Avrupalı Türk Markalar Birliği Başkan Yardımcısı ve Aytac Foods Direktörü Recep Ercan, Türkiye’nin ihracat hedeflerinin yükselmesi için Turquality ve marka desteklerinin Avrupa’daki Türk KOBİ’lere göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.

Recep Ercan yaptığı açıklamada, Avrupa ülkelerinde küçümsenemeyecek cirolara ulaşmış Türk firmalarının birikimlerini lojistik, dağıtım ve pazarlamaya harcadıklarına dikkat çekerek, “Türkiye’den yapılan ithalatta lojistik ciddi yer tutuyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti Avrupa’daki Türk firmalarına lojistik ‘hub’ hizmeti verecek yatırımı için uzun vadeli kredi verirse maliyetler azalır firmalar enerjilerini dağıtıma harcar ve Türkiye’nin ihracatında ciddi bir sıçrama yapılabilir” dedi.

MEVCUT İHRACAT DESTEĞİ AVRUPA’DAKİ FİRMALARA UYMUYOR

Ekonomi Bakanlığı’nın halen dış ticarette uyguladığı Turqualtiy ve marka desteğinin tamanen Türkiye içindeki firmalara göre düzenlendiğini vurgulayan ATMB Başkan Yardımcısı Recep Ercan, bu mevzuat ile Avrupa’da faaliyet gsöteren ve Türkiye’nin ihracatını katlayabilecek firmalara hiç katkısı olmadığının altını çizdi.

Avrupa Birliği kuralları ve Türk ürünleri için getirilen kotalar nedeniyle özellikle gıda ürünlerinde hedeflere ulaşmanın mevcut şartlarda mümkün olmadığını hatırlatan Ercan Ekonomi Bakanlığı ve ilgili kuruluşlara, “geçmişte bu teşvik destekleri kapsamına girmek için gereken tüm çalışmaları yaptığımız halde devletin görevlileri yaptıkları depo tesbitlerinde bizlerin bu teşviklerden yararlanamayacağımızı bildirdiler. Satışını yaptığımız ürün depolarının tamamının Türk ürünü olması şartının Avrupa’da hiç bir firma tarafından gerçekleştirilmesi mümkün değil. Çürkü, et ve diğer hayvani gıdaların Türkiye’den ithalatı yasak. Ayrıca hitabettiğimiz tüketicilerin talepleri sözkonusu. Satışını yaptığımız ürün konseptinin ve dolayısıyla depolarımızın tamamının Türkiye ürünlerinden oluşması imkansız. Eğer gerçekten Türkiye’nin ihracağı artırılmak isteniyorsa ilgili mevzuatlar Avrupa’daki Türk KOBİ’lerine göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor” diye seslendi.

AVRUPA’DA LOJİSTİK HUB’LAR KURULABİLİR

Türkiye’den yapılan ithalatta en önemli maliyet kalebimini lojistik ve depolama girdilerinin oluşturduğunu ifade eden Ercan, ATMB olarak değişik platformlarda dile getirdikleri önerileri şöyle sıraladı:

“Bizim gibi birkaç firma önderliğinde bulunduğumuz ülke limanlarında minumum maaliyetlerle birçok lojistik firmasının yaptığı gibi depolar kurulabilir. Bu depolama yatırımına bize Türk Eximbank veya devletin göstereceği uygun banka bize kaynak sağlar ise, depolar kurarak halen aldığımız lojistik ve depolama hizmet ücretlerinin yarı fiyatına kendi depolarımızla bu servisi verebiliriz.

Bütün enerjimizi ve sinerjimizi, dağıtım ve dopalama giderlerine harcıyoruz. Hem ticari olmuyor hem de vaktimizi bunlara harcadığımız için daha fazla ürün telebini gerçekleştiremiyoruz.

Böyle bir yatırım stok maliyetlerini indirir, yok satmayı ortadan kaldırır. Yanlış bölgelerde yanlış stoklamaları önler ve bayiler arasında da sinerji oluşturur. Hangi ürüne nerede ihtiyaç var ise oraya süratli şekilde dağıtılır.

Firmaların kendi imkanları ile kurdukları depoların yetersizliği nedeniyle maliyetler yükseliyor ve her firma kendi kapasitesini aşmayacak şekilde çalışıyor.

Böyle bir projeyi bir yıl gibi kısa sürede hayata geçirebiliriz. Bu depolar sayesinde mevcut ulaşım ve nakliye giderlerini daha düşük fiyatlara maledebiliriz.

Devlet bize bu desteği verirse, nakliye maliyetleri yüzde 50’ye kadar düşürülebilir.

Diğer firmalara da lojistik servisi verirsek, Türkiye ürünlerinin ithalatı daha yüksek rakamlara ulaşır.

Bizim asıl yaptığımız lojistik, diğer işler sadece tamamlayıcı oluyor. Bizim yapmamız gereken 2 kere 2’yi 4 yapmak. Bunu başarırsak, firmalar başka arayışlara gitmezler ve enerjilerini satışa ve pazarlamaya yönlendirirler. Alıcı firmaların taleplerine göre ürün çeşiti bulundururuz.

Türkiye’deki ihracatçı firmalar ise daha iyi ambalaj ve yenilenmeye yönelirler.

Böyle bir projeye devlet Türk Eximbank üzerinden düşük faizle uzun vadeli kredi verip, yaptırdığımız lojistik depoyu teminatolarak tutarsa, bu yatırımı en kısa sürede gerçekleştirebiliriz. Kendi kaynaklarımla gerekli teminatı da sağlarız.

Bu destek sağlanırsa ATMB de firmalara danışmanlık, markalaşma konularında daha aktif hizmet verebilir.”