MUSTAFA KÖKER

LONDRA

Türkiye'nin Londra Başkonsolosluğunda geleneksel iftar yemeği programı düzenlendi.

Başkonsolosluk rezidansında Londra Başkonsolosu Çınar Erginve eşi Deniz Ergin ev sahipliğinde Çarşamba akşamı düzenlenen iftara, Türkiye’nin Londra Büyükelçilik Müsteşarı Güçlü Cem Işık, Muavin Konsolos Gülcan Ökçün, Türkiye’nin İngiltere Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir, Londra Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Karakuş, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) İngiltere Başkanı Erdal Yetimova, Avrupalı Türk Markalar Birliği Başkanı Cafer Mahiroğlu, MÜSİAD İngiltere Başkanı Uğur Yılmaz, Türk İngiliz Ticaret Odası Direktörü Yavuz Sökmen, Türken Vakfı İngiltere Başkanı Hakan Camuz'un yanı sıra başkonsolosluk çalışanları, İngiltere'deki çeşitli derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları, akademisyenler, basın mensupları ve diğer davetliler katıldı.

Başkonsolos Ergin, iftarın başlangıcında yaptığı konuşmada, ramazanın önemine dikkati çekerek, bu ayın birlik, beraberlik, gönüllerin alınması ve kaynaşma için kullanılması gerektiğini bildirdi. 

“RAMAZAN, BİZLERE SUNULMUŞ ÖNEMLİ BİR FIRSAT”

Başkonsolos Ergin, konuşmasında, Ramazan ayının, kişinin kendisini sorgulaması, hatalarını görmesi ve bunları düzeltecek adımları atabilmesi için Allah tarafından sunulmuş önemli bir fırsat olduğunu belirterek, konuşmasında şunları söyledi:

“Bu fırsatın daha da iyi şekilde değerlendirilmesi, bu mübarek ayı ülkesinden uzakta idrak eden bizler için kanaatimce ayrı bir öneme sahiptir. 

Bu ayı; olabilecek kırgınlıkların giderilmesi, gönüllerin alınması ve kaynaşma için kullanmalıyız. 

Birlik ve beraberliğimiz ne kadar kuvvetli olursa, İngiltere Türk toplumunun gücü de o denli fazla olur. Bu ise toplumumuzun Birleşik Krallık içindeki önemli yerini daha da görünür hale getirir, pekiştirir.

Bunun en güzel örneklerinden birini daha dün gördük. Batı Londra’daki o trajik yangından etkilenen vatandaşımız olup olmadığı hakkında toplumuza danıştık. Hemen geri dönüş oldu. Bu büyük badireden, çok şükür az hasarla kurtulmayı başarabilen Şener Bey ve Hanife Hanım’a ulaştık. Kendilerini ziyaret ettik. 

Her zaman, ancak özellikle de Ramazan ayı içinde etraflı biçimde düşünmemiz gereken bir diğer konu da dinimize yöneltilen çeşitli ithamların nasıl boşa çıkarılması gerektiğidir. Uzunca bir süredir devam eden bir sarmal var. Teröristler kabul edilemez hain eylemlerini İslam adına yaptıklarını iddia edebilirken, bazı çevreler de İslam dininden terörle aynı kulvardabahsedebiliyor. 

Bu elbette kesinlikle kabul edilemez. İslam dini bir sevgi, barış ve hoşgörü dinidir. Terörün ise hiçbir dinle ilgisi olamaz. 

Bizim bunda tereddütümüz tabi ki yok. Ama kendisi kötü niyet taşımasa da dinimiz hakkında fazla bilgisi olmadığından kafası karışan çok sayıda insan var.

İşte görev bize burada düşüyor. Onlara İslam’ın gerçek ve güzel yüzünü gösterebilmeliyiz. İslam’ın temel öğretisi barış, sevgi ve adalettir. Bunu muhataplarımıza tüm içtenliğimizle anlatabilmeliyiz.  

Bunun ilk adımı ise kuşkusuz, birbirimize sevgi, saygı göstermekten, bir ve beraber olmaktan geçer. Sözlerimi sonlandırırken gerek ülkemizde gerek Birleşik Krallıkta terörden dolayı ve dünkü yangından ötürü hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.Ramazan ayının sizlere, ailelerinize, milletimize, devletimize mutluluk, barış ve huzur getirmesi için vesile olmasını Allahtan diliyorum.”

İftar programı Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir’in yaptığı yemek duası ile son buldu.