MİHRİŞAH SAFA

LONDRA

Mayıs’ın 6’sında yapılacak Londra Belediye Başkanlığı seçiminde Renew Partisi'nden aday olan Kamran Balayev, Britanya’daki Türk toplumunun temsilcileriyle bir araya gelerek, görüşlerini açıkladı.

Britanya Türkleri Dayanışma Platformu’nun düzenlediği çevrimiçi toplantıda belediye başkanlığıyla ilgili soruları yanıtlayan ve manifestosunu açıklayan Azerbaycan asıllı 40 yaşındaki Balayev, seçimde Türklerden destek istedi.

TOPLANTIDA HOCALI SOYKIRIMI ŞEHİTLERİ ANILDI

Britanya Türkleri Dayanışma Platformu Başkanı Servet Hassan’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıya Savaş Marandli, Ayşe Osman, Maviş Fuchs, Levent Hassan, Rıdvan Hacıbedel, Melek Maksudoglu, Ahmet Baştürk, Özlem Bedes, Atilla Abacıoğlu, Rahima Mahmud, Farida Panahova, Şahin Valisoy, Sündüs Abbas ile basın mensupları Mihrişah Safa, Mustafa Köker ve İsmail Karakaş katıldı.

Toplantı, moderatör Servet Hassan'ın katılımcıları Hocalı Katliamı'nın 29. yıldönümü olması nedeniyle şehitler anısına bir dakika saygı duruşuna davetiyle başladı.

LONDRA YANLIŞ YÖNETİLİYOR

Mesleği avukatlık olan ve uzun yıllardır Londra'da yaşayan Kamran Balayev, Londra’nın çeşitli etnik grupların yaşadığı bir başkent olduğunu ve dünyadaki hiç bir kente benzemediğini belirterek, başkentin yanlış yönetildiğini vurguladı. Partisini merkezi siyasi görüşte bir parti olarak tanımlayan Azerbaycan asıllı belediye başkan adayı, 6 Mayıs’ta yapılacak seçimde hem şimdiki belediye başkanı İşçi Partili Sadık Khan ile hem de Muhafazakar Parti adayı Shaun Bailey ile kıyasıya çekişeceğini söyledi.

Soru cevap bölümünde, katılımcılar ayrı ayrı Kamran Balayev’e soru yönelttiler. Ulaşımdan, bıçaklı saldırılara ve çetelere, ekonomiden belediye vergisine kadar çeşitli soruları yanıtlayan Balayev, kentin bugüne kadar iyi yönetilemediğini ileri sürdü ve özetle şunları söyledi:

“Bir yıldır pandemi nedeniyle olağanüstü şartlar yaşıyoruz. Birçok işyeri ne yazık ki kapandı, çok sayıda insan işini kaybetti, ekonomik olarak çok zor duruma düştü. Başkan olduğum takdirde bu konulara el atmak ve yeni bir ekonomi ortaya koymak istiyorum. Londra’nın kenarlarındaki belediyelerde hissedilmese de seyahat yasağı nedeniyle merkeze kimse gelemiyor. İş yerlerinin hava paraları, belediye vergileri, kiraları oldukça yüksek.

Salgın sırasında hava kirliliği bahane edilerek kent merkezine girişte alınan ücretin (congestion charge) arttırılması, saatlerinin uzatılması kötü bir şekilde yönetilen belediyeye yeni gelir kaynakları yaratılması amacını taşıyor.

Sadiq Khan’ın aynı zamanda belediye vergisini (council tax) artırma niyetinde olduğunu biliyoruz. Bu da tamamen belediyenin yanlış yönetiminden kaynaklanan bir sorun. Biz bu artıştan yana değiliz.

Kentin daha yeşil olmasından yanayız ancak bu konularda karar almadan önce halka danışılmalı. Sadece yolları kapatmak çözüm değil. Bu sürücüleri cezalandırmaktan başka bir şey değil.

LONDRA’YI DİJİTAL ÇAĞIN BAŞKENTİ YAPMALIYIZ

Bütün bunlar belediyeye gelir getirecek yeni alanları kullanmamalarından kaynaklanıyor. İşyerleri is vergisini (business rate) ödüyor ama online satış yapanın böyle bir masrafı yok. Sorun dijital pazarın doğru vergilendirilmemesi.

Biz Londra'yı yeni bir ekonomi ile tanıştıracağız, bu haksızlıkları gidereceğiz. Yeni ekonomide Londra'yı dijital çağın başkenti yapacağız. Bunun yanısıra küçük işyerlerine destek çok önemli, geleneksel işyerlerini korumamız gerekiyor.

LONDRA’YI TEKRAR GÜVENLİ YAPACAĞIZ

Son yıllarda artan bıçaklama olayları, çeteleşme ise ayrı bir sorun. Mevcut belediye başkanı çete savaşlarını ve bıçakla yaralamaları çözemedi. Gençleri suçtan uzaklaştırmak için kapatılan gençlik kulüplerini açacağız, pandemi şartlarında sanal kulüpler kuracağız. Londra’yı tekrar güvenli yapacağız. Polis gücünü ve görünürlüğünü artıracağız. Suçun üzerine sert önlemlerle gideceğiz, kapanan polis karakollarını açıp, emniyet güçlerinin sayısını artıracağız.

Eğitimde fırsat eşitliği sağlayacağız. Bütün çocukların iyi eğitime ulaşması, internet erişimi ve laptopa sahip olmasını saglayarak her çocuğun başarılı olması için çaba sarfedeceğiz.

TÜRK TOPLUMU BENİM AİLEM GİBİ

Türk toplumu benim ailem gibi, ne zaman bir araya gelsek kendimi ailemle birlikte hissediyorum. Seçilirsem Türk toplumunun bina ihtiyacını karşılamak için elimdeki olanakları elbette kullanacağım. Sadece Türk toplumunun değil bütün etnik toplumların kültürel kimliklerini korumak için yaptıkları faaliyetleri maddi ve manevi olarak destekleyeceğim. Bazı toplum merkezlerinin siyasetle uğraşmasını onaylamıyorum. Politikadan uzak, kendi sorunlarına odaklanmalarını ve kültürel faaliyetlerle ilgilenmelerini teşvik edeceğiz.

Londra bütün etnik toplumlara kucak açan bir şehir. Londra'da hem kendi etnik kimliğinizi serbestçe yaşayabilirsiniz hem de aynı zamanda Britanyalı olabilirsiniz. Bu yüzden Londra'ya aşığım"

Kamran Balayev bir soru üzerine "Uygur Türklerinin acılarını yüreğimde hissediyorum. Bu konuda sorumluluk hükümetin ama Uygur Türkü kardeşlerimin sesini duyurmak için elimden geleni yapacağım" dedi.