MUSTAFA KÖKER

LONDRA

Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Çınar Ergin, İngiltere Parlamentosu’na yönelik terör saldırısı nedeniyle yaptığı açıklamada, kaynağına ve kimin yaptığına bakılmaksızın teröre karşı etkin ve uluslarası mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade etti.

Londra’da yerleşik Türk gazetecilerle biraraya gelen Başkonsolos Çınar Ergin, “Bu Westminster saldırısı, terörün hain yüzünü ve sivil insanları nasıl haince hedef alabileceğini bir kez daha gösterdi. Türkiye ve Türk toplumu malesef bu terör belasını çok acı yaşamış ve çekmiş bir toplum. Dolayısıyla, bu terör mağdurlarının neler hissedebileceğini belki de en iyi hissedebilecek toplumlardan biriyiz. Bu saldırılar teröre karşı, kaynağının ne olduğuna, kimler tarafından yapıldığına bakmaksızın etkin bir uluslararası mücadelenin ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha gösterdi. Bu doğrultuda daha faal bir uluslararası işbirliğinin olmasını ümit ediyoruz. Birleşik Krallığın acısını paylaşıyoruz. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum, yaralananlara acil şifalar diliyorum” dedi.

“SOKAĞA ÇIKIP GERİ DÖNEMİYOR İNSANLAR, BUNUN ÖTESİ YOK”

Başkonsolos Ergin, terörün masum insanları hedef aldığını  bu denli hunharca saldırılar yapabildiğinin altını çizerek, “Aynısını 15 Temmuz’da yaşadık. Kızılay meydanında, Kayseri’de yaşadık. Merasim Sokak’ta yaşadık. Terör terördür. Hayatını kaybedenler masum insanlar. Güzel bir gün geçirmek için sokağa çıkıp bir daha geri dönemiyenler oluyor. Bunu ötesi yok. 15 Temmuz akşamı kendi silahlı kuvvetleri envanterine kayıtlı topla tüfekle uçakla kendi halkının üzerine ateş açanlara şahit olduk. Kendi Meclis’ini bombalayan, üzerinde Türk bayrağı olan uçaklar helikopterler gördük. Bu, terörün nereye kadar gidebildiğinin ibret verici göstergesidir 15 Temmuz. Açıkçası, Türk milletinin devletine sahip çıkmasıyla aşıldı. Çok çok önemli, bunun daima farkında olmalıyız ve terörle mücadelenin kesintisiz bir şekilde sürmesini bize hatırlatmalı” şeklinde konuştu.

‘ANKARA ANLAŞMASI’ OLANLAR ENDİŞELENMESİN

Ergin, Birleşik Krallıkta ciddi sayıda Türk vatandaşının Ankara Anlaşması kapsamında bu ülkede iş kurduğunu ve yaşadığını belirterek, Brexit süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Ankara Anlaşmasını’nın Türkiye ile İngiltere arasında yapılmış ikili bir anlaşma olmadığını hatırlatan Ergin, “Avrupa Birliği ile Türkiye’nin 1963 yılında imzaladığı bir anlaşma. En yaygın kullanılan ülke İngiltere.

İngiltere AB’den çıkınca, taraf olmayacak. Ama şunu söyleyebilirim, adı ne olur bilemem ama vatandaşlarımızın Ankara Anlaşması’ndan kaynaklanan haklarının, Brexit sonrasında da devam etmesi için görüşmelerimiz devam ediyor. İşin gözel tarafı, bu konuda İngiltere ile görüş birliği var. Bir ilke mutabakatı var. İki ülke arasında aşmamız gereken bir engel yok. Bu konuda bir çalışma grubumuz va ve bu konuda çalışıyor. Paniğe yol açacak bir durum yok şu anda” diyerek bu konudana endişeye yer olmadığını kaydetti.

REFERANDUMDA BAŞKONSOLOSLUK HAFTA SONU DA AÇIK OLACAK

Başkonsolos Ergin, Birleşik Krallıkta oy verecek olan seçmen sayısının 89 bine yakın olduğunu  ve bir önceki seçimden sonra 4 bin 500 kadar daha fazla seçmenin kayıt yaptırdığını ifade etti,

Türkiye’de Referandumun 16 Nisan’da yapılacağını, yasa gereği yurt dışında ise oy verme işleminin bir hafta önce tamamlanması gerektiğini vurgulayarak konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Yasaya göre yurt dışında oy verme işleminin bitiş tarihi 9 Nisan oluyor. Tüm dış temsilciliklerde 9 Nisan’da bitmiş olacak. İngiltere’de, 6, 7,8 ve 9 Nisan’da olmak üzere, 4 gün boyunca vatandaşlarımız oy kullanılacak. Her gün kullanılan oylar büyükelçilikte tahsis edilen bir odada, üç anahtarlı olarak korunacak. Bu anahtarların kimde olacağı kura ile belirlendi. Seçim güvenliği bakımında bütün anahtarlar biraraya gelmeden içeri girilemiyor. Oy verme işleminin bitimiyle birlikte bazı temsilciliklerde diplomatik kurye ile gönderilecek. Avrupa ülkelerinde ise Yüksek Seçim Kurulu’nun kiraladığı uçak ve yetkililer gelip Gatwick havalimanında teslim alacaklar. Referendumun yapılacağı hafta sonu Başkonsolosluk açık olacak. Kimlik sorunu olanlar gelip kimliklerini çıkartıp oylarını verebilecekler.”

VATANDAŞ ŞİKAYETLERİNDE HAKLI

Başkonsolos olarak görevinin bu ülkedeki Türk vatandaşlarına hizmet olduğunu bildiren Ergin sözlerini, “Ben burada her vatandaş ile temas içinde, eşit mesafede ve çok fazla olmaması lazım. Yakın olması lazım. Benim görevim bu ülkedeki Türk toplumuna hizmet etmek. Vatandaşımızın mutluluğuna da tasasına da olabiliyorsak ortak olmak istiyorum. İmkanlarımız dar, personelimiz kısıtlı ama bunların hiçbiri mazeret değil. Yer küçük, randevu süreleri uzun gibi şikayetler oluyor. Vatandaşlarımız haklılar. Randevu araları daha kısa olmalı ve rahat koşullarda vatandaşlar işlemlerini yaptırabilmeli. Bedelli askerlik konusunda yoğunlaşma var ve yığılma oluyor.  Ama burada kemikleşmiş bir sorun var. Benden önceki arkadaşlarımın da bina işini çok ciddi şekilde uğraştılar. Ben de uğraşıyorum.

Londra’da uygun bir başkonsolosluk binasının bulunması çok zor. Kurlarla da alakalı. Kaynağı bulduğunuz zaman da devlet adına satın almanın ciddi bir bürokratik boyutu var. İki ülke kurallarının örtüşmemesi, kriterler, belli bölde içerisinde olma zorunluluğu var. Her şeye rağmen bu sorun çözülmesi lazım” diye sürdürdü.

TÜRK TOPLUMUNUN NÜFUS ORANI

Birleşik Krallık’ta yaşayan Türk toplumu nüfusunun yarım milyonla ifade edildiğine işaret eden Başkonsolos Ergin, Sadece 90 bin civarında seçmen var. Kayıt olmayan 50 bin civarında vatandaşımız olduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte 250 bin civarında tahmin ediliyor. Kıbrıslı Türk nüfusu ile birlikte İngiltere Türk toplumunun yarım milyon civarında bir nüfus sözkonusu” dedi.

“TOPLUMU DAHA DİNAMİK BULDUM”

Daha önce büyükelçilikte görev yaptığını hatırlatan Çınar Ergin, 8 yıl aradan sonra Başkonsolos olarak Londra’ya gelmekten dolayı memnuniyetini ifade ederek, “Göreve geleceğimi Aralık ayında öğrendim ve 15 Şubat’ta da göreve başladım. Çok hızlı bir süreç oldu. Buraya geleceğimi öğrendiğimde çok mutlu oldum. Önemli ve güzel bir görev. Londra’da yaşamak çok güzel. Profesyonel olarak Dışişleri Bakanlığı’nda Londra önemli bir görev. Bu da bana nasib oldu. Onun mutluluğuyla da geldim. Londra’ya 8 yıl aradan sonar tekrar geldim. Yabancı sayısında ciddi artış olduğunu farkettim. Türk toplumunu daha dinamik buldum. Artık sivil toplum çağındayız. Dinamik bir sivil topluma kendine de bize de fayda sağlıyor” diyerek sözlerini tamamladı.