Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türkiye Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'ye bakanlık seviyesinde yapılan ilk ziyaretin İngiltere'den olduğunu belirterek, "İngiltere tarafı, Türk hükümetinin ülkedeki demokrasiyi korumaya yönelik çabalarını açıkça destekledi. Bunlar önemli katkılar ve Avrupa'dan görmek istediğimiz de budur." dedi.

Küçükcan, iktidardaki Muhafazakar Partinin Dış İlişkiler Bürosu Başkanı ve Milletvekili Geoffrey Clifton-Brown'un ev sahipliğinde Londra'daki tarihi İngiliz Parlamentosu'nda, Daily Sabah Center for Policy Studies ve Democracy for All Initiative tarafından düzenlenen "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye-AB İlişkilerinde Yeni Dönem" başlıklı panelde konuştu.

Darbe girişimiyle Türk demokrasisine de saldırıda bulunulduğunu ifade eden Küçükcan, 15 Temmuz sonrası Türk dış politikasının amaçları ve prensiplerine değindi.

Bunları "bölgesel istikrar", "terörle mücadele" ve "Türkiye'nin AB'ye üyeliği" olarak sıralayan Küçükcan, ayrıca terörle mücadele kapsamında, yurt dışındaki FETÖ mensuplarının iadesi konusunda müttefik ülkeler nezdinde girişimlerin, Türkiye'nin dış politikasında öncelikli konular arasında yer aldığını vurguladı.

- "Ortada bazı önemli zorluklar var"

AB'nin Türkiye için stratejik bir hedef olduğunu belirten Küçükcan, şöyle konuştu:

"Her iki tarafın liderlerinin yaptığı açıklamalara ilişkin olarak, her iki tarafın da birbirinden umudunu kestiğini düşünebilirsiniz ancak durum öyle değil. Türkiye, AB ile ilişkilerini devam ettirmeye bağlı ancak mevcut duruma bakarsak, ortada bazı önemli zorluklar var. Diğer aday ülkelere kıyasla, AB'nin genişleme süreci ve prensiplerinde çifte standart uygulaması Türkiye'de eleştirilen konular arasında bulunuyor. 15 ve 16 Aralık'ta yapılacak AB liderleri toplantısında (Türkiye'ye ilişkin), mantıklı bir hesaplama, mantıklı bir görüşmenin yapılmasını istiyoruz."

İngiliz hükümeti ve siyasetçilerinin Türkiye'ye verdikleri desteğe işaret eden Küçükcan, "İngiltere, en başından itibaren Türkiye'nin AB üyeliğine destek oldu ve bu durumdan çok memnunuz. Darbe girişiminin ardından bakanlık seviyesinde Türkiye'ye yapılan ilk ziyaret İngiltere'den oldu. İngiltere tarafı, Türk hükümetinin ülkedeki demokrasiyi korumaya yönelik çabalarını açıkça destekledi. Bunlar önemli katkılar ve Avrupa'dan görmek istediğimiz de budur. Ortak çıkarlara dayalı mantıklı bir görüşme." ifadelerini kullandı.

Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülnur Aybet de darbe girişiminin ardından Türkiye'deki gelişmeleri Batı medyasının tam kavrayamadığını, bu nedenlede ülkede yaşananlara farklı bakış açısıyla yaklaşıldığını söyledi.

Türkiye'nin kanlı bir darbe girişimi yaşadığını kaydeden Aybet, "Bunun yaşandığına kimse inanamadı. Darbe girişiminin sabahında, tüm siyasi partiler de dahil olmak üzere herkes aynı duyguyu yaşıyordu. Bunu Batı'nın anlaması zor ancak Batılı dostlarımıza Türkiye'yi anlayabilmeleri çağrısında bulunuyorum. Genel duyarlılık kapsamında, Batı'daki müttefiklerimizin bu zor zamanda bize yardımcı olmasını bekliyoruz." dedi.

Türkiye'deki darbe girişiminin ardından yaşananlar ile Türkiye-AB ilişkilerindeki son gelişmelerin ele alındığı toplantıya, İngiliz parlamenterler, düşünce kuruluşu üyeleri, gazeteciler ve üniversite öğrencileri katıldı.