Birleşik Krallık ile Avrupa Birliği arasında ayrılık sürecinin sonuna yaklaşılırken, Brexit sonrası Türkiye – İngiltere ilişkilerinin nasıl seyredeceği, Avrupalı Türk Markalar Birliği’nin (ATMB) düzenlediği toplantıda ele alındı.

"Brexit Öncesi ve Sonrası Türkiye-İngiltere Arası Ticari İlişkilerimiz ve Brexit'in İngiltere'deki Ticari Faaliyetlerimize Etkisi" başlığı ile geçen Cuma akşamı Londra kent merkezindeki IOD Business Centre’de gerçekleşen toplantıya, Türkiye’nin Londra Ticaret Başmüşavirleri Tarık Sönmez ve H. Murat Özsoy da katıldı. Tarık Sönmez yaptığı sunumda, Brexit sonrası Türkiye ile İngiltere arasında gelişmesi muhtemel ilişkileri anlattı.

ATMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ferruh Öncü’nün “hoşgeldiniz” konuşmasının ardından Başkan Cafer Mahiroğlu konuklara hitabederek, Brexit’in Türkiye için de çok önemli olduğunu kaydetti. Bu ve benzeri etkinlikleri sürdüreceklerini belirten Mahiroğlu, programa katılan Ticaret başmüşavirlerine teşekkür etti.

Network etkinliğine, Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası Direktörü Yavuz Sökmen, ATMB Başkan Yardımcıları Vehbi Keleş, Zeynep Turudi, yönetim kurulu üyeleri Ahmet Ferruh Öncü ve Mustafa Köker’in yanısıra farklı sektörlerden iş dünyası temsilcileri katıldı.

Dr. Hüseyin Hakan Yıldırım’ın sunumunu yaptığı programda, ATMB Başkan Yardımcısı Zeynep Turudi de İngiltere’nin Brexit sonrası dış ticareti, vergilendirme ve gümrük konularında bilgi verdi.

TÜRKİYE KONUYU SÜREKLİ SICAK TUTTU

Türkiye’nin Ticaret Başmüşaviri Tarık Sönmez yaptığı kapsamlı sunum ile Brexit sonrası İngiltere - Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin seyredeceği güzergahı anlattı.

Türkiye’nin Brexit referandumundan hemen sonra İngiltere ile temaslara başladığını ve teknik heyet, bakanlık ve başbakanlık seviyesinde konuyu sürekli gündemde tuttuğunu anlatan Sönmez, Türkiye’nin Gümrük Birliği üyesiolması nedeniyle fazlamesafe alınamadığını kaydetti.

Brexit sonrası için Türkiye’nin en fazla ‘anlaşmasız ayrılık’ olduğunda nasıl etkileyeceği konusuna yoğunlaştığını hatırlatan Tarık Sönmez, “Anlaşmanın parlamentodan geçmesi durumunda 2020 yılına kadar Birleşik Krallık, AB’nin üyesiymiş gibi muamele görecek.

Yani bir anlamda Gümrük Birliği’nin devamı 31 Ocak 2020’ye kadar sürecek. Bu bizim içim önemli çünkü Türkiye Gümrük Birliği üyesi olduğu için Avrupa Birliği ülkeleriyle ticaretini Gümrük Birliği üyesi olarak yapıyor.

İngiltere de GB üyesi olduğu için sanayi ürünlerimiz AB gümrük alanlarında olduğu için bu pazara da giriyor idi.

Eğer İngiltere AB’den anlaşmasız olarak ayrılsa dahi, 2020’nin sonuna kadar GB üyesi gibi muamele görecek.

Ancak bu geçiş dönemi sonunda GB’yi ikame edebileceğimiz bir sistemi ortaya koymak için, Birleşik Krallık ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) görüşmelerini sürdürmek durumundayız.

İngiltere bu bir yıllık geçiş dönemi için ithalata bir vergi muafiyeti getirdi. İngiltere ithalatının yüzde 88’ini oluşturan bir grup için, bir yıl süreyi değerlendirmiş oluyor. Bu, içerdeki tedarikte sıkıntı yaşamamak için alınan bir karar süreci.

Türkiye olarak çıkış durumunda ne yapılacağı konusunda bir takım faaliyetler gerçekleştirdi. İlk olarak 2016 yılında Ticaret Bakanı’nın (o zaman Ekonomi Bakanlığı idi) ziyaretinde üst düzeyde konu gündeme getirildi. Bunun yerine ikame edilebilecek bir anlaşma için baskı uygulamaya çalıştık.

Akabinda Başbakan’ın 2017 ziyaretinde dönemin başbakanı Theresa May ile yaptığı görüşmeer yapıldı. Daha sonra İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanı 2018 başında Türkiye ziyaretinde konu yine ele alındı.

Cumhurbaşkanımızın Mayıs 2018 ziyaretin konu çok daha farklı ve daha genel çerçeve de ilgili bir ekip muhatapları ile görüşmeler gerçekleştirdi.

12 Eylül 2018’de de Türkiye Birleşik Krallık Jetco (Joint Economic Trade 6. Dönem Toplantısı) yapıldı.

Bu çerçevede Türkiye, konunun uzmanlarından oluşan bir Çalışma Grubu ile yürütüyoruz. AB ve Gümrük Birliğini oluşturan temel çerçeveyi, İngiltere ile deoluşturmak için farklı alanlarda çalışma grupları teknik toplantılar gerçekleştiriyor.

Bu görüşmeler uzantıları olarak 2016’da başladı. Son olarak Haziran 2019’da da 6.sı yapıldı” diye konuştu.

İNGİTERE AĞIRDAN ALIYOR ÇÜNKÜ…

Tarık Sönmez, Birleşik Krallık’ın, Türkiye AB üyesi olmamakla birlikte, Gümrük Birliği içinde olduğu için malların dolaşımı bakımında AB üyesi ülkelerden hiçbir farkı olmadığı teziyle, herhangi bir konuda Türkiye ile açılım yapılırsa, bütün verilen tavizleri AB ile olan ticarette de uygulamak zorunda kalacağı gerekçesi ile ağırdan aldığını belirttiği konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Çünkü ana uygulamalar bunu gösteriyor. İngiltere, ‘AB ile işimi bitireyim, oradan ne taviz alırsam size de bunu uygularım’ diyerek AB ile olan pazarlığın bitmesini tercih ediyor. Ticaret zamanı beklemiyor onun için Türkiye olarak Gümrük Birliği sonlandığının ertesi günü, onun yerine geçebilecek bir mekanizmanın kurulmasını arzu ediyoruz ve üzerinde duruyoruz. Bu temaslar bir satranç oyunu çerçevesinde yürüyor. İki ülke arasındak durumun anlaşılması için Ticaret Çalışma Grubumuzun toplantıları çerçevesinde İngiltere’nin bu tavrı ve bizim pozisyonumuzu bu şekilde ifade etmiş olduk.”

Sönmez, iki ülke arasındaki ithalat – ihracat dengeleri ile ilgili de ayrıntı bilgi verdiği sunumun sonunda, Türk firmalarının yurtdışı ihracat, marka, tanıtım, kira, depo destekleri ile ilgili de katılımcılara bilgi verdi.

HER ŞEY 31 EKİM’E HAZIR HALE GETİRİLDİ

ATMB Başkan Yardımcısı Zeynep Turudi ve Marka Uzmanı Dr. H. Hakan Yıldırım ise network etkinliğinde Birleşik Krallık’ın Brexit sonrası yapmaya hazırlandığı uygulamalarla ilgili katılımcıları bilgilendirdi.

Zeynep Turudi, İngiliz kurum ve kuruluşlarının konuyla ilgili hazırladığı yeni düzenlemeleri ekran görüntüleri ile anlatarak, gümrükleme, verdi düzenlemeleri gibi konularda hangi kuruluşlardan bilgi alınacağı konularını anlattı.

Program, katılımcıların tanışma bölümü ile son buldu.