MUSTAFA KÖKER
LONDRA

İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği ‘Cumhuriyet Balosu’ için dün akşam eşi Ülke İnce ile birlikte Londra’ya gelen, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP İngiltere Birliği’nin kahvaltı programında konuştu.
Muharrem İnce konuşmasında Türkiye’nin kötü yönetildiğini belirterek, AK parti hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi.

Londra’nın Edmonton bölgesindeki Köşk Restaurant’ta Pazar sabahı düzenlenen kahvaltı programında, İnce’den önce konuklara hitabeden CHP İngiltere Birliği Başkanı Hasan Dikme, katılanların Cumhuriyet bayramını kutladı.
Muharrem İnce burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 40 yıl önce tarımda kendi kendine yeten ülke olduğu halde bugün saman ithal eder hale geldiğini ileri sürdü.

Konuşmasında, “Artık saman ithal eden bir ülkeyiz. Bosna Hersek konya kadar bir ülke,oradan ithalat yapıyoruz. Mercimek, pamuk, bezelye alıyoruz. Bundan 40 sene önce Türkiye kendi kendine yeter ülkelerden birisi olarak tanımlanırken bugün tarımı ne yazıkki bu hükümet çökertti, madenlerini de sattı. Yerin üstündekileri sattılar, yerin altındaki madenlerini de sattılar. Üç buçuk tarafı denizlerle, dört tarafı sorunlarla çevrili bir ülke haline geldik” dedi.

-BİZ SURİYELİ GENÇLERE BAKIYORUZ, MEHMETÇİK SURİYE’DE ŞEHİT OLUYOR

İnce, Türkiye’nin dış politikasının da yanlış seyrettiğini, Yemen, Mısır, Libya halklarının yarısının bu yanlış dış politika nedeniyle Türkiye düşmanı olduğunu savundu.

Suriye konusunda izlenen dış politikanın da yanlış olduğunu belirten İnce, “devletler dış politikayı menfaatlerine göre belirler, mezheplere göre değil” diyerek AK parti hükümetine ağır eleştirilerde bulundu.

Halen Türkiye sokaklarında 3,5 milyon Suriyelinin gezdiğini, bu insanlar için Türkiye’nin 30 milyar dolar para harcadığının altını çizen İnce konuşmasını, “Türkiye bir büyük ülkedir. Komşularında sorun olduğunda tabii ki bize sığınan insanlara kuçak açmak hem insanlığımızın görevidir. Hem tarihimizin bize yüklediği bir misyondur. Fakat bu 3,5 milyon Suriyelinin 500 bini eli silah tutacak yaştaki gençler.Yarım milyo  genç Suriyeliye Türkiye’de bakacağız ama Mehmetçiği Suriye’ye göndereceğiz, çocuklarımız orada şehit olacak. Böyle yağma yok. Ayrıca nasıl bir devlettir ki hiçbirşey sormadan alıyor. Çocuk askerden şehit oluyor, şehit çocuğun Cemevi’nden kaldırılan cenazesine devlet ekranı gitmiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Buradan barış, kardeşlik çıkar mı? Bunlar doğru işler değil. Memleket çok kötü yönetiliyor” diye konuştu.

-AKP’YE DE MUHALEFETİM, MUHALEFETE DE MUHALEFETİM

Konuşmasında “Ben AKP’ye de muhalefetim, muhalefete de muhalefetim” diyerek, TBMM’deki muhalif partilerin başarısız olduğuna dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çünkü muhalefet partileri bu iktidarı değiştiremiyor. Yenemiyor bir türlü. Onun için muhalefete de muhalefetlik yapıyorum. Bir medya varki sizlere ömür, evlere şenlik bir medya var. Haber olamazsınız, televizyon kanallarına çıkamazsınız. Bütün kanallarda, 30 kanalda aynı anda dikdatör bir konuyu anlatmak istedimi 30 kanal birden canlı yayına geçiyor. Başbakan konuşuyor, biraz sonra kaçak saraydaki Tayyip Erdoğan konuşmaya başlayınca televizyonlar Başbakanın konuşmasını dahi kesiyorlar.”



-REFERANDUM GÜNDEMDE, ÇOK ÇALIŞMALIYIZ

Konuşmasında yakın zamanda bir referandumun gündeme gelebileceğini hatırlatan İnce, Önümüzde bir referandum gelebilir. AKP’nin 317 milletvekili var. Meclis başkanı oy kullanamıyor kalıyor 316 milletvekili. Referanduma gidebilmesi için 330 ile 367 arasında oy alması gerekiyor. Eğer 367’yi geçerse referanduma da gerek kalmıyor, Cumhurbaşkanı isterse götürebilir. Yani 14 milletvekili gerekiyor. MHP’nin tavrı belirleyecek bunu. Verirlerse referandum var. Bu referandum sıradan bir seçim değil. Cumhuriyetin parlamenter sisteminin sonu artık. Bunu durdurmamız lazım. Ben geçen gün Mardin, Ömerli, Midyat’taydım, şimdi Londra’dayım. Hiç uyumayacağız, 48 saat çalışacağız. Her bir oyumuza sahip çıkacağız. Bir oydan ne olur demeyin. Bir çivi bir nalı kurtarır, bir nal bir atı kurtarır, Bir at bir yiğidi kurtarır. Bir yiğit bir memleketi kurtarır. Buna böyle bakacağız. Umutsuz musun diye bana sorarsanız. Umutsuz falan değilim. Kötü durumdayız. 1919’dan daha kötü değiliz” diyerek” AK Parti karşıtlarının iyi çalışması gerektiğinin altını çizdi.

-DARBE GİRİŞİMİ YAŞADIK, FETÖ’YÜ KENDİLERİ BÜYÜTTÜ

Muharrem İnce konuşmasının son bölümünde, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine temas ederek, şöyle konuştu:
“Bakın bir darbe girişimi yaşadık. 1957’de bir darbe girişimi oluyor, 60’da ver, 71’de, 80’de var. Bu doksan yılda bizim ülkemizde 10 askeri kalkışma olmuş bizim ülkemizde. Bu sonuncusu biraz farklı. Bu bir terör örgütü. Meclis’i bombaladılar. Meclis’in üzerine getirdi adam bomba attı. Kapatacak demekki Meclis’i, ihtiyaç duymuyor Meclis’e. Demekki Türkiye’yi işgal edecekti. Öldüreceklerdi insanları. İç savaş çıkartacaklardı. Gideceklerdi, Maraş’ta bir Alevi mahallesine, orada yangın çıkaracaklardı. Öbür Sunni mahallesine gidip camiyi ateşe vereceklerdi. Orada bir karışıklık çıkartacaklardı. Memleket birbirine girecekti. Bunların planını yapmışlar.
Bizim aklı başında değerlendirmeler yapmamız lazım.
Bu memleketin başına bunları kim bela etti?
2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu bnu görmüş, Ahmet Necdet Sezer demiş ki, ‘Fetullah Gülen örgütünü takip edin, yurtdışı bağlantılarını araştıralım’ demiş. Yalçın Akdoğan’ın açıklaması var; ‘Tanımadık bu kararı’ diyor.
17 Üniversite kurdurdular, Genel Müdür yaptılar, müsteşar yaptılar, banka kurdurdular.
Adam şimdi gitmiş, çocukluğundan tanıdığım solcu bir öğretmen. Apartmanına kaplama yapmış. Apartman yönetimi Bank asya’ya hesap açıp daire başına 1300 lira, Banka Asya’daki şu hesaba yatırın demiş. Solcu öğretmen de o hesaba kendine düşen payı yatırmış. Öğretmeni memuriyetten attılar.
FETÖ ile alakası yok öğretmenin. Bank Asya’nın açılış kurdelasını Erdoğan kesti, vatandaş para yatırdı diye şimdi 100 bin kişi açığa alındı. Bunlar doğru işler değil.
Suç ve ceza şahsidir. Ben suç işlediğim beni cezalandırabilirsin, eşimi cezalandıramazsın.
Yanlış işler yaptıklarını söyleyince ‘FETÖ’nün ortağısınız diyorlar. Böyle utanmaz adamlar, yüzsüzler aynı zamanda. Beraber büyüdüler, beraber çaldılar.
Herşeyi beraber yaptılar.
Bir Akın Öztürk’ün Hava Kuvvetleri Komutanı olabilmesi için 60 kişinin tasfiye edilmesi gerekiyor. O 60 kişiyi tasfiye ediyor, Akın Öztürk’ü Hava Kuvvetleri Komutanı yapıyor. Kim yaptı bunu? Birlikte yaptılar. Bugün darbecilerin tümünü bunlar işbaşına getirdi.
Silivri mahkemelerinde herhalde en çok bulunan milletvekillerinden biriyimdir.
Ne iftiralar attılar... Adamın bilgisayarına çocuk pornosu yüklediler. İntihar etti Ali Tatar, dayanamadı.
Ailesine laf ettiler. Böyle şerefsiz ve ahlaksız bunlar. O duruşmalara 34 milletvekili ile gittim bir gün.
İçeri girerken bir astsubay bizi X-rey cihazındang eçirmek istedi.

-BANA DAVA AÇAN HAKİMLER HAPİSTE, BEN HALA YARGILANIYORUM

Mahkemede avukatlar oturuyor, boş sandalyeler var mahkeme başkanı bizi oturtmuyor. Mahkeme başkanına itiraz ediyorum, boş sandalyeleri gösteriyorum, bizi dinlemiyor, dalga geçiyor. Çünkü hakim değil ki o, tetikçi.
Çıktım en öne, ‘bana bak bugün mahkeme heyeti olabilirsin ama yarın sanık olacaksın’ dedim. O adam şimdi hapiste.
Yalnız komik olan tarafı var, ben de yargılanıyorum şu anda. Beni, ‘Muharrem İnce mahkeme heyetini işaret parmağı ile göstererek tehdit etmiştir’ suçlaması ile yargılanıyorum. Ulan neyinizi tehdit edeyim. Bundan dolayı üç davam var. Bana dava açan hakimler hapiste, ben yargılanıyorum.

Savcıya söyledim, ‘beni ne diye yargılıyorsunuz. Öneden gördüğüm için bana ödül vermeniz gerekirken yargılıyorsunuz. Adamlar hapiste’ dedim. Savcı, ‘haklısınız ama yapacak birşey yok’ diyor.
O günlerde Tayyip Erdoğan ise ‘Silivri’de mahkemeyi tehdit edenler, hele başlarında birisi var terör örgütü elebaşısı gibi’ diyerek beni kasdediyor.”