ÇAP’a üye dernek temsilcilerinin katıldığı ziyarette Başkan Servet Hassan tarafından heyet adına Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç’e FETÖ/PDY darbe girişimini kınayan, toplumumuza birlik ve beraberlik mesajı veren bir mektup sunuldu.

Bünyesinde dokuz derneği barındıran ÇAP tarafından yapılan ortak açıklamada tarikatçı kalkışma  sert bir dille kınandı ve darbe teşebbüsünde bulunan vatan hainlerinin en kısa zamanda adalet önünde hesap vermeleri istendi.

Mektupta, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının ve soydaşlarının darbe girişiminden dolayı duydukları üzüntü ifade edilerek, olaylarda şehit düşen vatandaşlara rahmet, gazilere acil şifalar dilendi. Siyasi ve toplumsal alanda meydana gelen uzlaşma ve dayanışma ikliminden duyulan memnuniyet dile getirildi ve yurt dışında yaşayan vatandaşların daima anavatanları ve milletinin yanında olacağına dair inançları vurgulandı.

“Demokrasiye ve Türk milletinin hür iradesine desteğinizi yüksek sesle ifade edin!”

ÇAP adına yapılan açıklamada Başkan Servet Hassan, “15 Temmuz tarikatçı cunta kalkışması başarılı olsaydı anavatanımız bölünmeye ve işgale, milletimiz esarete ve felakete sürüklenecekti. Çok şükür ki, devletimiz, güvenlik güçlerimiz ve milletimiz elbirliğiyle bu hain saldırıyı kahramanca püskürtmeyi başardılar. Seferberlik zamanlarında olduğu gibi, her inanç ve görüşten milyonların meydanlara koştuğu bu süreçte, tüm unsurlarıyla Türk halkı çok açık bir şekilde milli iradesine herhangi bir iç ya da dış müdahaleye izin vermeyeceğini dosta ve düşmana ilan etmiştir.  Ata’mızın bize mirası olan “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır!” sözünden hareketle, milletimizin birlik ve beraberlik içinde darbeye karşı sergilediği ortak duruş her türlü takdirin üzerindedir. Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan terörizm, çıkar çatışmaları ve vahşi paylaşım savaşları vb gibi tehlikelerle ancak bu dayanışma ruhunun diri tutulmasıyla mücadele edebiliriz. Ülkemizde siyasi ve toplumsal alanda meydana gelen uzlaşma ve dayanışma ikliminin olgunlaşarak devam etmesini diliyor, tüm sorunlarımıza Gazi Meclis çatısı altında çözüm bulunabileceğine inanıyoruz. Yurt dışında faaliyet gösteren tüm kurumlarımızı ve yabancı dostlarımızı demokrasiye ve Türk milletinin hür iradesine desteklerini yüksek sesle ifade etmeye davet ediyoruz” dedi.

Mektubun içeriği hakkında kamuoyuna yapılan açıklamada aşağıdaki ifadelere yer verildi:

15 Temmuz 2016 akşamı Türk milletinin egemenliğine ve bütünlüğüne vurulmak istenen hain darbe girişimi yurt içinde ve yurt dışında yaşayan tüm Türk vatandaşlarını ve soydaşlarımızı büyük bir üzüntü ve endişeye sevketmiştir.

Fetullah Gülen Terör Örgütü’nün (FETÖ/PDY), kahraman ordumuzun içine sızdırdığı vatan haini etki ajanları marifetiyle gerçekleştirdiği ortaya çıkan bu tarikatçı cunta kalkışmasını nefretle lanetliyor, demokrasimizin en üst kurumu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalamaya cür’et eden, emniyet güçlerimize saldıran ve savunmasız sivil halka ateş açan bu din istismarcısı, çıkar, ihanet ve cinayet şebekesinin çökertilerek öz vatanına ihanet eden tüm unsurlarının en kısa zamanda adalet önünde hesap vermelerini ve arkalarındaki dış güçlerin ortaya çıkarılmasını diliyoruz.

Türk devletinin seçimle işbaşına gelmiş yöneticilerini kanunsuz bir şekilde devirmek, anayasal düzeni yıkmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumlarını ele geçirmek ve bir kaos atmosferine sürükleyecekleri anavatanımız üzerindeki hain planlarını, şiddet ve cebir yoluyla uygulamak amacını güden tarikatçı kalkışmanın, Türk devletinin meşru güçleri ve Türk milleti tarafından çok kısa bir zaman içinde bastırılması hepimizin yüreğine su serpmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve vazgeçilmez ilkelerinden biri olan demokrasiyi kesintiye uğratarak milletimize büyük kayıplar ve acılar yaşatacak, anavatanımızı Ortadoğu’da benzerlerini dehşetle izlediğimiz türden bir iç savaşa sürükleyebilecek demokratik rejim karşıtı, dış güçlerin işbirlikçi ajanları, çok şükür ki karşılarında canı pahasına egemenliğine sahip çıkarak “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” diyen Türk milletini buldu.

Bir asır önce, yedi düvele “Çanakkale Geçilmez!” dediği günden beri Çanakkale ruhuyla yaşayan halkımız, bu kanlı kalkışmayı 240 şehit ve 2 binin üzerinde yaralı vermek suretiyle gözünü kırpmadan püskürtmüş, 15 Temmuz akşamının karanlığını bir kaç saat içinde aydınlığa çıkartarak şanlı tarihine bu kez bir ‘Demokrasi Destanı’ eklemiştir.

Toplumsal hafızasından kaynaklanan içgüdüyle fırladığı sokaklarda canı pahasına “Bir daha asla!”,  “İnsanımı ezdirmem!”,  “Vatanımı böldürmem!” diyerek bu destanı yazan kahraman halkımızı hayranlık duygularımızla kutlar, hain saldırılarda hayatını kaybeden kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar, şehit ve gazi yakınlarına sabır ve kolaylıklar dileriz. Büyük Türk milletine çok büyük geçmiş olsun, başımız sağolsun! Allah devletimize ve milletimize başka zeval vermesin!

Büyük bir cesaret ve kararlılıkla halkımızı ‘egemenliğini ve demokratik sistemi’ savunmaya davet eden Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve hükümetimize, darbe girişiminin ortaya çıkmasından itibaren ‘demokrasiye ve milletin iradesine hiçbir müdahalenin kabul edilemeyeceğine’ dair açıklamalarda bulunan muhalefet partisi liderlerine, egemenliğin en üst ve tek temsilcisi Gazi TBMM üyelerine ve darbe girişimini duyar duymaz Meclis’e koşan cesur milletvekillerimize, darbeyi bastıran gözbebeğimiz TSK’nin ve emniyet güçlerimizin vatansever mensuplarına, silahların gölgesinde darbeye karşı yayın yapan basın mensuplarına ve bilhassa çelik tankları bedenleriyle durduran, çıplak göğsünü uçaklara, bombalara ve kurşunlara siper ederek benzersiz bir cesaret örneği sergileyen Türk halkına geçmiş olsun diyor, anavatanımızı anarşiden ve işgale müsait bir ülke olmaktan kurtardıkları için en kalbi duygularımızla tebrik ve teşekkür ediyoruz. Vatanımız sizlere minnettardır!

Darbe girişimi esnasında ve sonrasında, Türk ulusunun tüm unsurlarıyla, iktidarıyla ve muhalefetiyle, basını ve sivil toplum kuruluşlarıyla, tüm kişi ve kurumlarıyla, kadını ve erkeği, genci ve yaşlısıyla, her türlü siyasi, dünyevi ve ahrevi farklılıklarını bir kenara bırakarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere mirası olan “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır!” sözünden hareketle, birlik ve beraberlik içinde darbeye karşı sergiledikleri onurlu duruş dostlarımızı gururlandırmış, düşmanlarımızı ise kahretmiştir. Her inanç ve görüşten milyonların meydanlara koştuğu bu süreçte milletimiz çok net ve açık bir şekilde milli iradesine herhangi bir iç ya da dış müdahaleye izin vermeyeceğini dosta ve düşmana ilan etmiştir.

Bu ümit verici gelişmelerin ışığında, siyasi ve toplumsal alanda meydana gelen uzlaşma ve dayanışma ikliminin olgunlaşarak devam etmesini diliyor, insan haklarına saygılı, demokratik normlara ve hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalınarak tüm sorunlarımıza Gazi Meclis çatısı altında çözüm bulunabileceğine ve yaralarımızın el birliğiyle en kısa zamanda sarılacağına inanıyoruz.

Türk ulusunun barış ve huzur içinde yaşaması, ekonomik ve demokratik rejimin istikrarının sağlanması, güçlü ve saygın bir ülke olmak en büyük dileğimizdir. Rehberimiz Cumhuriyetimizin kurucu değerleri, amacımız fikri ve vicdanı hür müreffeh bir toplum yaratmak, yolumuz akıl ve bilim, hedefimiz ise muassır medeniyetlerin üzerine çıkmaktır! Bizde bu inanç ve ruh oldukça, bağımsız, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!

Türk kamuoyunun dikkatine en derin saygılarımızla duyururuz.

Çanakkale Anma Platformu”


(Soldan sağa) Rıdvan Hacıbedel (İTTDD), Nazif Akpınar (Turkish Forum UK), Süleyman Bozkuş (Türk Yaşlılar Kulübü) Servet Hassan (ÇAP Başkanı) Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, Funda Aksanoğlu (BTKD), Mansur Işıkbol (İngiltere Türk Öğretmenler Derneği) Büyükelçilik Müsteşarı Orçun Başaran