Avrupa Birliği otomobillerden çıkan karbondioksit miktarını sınırlayacaktı.

Yeni emisyon kuralları Haziran 2013'te Avrupa Parlamentosu'nun uzlaşması üzerine 2020'de yürürlüğe girecekti. Fakat Almanya'nın karşı çıkmasıyla çevreyle ilgili bu düzenleme 2024'e erteleniyor.

Peki Almanya niçin bu ertelemeyi yaptırıyor?

Yaptırıyor çünkü lüks otomobil imalatçısı BMW'nin hisselerinin yarısını elinde tutan üç ortak Susanne Klatten, annesi Johanne Quandt ve erkek kardeşi Stefan Quandt tam 690 bin Euro'yu (952bin dolar) Merkel'in Hıristiyan Demokrat Birliği'ne bağışladılar. Bu bağışın ardından Almanya, AB'nin yeni emisyon kurallarının yürürlüğe girmesini engelledi. Yani BMW ortaklarıyla Angela Merkel arasında ahbapçavuş ilişkisi yaşandı. Peki emisyon kurallarının ötelenmesi kimin işine yarıyor? Özellikle Alman otomobil üreticileri Daimler, Volkswagen ve BMW'nin işine yarıyor. Çünkü onların ürettiği otomobiller yüksek karbon dioksit yayıyorlar. Halbuki 95 gr karbondioksit kuralı 2020'de geçerli olsaydı, AB ülkelerinde toplam yılda 70 milyar euro ya da 94.9 milyar dolar tasarruf olacaktı. Oysa Alman oto imalatçıları kendi kazançları için uygulamayı ertelettiler. İşte yapılan bu erteleme nedeniyle Yeşiller Partisi, Almanya'nın imajının zedelendiğini ileri sürdü.

Ve Yeşiller BMW'den adeta rüşvet alınarak bu ertelemenin yapıldığını söylediler. Niçin anlattık bu konuyu?Anlattık çünkü Financial Times, WSJ, The Economist gibi yayınlar sürekli Türkiye'nin altyapı projelerini ele alıyorlar.
Ve bu projelerden üçüncü köprünün, yeni havalimanının araç geçişleri nedeniyle karbondioksit emisyonunu çoğaltıp çevreye zarar vereceğini ileri sürüyorlar. Hatta bu projelerin çevreye vereceği muhtemel zararlar nedeniyle bankaların kredi vermeyeceğini
, projelerin finansman bulamadığı için hayata geçirilemeyeceğini sık sık vurguluyorlar.

Halbuki Almanya'nın ertelettiği karbondioksit emisyon kararı Türkiye'deki altyapı projelerinden çok daha önemli. Buna rağmen saydığımız bu yayın kuruluşlarından tek ses çıkmıyor.

Eğer Almanya bu kararı erteletmeseydi Türkiye için tartıştıkları çevre kirliliği belki de tamamen çözülmüş olacaktı. Çünkü Avrupa ve Türkiye'de üretilen otomobiller daha az karbon dioksit salınımı yapacağından köprüden geçen araçların çevreye yaydığı kirlilik azalacaktı. Yine AB Komisyonu'nu bir konuda eleştirmek gerekiyor.

Çünkü AB Komisyonu'nun Türkiye için hazırladığı 2013 -2014 İlerleme Raporu'nun 71. sayfasında Türkiye'nin çevre konusunda yaptıklarının müktesebata uyumda yetersiz olduğu belirtiliyor.

Peki sizin AB olarak yaptığınız bu erteleme ne anlama geliyor? BMW firması ortaklarından rüşvet aldığı iddia edilen Angela Merkel istediği için karbondioksit emisyon uygulamasını erteliyorsunuz.

O halde Türkiye'ye niçin haksız eleştiriler getiriyorsunuz? Almanya istediği için yapılan bu tuhaf ertelemeyle çevreyi ilave dört yıl daha aşırı kirleten asıl sizler oluyorsunuz.

(Sabah)