Londra Başkonsolosluğundan yapılan sözkonusu açıklama şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti Londra Başkonsolosluğu, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’nın (Home Office) Ankara Anlaşması başvurularından sorumlu ekibiyle yaklaşık altı aylık aralıklarla koordinasyon toplantıları gerçekleştirmektedir. 

Ankara Anlaşması kapsamında yapılan başvurularla ilgili yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü, gelişmelerin takip edildiği sözkonusu toplantılarda, karşılıklı bilgilendirmelerde bulunulmakta ve taraflar arasındaki eşgüdümün devam ettirilmesi amaçlanmaktadır. 

Ankara Anlaşması başvurularının kabul edilmeye başlandığı ilk yıllardan itibaren başvurular, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’nın Sheffield Ofisi tarafından değerlendirilmekteydi. Ancak, 2014 yılı Ekim ayında bu görev Liverpool Ofisi’ne devredilmiştir. Liverpool ekibiyle vaktiyle yapılan görüşmelerde Ankara Anlaşmasının Türkiye ve Birleşik Krallık için önemi, sağladığı yararlar, başvurularda yaşanan sorunlar karşılıklı olarak dile getirilmiş ve çözüm yolunda önemli adımlar atılmıştır. 

2016 yılının Şubat ayında yapılan koordinasyon toplantısı sonrasında Ankara Anlaşması başvurularının yeniden Sheffield’de değerlendirileceği bildirilmiştir. Bu doğrultuda, 2016 yılı Sonbahar Toplantısı görevin yeni tevdi edildiği Sheffield Ofisi’nde Başkonsolosluk Heyetimiz ile Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı Ankara Anlaşması Ekibi (“ECAA Team”) arasında 15 Eylül 2016 günü gerçekleştirilmiştir. 

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı almasıyla (Brexit) sonuçlanan  referandum ve ardından yaşanan gelişmelerle Ankara Anlaşması konusunda endişelerin yoğunlaştığı bir dönemde, sözkonusu toplantı daha da önem kazanmıştır. Genel çerçevede, olağanüstü bir gelişme yaşanmadığı sürece İngiltere’nin AB’den yasal olarak çıkışı gerçekleşinceye kadar yapılan başvuruların “normal başvuru” olarak değerlendirmeye alınmasına devam edileceği görüşünün hakim olduğu anlaşılmaktadır. 

Sözkonusu toplantı sırasında bilgilendirmede bulunan yetkililer, “Brexit” sonrası AB’den çıkış sürecinin şu anda Ankara Anlaşması’nı etkilemediğini, başvuruların normal prosedür içerisinde değerlendirilmesine devam edildiğini, garanti verememekle birlikte mevzuatta şu an için bir değişiklik öngörülmediğini ifade etmişlerdir. 

Başvuruların değerlendirilmesinde “Brexit” ile bağlantılı bir yavaşlamanın sözkonusu olmadığını da belirten anılan yetkililer, başvuruların neticelenmesindeki yavaşlamanın çoğunlukla dosyaların tam ve düzgün olarak hazırlanmamış olmasından kaynaklandığını belirterek, başvuruların geç veya olumsuz sonuçlanmasının nedenlerinin başında gelen üç hususun vatandaşlarımıza duyurulmasının yararlı olacağını ifade etmişlerdir: 

- Bu nedenlerden birincisi, iş kurmak için gerekli sermayenin başvuru sahibinin kendi adına olmamasıdır. Yetkililer hediye olarak verilmiş olsa dahi, sözkonusu kaynağın (“fund”) tamamen başvuru sahibinin kontrolünde ve kendi hesabında olması gerektiğini belirtmişlerdir. Sermayenin kişinin kendi hesabında olmamasının en çok rastlanan ret nedenlerinden biri olduğu, en son yayınlanan mevzuat güncellemelerinde açıklanmasına rağmen şahsen veya firmalar aracılığıyla gelen başvurularda bu hususa dikkat edilmediğinin gözlemlendiği öğrenilmiştir. 

İkinci önemli husus ise, kendi namına (“self-employed”) çalışacak vatandaşlarımızın uzatma başvurularında geçici bilanço (“interim account”) vermeleri gerektiğidir. Vergi beyan döneminin son günü olan 31 Ocak öncesinde yapılan başvurularda, yıllık hesapların 31 Ocak itibariyle hazırlanacağı düşünülerek, başvurularla birlikte geçici bilanço dökümünün gönderilmediği, bunun da gecikmelere ve yetersiz görülen bilanço dökümleri nedeniyle başvuruların kabul edilmemesine neden olabildiği İngiliz yetkililerce hatırlatılmıştır. 

Üçüncü önemli husus ise, ilk başvurularla birlikte teslim edilen banka hesap dökümlerinin ve diğer Türkçe evrakın yeminli tercümelerinin bulunmaması olarak belirtilmiştir. Normal koşullarda, teslim edilen yabancı dildeki tüm belgelerin onaylı İngilizce tercümelerinin gönderilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak şahsen veya firmalar aracılığıyla yapılan başvurularda başta banka hesap dökümleri olmak üzere zaman zaman tercümesi bulunmayan Türkçe belgelerin gönderildiği, bu durumun da değerlendirme sürecini yavaşlattığı yetkililerce ifade edilmiştir. 

Sheffield Ofisi’nde yapılan toplantıda ayrıca aşağıda kayıtlı hususlar ele alınmıştır: 

- Göçmenlik yasasında yapılan değişiklerle beraber 2015 yılında göçmenlik başvurularında “itiraz/temyiz hakkı” kaldırılmış, yerine “İdari İnceleme” (“Administrative Review”) uygulaması getirilmiştir. Bu uygulamayla, ilgili diğer tüm vize kategorileriyle birlikte, Ankara Anlaşması başvurularında ret cevabı alındığında karar mahkemeye götürülememekte, istenirse “İdari İnceleme” sürecinden geçmek zorunda kalınmaktadır.  

Yine aynı kurum içerisinde bulunmasından dolayı şikayetçi olunan bu mekanizmayla ilgili olarak Birleşik Krallık yetkilileri, incelemelerin bağımsız bir ekip tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayarak, idari incelemenin sonuçlarından memnun olunmaması durumunda konunun Yargısal İnceleme (“Judicial Review”) kapsamında da değerlendirilebileceği belirtmişlerdir.  

- Öte yandan sözkonusu yetkililer, başvuru sahiplerinin konuyu “İdari İnceleme”ye taşımak yerine redde gerekçe olan eksikleri tamamlayarak yeni bir başvuru da yapabileceklerini (bu bağlamda Ankara Anlaşması başvurularından başvuru ücreti alınmadığını da hatırlatarak) ifade etmişlerdir. 

- Ankara Anlaşması çerçevesindeki başvuru sahiplerinin eşlerinin sürekli oturuma başvurmadan önce eşleriyle 2 yıl birlikte yaşama zorunluluğu konusunda ise yetkililer Yargısal İnceleme (Judicial Review) kapsamında süren bir dava olduğunu, davanın 2016 yılı Ekim ayı içerisinde görüleceğini ve bu davanın bir değişiklik oluşturması halinde sonuçlarının önümüzdeki Kasım ayı içerisinde netlik kazanabileceğini bildirmişlerdir. 

- 2015 yılı Nisan ayındaki mevzuat güncellemesinin ardından artık “Home Office” yetkililerinin Ankara Anlaşması başvurularında ilave evrak isteme yükümlülüğünün bulunmadığı, tüm başvuruların tam ve eksiksiz yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Sheffield Ofisi yetkilileri küçük eksikliklerden ötürü hemen ret verilmediğini, düzeltme talep edildiğini ve katı bir uygulamanın söz konusu olmadığını aktarmışlar ancak, bahsekonu güncelleme öncesinde olduğu gibi belgelerin büyük bir çoğunluğunun eksik gönderilmesinin başvuru sahiplerinin aleyhine sonuçlanabileceğinin altı çizmişlerdir. 

- Ankara Anlaşması başvuruları neticesinde verilen oturum izinleri kesin olmamakla birlikte temayül olarak ilk aşamada 1 yıl, bilahare 3 yıl uzatma ve süresiz oturum şeklindedir. Ancak son zamanlarda normal şartlarda 3 yıl olması gereken uzatmaların yoğun şekilde 1 yıl olarak verildiğine yönelik şikayetlerin iletilmesi üzerine cevaben bu uygulamada esasen bir değişiklik olmadığı, 3 yıllık uzatma için verilen belgelerde eksiklik olması ya da ticari faaliyetin sağlıklılığına ilişkin belgelerin  ikna edici bulunmaması durumunda 3 yıl yerine 1 yıllık uzatma verilmekte olduğu yanıtı alınmıştır. Ancak sözkonusu yetkililer başvuru sahiplerinin eksikliklerini tamamlayarak tekrar uzatma başvurusu yapmalarının önünün açık olduğunu vurgulamışlardır.

- Toplantıda İngiliz yetkililer, Sheffield Ofisi’nin mevcut idari yapısı ve iş yüküne bağlı olarak Ankara Anlaşması başvurularında en geç 6 ay içerisinde sonuç alınabileceğini, başvuru dosyasının karmaşıklığına göre nadir de olsa uzamaların olabileceğini fakat bu durumda başvuru sahiplerini mutlaka önceden bilgilendirileceklerini ifade etmişlerdir.  

Başvuruların sonuçlandırılmasında azami süre 6 ay olmakla birlikte görüşülen yetkililer başvuruları çok daha erken sonuçlandırmaya gayret ettiklerini ancak bu konuda bir taahhütte bulunamayacaklarını kaydederek, bugün itibariyle bir Ankara Anlaşması başvurusunu yaklaşık 6 haftada sonuçlandırabildiklerini tarafımıza bildirmişlerdir.  

Bu çerçevede, vatandaşlarımıza başvurularını eksiksiz bir şekilde hazırlamalarını, Türkçe evrakın tümünü İngilizce yeminli tercümeleriyle (Türkiye ya da İngiltere’de bulunan yeminli tercümanlarca çevrilip onaylanmış) birlikte teslim etmelerini ve işyerleri için sermaye olarak kullanacakları paralarını kendi hesaplarında bulundurmaya dikkat etmelerini tavsiye ederiz. Vatandaşlarımızın dosyalarının tam olması halinde başvurularının kabul ihtimali artacağından “İdari İnceleme” başvurusuna da gerek kalmamış olacaktır. 

İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın Ankara Anlaşması’ndan sorumlu yetkilileri ile önümüzdeki dönemde yapılacak koordinasyon toplantılarında  aktarılmak üzere, vatandaşlarımız Ankara Anlaşması başvurularıyla ilgili olarak yaşadıkları genel sorunları doğrudan ya da varsa işlemlerini takip eden avukatlık firmaları aracılığıyla Başkonsolosluğumuz Hukuk Danışmanlığı’nın [email protected] e-posta adresine veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliğimizin [email protected] adresine bildirebilirler. 

Saygıyla duyurulur.