LONDRA
İngiltere Başbakanı David Cameron'ın ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini 23 Haziran'da referanduma götüreceğini ve ülkesinin AB'de kalmasından yana kampanya yürüteceğini açıklamasından bu yana İngiliz siyasetinde hareketli günler yaşanıyor. Muhafazakar Parti, "Başbakan'ın yanında duranlar" ve "karşı çıkanlar" olarak ikiye ayrılmış durumda.
İngiliz siyasetinin renkli ismi Londra Belediye Başkanı Boris Johnson ise ülkesinin AB'den çıkması gerektiği yönünde kampanya yürüteceğini açıklayarak sadece milletvekili olduğu Muhafazakar Parti'nin lideri Cameron'ın değil, babası Stanley Johnson'ın da karşısında yer almış oldu.
Johnson'ın bu kararı İngiliz ekonomisini de etkiledi ve İngiliz sterlini sert şekilde değer kaybederek dolar karşısında son 7 yılın en düşük seviyesini gördü.
75 yaşındaki baba Johnson oğlunun ülkesinin AB'den çıkmasından yana kampanya yürüteceği kararını "siyasi kariyerini sonlandırmaya yönelik bir adım" olarak değerlendirdi.
-"Bakanlık isteseydi bunu yapmazdı"
Muhafazakar Parti'nin eski Avrupa Parlamentosu üyesi olan ve Avrupa için Çevreciler Grubu'nun eş başkanlığını yapan Johnson, şöyle konuştu:
"Uzun bir düşünme süresinin ardından Boris'in bu kararı verdiği kanaatindeyim. Bunun, kariyerini düşünerek verilmiş bir karar olduğunu söylemek gülünç olur. Kariyerini sonlandırmak için daha fazla ne yapabilirdi bilemiyorum. Londra belediye başkanlığı görevinden mayıs ayında ayrılıyor ve kabinede iyi bir göreve gelmek isteseydi, böyle bir karar vermezdi. Boris'e katılmıyorum. İngiltere'nin egemenliğinin, AB'nin parçası olarak olumsuz etkilendiğini savunuyor. Bunu kabul ediyorum ama küçük bir havuzda büyük balık olmaktansa, büyük bir havuzda küçük balık olmayı tercih ederim."
O dönemde adı Avrupa Ekonomik Toplumu (AET) olan AB'ye 1973 yılında katılan İngiltere'nin her zaman birliğe katkısı olduğunu dile getiren Johnson, "Boris'e kariyeriyle ilgili tavsiyede bulunacak olsaydım, AB'den çıkılması yönünde kampanya yürütmemesini söylerdim. Çünkü belediye başkanlığı görevi sona erdiğinde bakanlık bekliyor. Bu durumda bunun olması mümkün gözükmüyor artık" diye konuştu.
-"Türkiye'nin AB üyeliğini her zaman destekledim"-
Oğlunun görüşlerine saygı duyduğunu ancak kararı İngiliz halkının vereceğini belirten Stanley Johnson, İngiliz halkının 23 Haziran'da AB'de kalmaktan yana oy kullanacağından emin olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin AB ile yürüttüğü müzakere sürecine de değinen Johnson, ülkesinin ve kendisinin her zaman Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini ancak AB'nin "serbest dolaşım" konusunu gözden geçirmesi gerektiğini, sınırsız serbest dolaşımın sorunlara neden olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Stanley Johnson, ailesinin sadece Türk değil, Fransız, Alman ve İsviçreli gibi birçok farklı kökenden geldiğini belirterek, "Bunun İngiliz siyasetine farklılık getirdiğini düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Elbette" yanıtını verdi.
-Siyasetçi ve gazeteci aile
1940 Cornwall doğumlu Stanley Johnson'ın ilk eşinden en büyük oğlu Boris Johnson, 2008 yılından bu yana Londra belediye başkanlığı yapıyor. 51 yaşındaki Boris Johnson, geçen yılki genel seçimde iktidardaki Muhafazakar Parti'den milletvekili seçilmişti. Boris Johnson, 5 Mayıs'ta yapılacak Londra Belediye Başkanlığı seçimiyle görevini bırakacak.
Stanley Johnson'ın bir diğer oğlu Joseph Johnson ise Muhafazakar Parti iktidarında Üniversiteler ve Bilimden Sorumlu Bakan görevini yürütürken, kızı Rachel Johnson ise gazetecilik yapıyor.
İçişleri Bakanlığının yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu döneminde gazetecilik de yapan Ali Kemal Bey, 1903 yılında yarı İsviçreli yarın İngiliz Winfred ile evlenmişti. Ancak Winfred'in hayatını kaybetmesinin ardından Ali Kemal Bey de Stanley Johnson'ın babası Osman Ali ve ablası Celma'yı İngiltere'nin Bournemouth şehrine getirmişti. Daha sonra Zeki Paşa'nın kızı Sabiha ile evlenen Ali Kemal Bey'in bu evlilikten de Zeki Kuneralp adlı çocuğu dünyaya gelmişti. İttihat ve Terakki karşıtı görüşleriyle bilinen Ali Kemal Bey, 1922'de Türkiye'de linç edilerek öldürülmüştü.
