Çanakkale Anma Platformu tarafından yayınlanan 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajında, Türk milletinin her türlü siyasi, ekonomik ve askeri saldırıyı geçmişte olduğu gibi gelecekte de birlik ve beraberlik içinde bertaraf edeceğinden hiç kimsenin kuşku duymaması gerektiği vurgulandı.

“Atatürk’ün başkomutanlığında yapıldığı için ‘Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ adıyla da bilinen ‘Büyük Taarruz’ (26 -30 Ağustos 1922), işgalci güçlere karşı Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmış, Türk milleti esaretten kurtulmuştu. İlk kez, 1926 yılında Zafer Bayramı olarak kutlanan 30 Ağustos, yıllarca süren Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlandığını müjdeleyen bir tarih olarak kayıtlara geçti. Modern Türkiye’nin kuruluşunda köşe taşlarından biri olan ve Kurtuluş Savaşı’nda düşmana son büyük darbenin vurulduğu 30 Ağustos Zaferi’nin 97’inci yıldönümü, Türkiye’yle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de törenlerle kutlanacak.

“Türk milleti her türlü saldırıyı bertaraf edecek güç ve kararlılıktadır”

Çanakkale Anma Platformu Başkanı Servet Hassan, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97’inci yıldönümü vesilesiyle yayımladığı mesajda aşağıdaki ifadelere yer verdi:


“Yüce Türk Milletinin, kendisini yok etmek isteyen işgalci güçlere karşı, Başkumandan Gazi Mustafa Kemal önderliğinde, 26 Ağustos 1922 gecesi Afyon’da başlattığı Büyük Taarruz’un 30 Ağustos 1922 tarihinde Dumlupınar’da ezici bir zaferle sonuçlanmasının 97. yıldönümünü kutlamanın kıvancını yaşıyoruz.
 

30 Ağustos Zaferi, milletimizin kadın, erkek, genç, yaşlı, her kesiminin emperyal güçlere ve onların uzantılarına karşı kahramanca direnerek kanıyla ve canıyla yazdığı, özgür, bağımsız ve onurlu yaşama kararlılığımızı tüm dünyaya ilan ederek başka ezilmiş uluslara da örnek olduğumuz şanlı bir destandır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bugün 97’nci yıldönümünü kutladığımız Büyük Zafer’in ikinci yıldönümü olan 1924 Dumlupınar konuşmasında, “Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır” diyordu.

Büyük Zafer’in ardından geçen 97 yıllık süre içerisinde, milletçe kurup geliştirdiğimiz bağımsız, ilerici, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti en değerli hazinemizdir. Türk ulusu kendisine armağan edilen bu değerli hazineyi koruyup kollamak için dün olduğu gibi bugün de kanını ve canını feda etmeye hazır olduğunu her fırsatta ispatlamıştır.

Ülkemize yönelik her türlü siyasi, ekonomik ve askeri saldırının geçmişte olduğu gibi gelecekte de birlik ve beraberlik içinde bertaraf edileceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Türk milleti her türlü saldırıyı bertaraf edecek güç ve kararlılıktadır.

30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı övünçle kutlar, başta ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kez daha hasret, minnet ve şükran duygularıyla anarken şanlı Türk Ordusu’nun daima muzaffer olmasını dileriz”.