türk İslam Kültür Merkezi Vakfı Başkani Erdoğan Çelik konuklara hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bir kez daha bizlere bu rahmet bereket ve mağfiret atmosferini yaşatan Ramazan ayına kavuşturan yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Bu mübarek günleri bize haber veren günümüze kadar gelmesini sağlayan Sevgili Peygamberimize de salât ve selam olsun.

Neredeyse son on gününe girdiğimiz Ramazan ayımız, rahmetin bereketin ve mağfiretin en bol olduğu bir aydır inancımıza göre. Doğal olarak hoşgörünün paylaşmanın huzurun ve kardeşliğin de tüm yeryüzünde hissedilmesi gerekir. Ancak dünya geneline baktığımız zaman yenilikler icatlar teknolojik gelişmeler olmasına rağmen, İnsanlık hala huzursuz, hala kan, gözyaşı ve terör devam ediyor. Geçen Ramazan'da çok güzel temennilerde bulunmuş ve dualar etmiştik bu savaşlar, bu terör ve açlıklar bitsin artık demiştik.

Ancak gerek ülkemizde gerekse de yaşadığımız bu coğrafyada yaşananlar ortada. Bu mübarek ayda şehitlerimizi ve gazilerimizi de rahmetle ve şükranla anıyoruz. Aynı zamanda geçtiğimiz günlerde İngiltere’de yaşanan terör olaylarında yakınlarını kaybeden ailelerin acılarını paylaşıyoruz. Ne kadar kınasak da lanetlesek de hep beraber kurumlar olarak, bizlerde dahil, insanımızı özellikle de genç neslimizi şuurlu bir şekilde yetiştirmedikçe maalesef bir düzelme görülmüyor. İnsanlığın düzelmesi demek dünyanın düzelmesi demek İnsanın eğitilmesi demek huzur demek. İnsanın şuurlanması demek kaliteli bir hayat demek. Hepimiz el ele, gönül gönüle verelim insanımızın yetişmesi için gayret gösterelim. İnançlı ve topluma faydalı nesiller yetiştirelim. Bu vakıflar işte bunun için kurulmuştur. Herkes üzerine düşeni yapacak olursa inşallah bu insanlık düzelecektir.

Ümitsiz değiliz. Vakıf Kurumu Âlemlerin sultanı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) tarafından başlatılmış ve onun Mekke'den Medine’ye hicret ettikten sonra ilk adımı olmuştur. Medine'yi Münevvere’ye geldiğinde kendi evinden önce Mescidi Nebevi’yi inşa ettirmiş, ve o mescidin de, ilk önce vakıf kısmını faaliyete geçirmiştir. Orada Eshâb-ı Suffe dediğimiz öğrencileri toplamış onları yetiştirmiş eğitmiş ve dünyanın her bir tarafına eğitmen olarak öğretmen olarak müderris olarak göndererek, önce insanlığı eğitmeye çalışmıştır.

İnsanlığın kurtuluş reçetesi olan Kuran-ı Kerim, onlar tarafından yeryüzüne yayılmış, onun güzel ahlakı hakim kılınmaya çalışılmış ve muvaffak da olunmuştur. İşte bunun adına biz ‘’Asrı saadet’’ diyoruz. Bizlerde aynı yolu izlediğimiz takdirde Rabbimiz bizlere de inşallah saadet asırları mutluluk asırları yaşatacaktır. Aksi takdirde biz ne kadar dünyayı, şehirleri ve evlerimizi mamur etmeye çalışırsak çalışalım, neslimizin ruhunu ve eğitimini ihmal ettiğimiz müddetçe bizim inşa ettiğimiz o şehirleri, ihmal ettiğimiz o nesiller, hiç acımadan şuursuzca imha edeceklerdir. Bu itibarla gelin hep beraber özellikle insan yetiştirmek üzerine kurulmuş bu vakıfları destekleyelim ve yeryüzü kaliteli insanlarla “Erdem'li insanlarla” dolsun. Davetimize icabet ederek geldiğiniz için hepinize teşekkür eder Ramazan'ı Şerifinizi tebrik eder saygılar sunarım.”

FOTOĞRAFLAR: HALİL YETKİNLİOĞLU