Dünya Ekonomi Forumu'nun (WEF) konuya ilişkin analizinde, "Brexit" durumunda bundan hangi ülkelerin, ne derecede etkileneceğine dair değerlendirmelerde bulunuldu.

Söz konusu durumdan İngiltere ekonomisinin yanı sıra en olumsuz etkilenecek ülkenin, Almanya olacağı öngörüsünün paylaşıldığı analizde, Almanya'nın, İngiltere'nin ayrılığından herhangi bir kazancının olmayacağı ifade edildi. İngiltere'nin ihracatının yüzde 50'sinden fazlasını AB ülkelerine yaptığı bilgisine yer verilen analizde, toplam ithalatının yüzde 6,6'sını ise bu ülkelerden gerçekleştirdiği kaydedildi. 

"Brexit" durumunda çok uluslu firmaların yatırım yapma kararlarının değişeceği tahmininde bulunulan analizde, İngiltere'nin, bazı firmaların AB'de kalma talebiyle karşı karşıya kalabileceği, bunların çoğunun Almanya'ya değil İrlanda'ya taşınabileceği belirtildi.

- "Almanya'ya yatırımlar azalabilir" 

İngiltere'nin AB'den ayrılması halinde söz konusu bölgede uluslararası yatırım yapılmasının daha az çekici olacağı ifade edilen analizde, bu durumda İngiltere'nin yabancı yatırımcıları çekmek için mevzuatında esneklik sağlayabileceği, bunun da Almanya'ya yönelik yatırımları azaltacağı kaydedildi.

Analizde, "Brexit" durumunun Frankfurt ile Londra arasındaki finansal merkez olma rekabetinde Frankfurt'u, bu kentin Avrupa Merkez Bankasına yakınlığına rağmen dezavantajlı konuma düşüreceği öne sürüldü.

İngiltere'nin, Almanya'nın en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında ABD ve Fransa'dan sonra üçüncü sırada yer aldığına işaret edilen analizde, bu ülkenin geçen yıl gerçekleştirdiği 89 milyar avroluk ihracatın Almanya'nın milli gelirinin yüzde 3'üne karşılık geldiği anımsatıldı. Almanya ve İngiltere arasındaki dış ticaret hacminin Almanya lehine 50 milyar avro fazla verdiği belirtildi.

AB'ye yönelik ticaret ve sermaye akımlarının nasıl etkileneceğinin, İngiltere ile AB arasındaki yapılacak "Brexit" müzakerelerine bağlı olduğu vurgulanan analizde, İngiltere'nin Norveç ve İzlanda gibi Avrupa iç pazarında kalması durumunda "Brexit"'in ekonomik zararının sınırlı kalacağının altı çizildi.

- "Daha kuralcı ve esnekliği düşük bir AB oluşması demek"

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB üyesi ülkeler arasında bürokratik engellerin kaldırılması açısından üye ve üye olmayan ülkelerin AB ile ticaretinin farklı şekillerde geliştiğini söyledi. Manukyan, "İngiltere, ihracatının yüzde 50'sine yakınını AB'ye yaparken, bu ticarette 66 milyar avro açık veriyor." dedi.

Rakamsal olarak Almanya ve İngiltere arasındaki ticaret hacminin büyük olmasına karşın Almanya lehine olan dış ticaret fazlasının, bu ülkenin ekonomisinin yaklaşık yüzde 1'ine denk geldiğini anlatan Manukyan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Macaristan, Belçika, Polonya ve Hollanda ise oransal olarak çok daha yüksek ticaret fazlası veren ülkeler olduğundan aslında bu bağın kopmasından daha fazla etkilenecektir. Ancak Brexit aynı zamanda finansal bir merkez olan ve kıta Avrupa’sına göre çok daha liberal bir görüşü temsil eden İngiltere'nin felsefi olarak da ayrılması yani daha kuralcı ve esnekliği düşük bir AB oluşması demek. Aynı zamanda AB’de BM Güvenlik Konseyine üye ilki ülkeden birinin ayrılması ve çok ciddi bir silahlı gücün AB bünyesinden çıkması anlamına da geliyor."

- 23 Haziran'da referandum yapılacak

Bu arada, İngiliz halkı ülkelerinin AB'den çıkıp çıkmamasına yönelik 23 Haziran'da yapılacak referandumda sandık başına giderek karar verecek.

İngiltere'nin AB'den ayrılması yönünde bir sonuç çıkması halinde, AB'nin temel anlaşmasının 50'nci maddesi uygulanacak. Söz konusu maddeye göre, İngiltere'nin AB'den çıkış koşullarının müzakere edileceği 2 yıllık bir süreç başlayacak. Bu sürecin sonucunda eğer bir anlaşmaya varılmazsa ayrılık otomatik olarak gerçekleşecek. Diğer 27 üye ülke görüş birliği sağlamadıkça bir erteleme de olmayacak. Böylece ortak pazara erişim ortadan kalkarken, İngiltere'nin 53 ülke ile devam eden ticaret anlaşmaları da sona erecek.