Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Gülnur Aybet, 15 Temmuz darbe girişiminin dünyaya anlatılmasında resmi kanalların dışında kişisel temasların önemine dikkat çekerek, özellikle insan hikayelerinden hareket edilmesinin etkili bir yöntem olduğunu söyledi.

Aybet, TRT World Araştırma Merkezinin Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetler Enstitüsü (RUSI) ile Londra’da düzenlediği “15 Temmuz Darbe Girişiminden Bir Yıl Sonra” başlıklı panele katıldı.

Chatham House kuralına göre yapılan panel öncesi soruları yanıtlayan Aybet, 15 Temmuz darbe girişimini dünyaya anlatmak için bir yıl içinde resmi ve gayri resmi pek çok etkinlik düzenlenlediğini hatırlattı.

“Maalesef aradan bir sene geçmesine rağmen eksiklikler görüyoruz.” ifadesini kullanan Aybet, “Çünkü genel olarak yurt dışına 15 Temmuz’un anlatımı konusunda ya devletten devlete düzeyde bir anlatım var ya da gelip yurtdışı Türklerinin yoğun olduğu yerlerde. Bu kitleler genel olarak zaten olayı biliyorlar. Burada kaçırdığımız bir alan var.” diye konuştu.

Özellikle Avrupa ülkelerindeki sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve parlamenterlere erişmenin önemini vurgulayan Aybet, “Resmiyetin dışındaki iletişim kanallarını daha sıklıkla kullanmamız lazım. Kişisel olarak temas kurmamız gerekiyor. Kişiden kişiye anlatım çok daha farklı oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

- İnsan hikayeleri

Darbe girişiminin gerçekleştiği gece yaşanan olayları insan hikayeleri üzerinden anlatmanın önemine dikkati çeken Aybet, bunun ne kadar etkili olduğunu geçen yıl Harvard Press Club’ta kendisinin yaptığı bir sunumda gördüğünü anlattı.

Batı basınının 15 Temmuz gecesi yaşananlarla ilgili yanlış algısını, atılan manşetleri kullanarak gösterdiğini vurgulayan Aybet, şunları kaydetti:

“O gece sokağa çıkan, şehit düşen, gazi olan insanlar üzerine çok çirkin anlatılar vardı. Şehitlerimizin bir kısmının profillerini gösterdim. Nasıl insanlardı, hayattayken ne işlerle meşgullerdi. İnsan hikayesi üzerinden gittiğiniz zaman gerçekten müthiş bir etkisi oluyor. Onun üzerine de yalan yanlış manşetleri de gösterdiğiniz zaman insanlarda bir utanç beliriyor.”

- İngiltere'nin tutumu

15 Temmuz darbe girişimi konusunda İngiltere’nin Türkiye’ye karşı diğer Avrupa ülkelerine ve ABD’ye nazaran daha olumlu bir yaklaşım sergilediğini belirten Aybet, “Darbe girişiminden sonra ülkemize gelip bombalanmış Parlamentomuzu ziyaret eden ilkin bir İngiliz bakan oldu. Aynı şekilde, darbe girişiminin arkasında büyük bir ihtimalle FETÖ’nün olduğuna dair bir yazıyı da İngiliz büyükelçisi yazdı.” diye konuştu.

İngiltere’nin terör konusunda da diğer Avrupa ülkelerine göre daha duyarlı davrandığını anımsatan Aybet, “Mesela bölücü terör örgütünün flamalarını bu sokaklarda görmemiz mümkün değil. Bunlar çok önemli şeyler.” ifadesini kullandı.

- TRT World 15 Temmuz'u dünyaya anlatıyor

TRT World Program Direktörü Resul Serdar Ataş da, kurumunun 15 Temmuz panelini düzenleme amacıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“Türkiye varoluşsal ve zorlu bir süreçten geçiyor.” ifadesini kullanan Ataş, “Türkiye hem içeriden, hem dışarıdan varoluşsal tehditlerle karşı karşıya.  TRT World Türkiye’nin kamu yayıncılığı yapan uluslararası ilk kanalı. TRT World ile Türkiye’nin kaderini birbirinden ayrı düşünmemek gerekiyor.” diye konuştu. 

15 Temmuz’da Türkiye’nin bir işgal girişimiyle karşı karşıya kaldığını belirten Ataş, şunları söyledi:

“TRT World şu anda 42 ulustan gazetecileri bünyesinde barındıran Türkiye’nin ilk uluslararası kanalı olması hasebiyle Türkiye’nin karşı karşı olduğu zorlukları, işgal girişimini dünyaya anlatmak üzere bu organizasyonları yapıyor. Japonya’dan Rusya’ya, ABD’ye, Bosna’ya, Kanada’ya, Güney Afrika’ya, İngiltere’ye uzanan bir coğrafyada 15 Temmuz kalkışmasını dünyaya, global izleyiciye, entelijansiyaya anlatmaya çalışıyor.” 

Panele Aybet ve Ataş’ın yanı sıra Dışişleri Bakanlığı Güvenlik ve İstihbarat Dairesi Müdür Yardımcısı Fatma Ceren Yazgan ile İngiltere merkezli askeri düşünce kuruluşu Tarihi Analiz ve Çatışma Araştırma Merkezi üyesi Ziya Meral de konuşmacı olarak katıldı.