MUSTAFA KÖKER

LONDRA

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, İngiltere’nin başkenti Londra’da ilk defa gerçekleşen ‘1. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ne katıldı.

Festivale katılan vatandaşların Ramazan bayramını kutlayan Türkeş burada yaptığı konuşmada, İsviçre'de yapılacak Kıbrıs Konferansı'na ilişkin, "Birleşmiş Milletlerin zoruyla, bu tabiri kullanmak zorundayım, 'zoru ile', Crans-Montana'da tekrar bir görüşme yapılıyor. Burada şunu söylemem lazım. Bilmeniz gereken çok önemli bir şey var. Kıbrıs Türkü bu izolasyonları hak etmiyor. Bunlar, ona haksız olarak uygulanan cezalardır, ve bir an önce bundan kurtulması lazım. Onun temini için gerek Kıbrıs'taki siyasilerimiz, başta sayın Cumhurbaşkanı, müzakereci ve hükümet, ellerinden geleni yapıyor. Bizler de Türkiye'den buna katkı sağlamak konusunda elimizden geleni yapıyoruz." dedi.

Londra'nın kuzeydoğusundaki Chingford bölgesinde düzenlenen, "Kıbrıs Türk Kültür Festivali"ne,  Türkeş'in yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran, Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Müsteşarı Cem Işık, Sercan Evcin, Yurtdışı Türkler Başkanı Mehmet Köse, Chingford bölgesini parlamentoda temsil eden İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti'nin Milletvekili Iain Duncan Smith, Belediye Meclis üyeleri, İngiltere'de faaliyet gösteren çok sayıda Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve davetliler katıldı.

Muhafazakar Parti Milletvekili Iain Duncan Smitih’in de hetabettiği festivalde konuşan Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Londra'ya gelmeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüştüğünü belirterek, her iki liderin İngiltere'deki Kıbrıs Türklerine sevgi ve selamları ile bayram tebriklerini iletti.

Kıbrıslı Türklerin İngiltere'ye göçlerinin 100. yılı anısına düzenlenen festivale emek ve katkı sağlayan herkese teşekkür eden Türkeş, "Bunlar, bizim çok kültürlü yaşayabilmemizin harika örnekleri. Yani hem İngiltere'de yaşayıp hem İngiliz vatandaşı olup ama kökenini unutmayarak, dilini unutmayarak ki bundan birkaç ay önce geldiğimde hafta sonu (Türkçe eğitim veren) okullarını gezdim. Bunları yapıyor olmanız fevkalade önemli. Biz Türkiye olarak bunları çok önemsiyoruz." dedi.

Türkeş konuşmasında ayrıca İsviçre'de çarşamba günü başlayacak Kıbrıs görüşmelerine de değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"27-28 Haziran'da tekrar Birleşmiş Milletlerin zoruyla, bu tabiri kullanmak zorundayım, 'zoru ile', Crans-Montana'da tekrar bir görüşme yapılıyor. Burada şunu söylemem lazım. Bilmeniz gereken çok önemli bir şey var. Kıbrıs Türkü bu izolasyonları hak etmiyor. Bunlar, ona haksız olarak uygulanan cezalardır, ve bir an önce bundan kurtulması lazım. Onun temini için gerek Kıbrıs'taki siyasilerimiz, başta sayın Cumhurbaşkanı, müzakereci ve hükümet, ellerinden geleni yapıyor. Bizler de Türkiye'den buna katkı sağlamak konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Uluslararası basında bunun tam tersi sunulduğunu biliyorum. Ama işin mutfağına girip çıkabilen birisi olarak, açık ve net söylüyorum; Türkiye de çözümden yanadır, Kıbrıs'ın saygıdeğer temsilcileri de çözümden yanadır. Ama 'Çözüm nedir?' noktasında tartışmalar var.

Diğer taraf, haksız yere 2004'te temin ettiği AB üyeliğiyle birlikte kendisini asli gövde, gelecekleri de bunun içine kendisinin dahil edip etmeme ihtiyarında olduğu bir azınlık gibi görüyor. Problem budur, burada başlıyor. Oysaki bizim önerimiz, iki eşit toplumlu, düzgün, yeni bir federe devletin temini ve tesisidir. Doğrusu da budur. Bugünkü nüfus oranları bir şey ifade etmez. Bunun kabul edilecek bir tarafı yok, gayet açık ve net söylüyorum. Nüfusları ne olursa olsun, iki eşit toplum ve iki eşit yapının birleşmesi esasındaki her şeye Türkiye Cumhuriyeti devleti de vardır, Kıbrıs'taki müzakereciler de bunun için gayret sarf etmektedirler. Bunu söylemek lazım. Çünkü zaman zaman, Batı basınında hele Avrupa basınında çok farklı şeyler söyleniyor."

Bir diğer konunun ise "güvenlik meselesi" olduğuna dikkati çeken Türkeş, "Güneye geçtiğinizde arabanızın camı kırılsa şikayet edecek polis karakolu bulamıyorsanız, arabanız soyulduğunda bunun davasını bir senede açamıyorsanız, orada bir güvenlikten bahsetmek söz konusu değildir. Bunların çözülmesi gerekir." şeklinde konuştu.

Türkeş, konuşmasının ardından festival alanını gezerek, katılımcılarla bayramlaştı ve sohbet etti.

Festival çerçevesinde Londra Emniyetinin açtığı standı da ziyaret eden Türkeş, buradaki Türkiye kökenli polis memurlarından çalışmalarına ilişkin bilgi alarak fotoğraf çektirdi.

İngiltere Türk Kıbrıs Dernekleri Konseyi (CTCA) tarafından, Londra'da yerleşik Kıbrıslı toplumun yoğun olarak ikamet ettiği Chingford bölgesinde, Chingford Ragbi Kulübünde düzenlenen bir günlük festivale Londra'da yaşayan Türk ve yabancılar yoğun ilgi gösterdi.

Kıbrıslı Türklerin İngiltere'ye göçlerinin başlamasının 100. yılını simgeleme ve kutlama çerçevesinde yapılan festivalde, Kıbrıs mutfağına özgü lezzetler ikram edilirken, halk oyunlarıyla ve tavla turnuvalarıyla Kıbrıs kültürü tanıtıldı.

Bu yıl ilki düzenlenen ve önümüzdeki yıllarda da yapılarak gelenekselleştirilmesi hedeflenen festivali ziyaret edenler ayrıca KKTC ve İngiltere'de faaliyet gösteren emlak, turizm, mobilya, eğitim ve hizmet gibi çeşitli sektörlerden çok sayıda firmanın standını gezme imkanı yakaladı.

KIBRIS TÜRKLERİ 100 YILDIR BRİTANYA’DA

KKTC Londra Temsilcisi, Büyükelçi Zehra Başaran da yaptığı konuşmada, Türk insanının Orta Asya’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan Kıbrıs adasına ve Kıbrıs’tan İngiltere’ye, Amerika’ya, Kanada’ya, Avustralya’ya uzanan bir yolculuk öyküsü olduğuna dikkat çekti.

Halen Kıbrıs’ta 300 bin nüfus yaşıyorsa İngiltere ve yurt dışında da en az 300 bin Kıbrıslının yaşadığını belirten Başaran, “İnsanlarımız korkudan, tehlikeden, imkansızlıktan, umutsuzluktan, daha iyisini bulma arayışından göç etmişlerdir. Ne mutlu bizlere ki, Kıbrıs Türk insanı kendisine buralarda iyi bir isim yarattı ve uyumlu oldu, biraz inat ama iyi bir insan oldu” dedi.

LEYLA KEMAL GÖÇÜN TARİHÇESİNİ ANLATTI

Festivali düzenleyen İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Leyla Kemal de yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türklerinin İngiltere’ye göçünün kısa tarihçesini anlattı.

Birleşik Krallıkta yaşayan yaklaşık 320 bin Kıbrıslı Türk’ün, 100 yıldır olumsuz koşullara rağmendayanışmayla ayakta kalmayı başardığını anlatan Leyla Kemal, “İngiltere 5 Kasım 1914de Kıbrısı tek taraflı olarak ilhak ettiğini ilan etmiştir. 27 Kasım 1917 de Britanya Krallık Emri ile de Kıbrıslı Türklerin göçleri kitlesel göç hareketlerine dönüşmüştür. İlk göçler Karpaz köylerinden Türkiyenin Antalya ve Mersin Bölgelerine yapılmıştır. Bugün ismi Döşemealtı Belediyesi, 60 Kıbrıslı Türk ailenin yeni bir köy kurularak yerleştirildiği ve Yeniköy isminin verildiği bir kasabadır. Bu bölgede bugünkü sayı itibarı ile 50 bin civarında Kıbrıslı Türkün yeni nesilleri yaşamaktadır.

Festivalimizi düzenlerken amacımız Birleşik Krallıkta bugüne kadar yapılan en kapsamlı Kıbrıslı Türk toplantısını gerçekleştirmekti. Sanırım bunu sizlerin katılımı ile başardık” diye konuştu.

Ayşegül Bıçkıcı ve Ahmet Retvan’ın sunuculuğunu yaptığı ve gün boyu süren festivalde Kıbrıs Türk kültürünü yansıdan farklı ürünler tanıtıldı. Yemek kültürü örnekleri verildi. Farklı firmalar tanıtım gerçekleştirdi.

Kıbrıs Türk Halk folklöründen örnekler sunulurken, Kıbrıs Türk müzisyenler gün içinde 18 binlere ulaşan ziyaretçilere unutamayacakları konserler verdi;  tiyatro sanatçıları skeçleriyle festivale renk kattı. Kısa süre önce Avrupa Şampiyonu olan Hornsey Atatürk Okulu Halk Oyunları ekibinin gösterileriyle başlayan festival boyunca, İngiltere’deki Türk okullarının ekipleri renkli gösteriler sahneye koydu.

İlk defa bu çapta gerçekleştirilen festivale katılanlar memnuniyetlerini dile getirdiler.