Lefkoşa Seçimi öncesi de bir koalisyon vardı.


Adı "hanedan koalisyonu" idi. Açık oynanmadı ama belki de "UBP'nin sırtından bıçaklandığı" en bariz seçim oldu 7 Nisan 2013 "Lefkoşa Ara Yerel Seçimi". "Biri" çizmelerini giyip sahaya inmedi. "Emir erlerini" yolladı.


Surlariçi'nde bizzat UBP'liler kızgın bir şekilde "hanedan ne dese gözü kapalı onu yapanların" bir başka parti için nasıl çalıştıklarını izlediler.


Mesela bir vakitler "Ulaştırma Bakanlığı da" yapan ve herkesin "bir daha asla" diyerek görevinin sona ermesine sevinmiş olduğu bir "hanedan askerinin iki elemanını" isimlerine kadar not edip partilerinin üst düzey yöneticilerine bildirdiler UBP'liler.


"Hanedan'ın" tek hedefi vardı, UBP adayının kazanmasını engellemek. Tek başına olmasa da katkısı olduğunu söyleyebiliriz bu hedefin başarılmasında.


Eskisi gibi gücü yetmediğinden ve en son kaybettiği bir seçimin ardından ona rağmen UBP adayının kazanmasını kabul edemediğinden her sonuca razıydı.


Lefkoşa Belediye seçiminin hemen ardından "kendisine sadık olduğuna inandıklarını" toplama girişimi başarısızlıkla sonuçlansa da sanırım "kendisinin olmadığı için karşısında olduğu iktidara yönelik vur-kaç taktiklerini sürdürecektir.


Neyse bir süre daha Kıbrıs Türkü "hanedanın son çırpınışları" ile meşgul olmak zorunda kalacak olsa da artık onu çok daha farklı konular ilgilendirmekte.


Şimdi Lefkoşa'da yerel seçim sonuçlandıktan sonra asıl "Lefkoşa Koalisyonu'na" ihtiyaç var.


UBP, TDP ve DP art niyetli davranıp "CTP şimdi yandı, Lefkoşa bombası elinde patlasın" diyerek geriye çekilip kredi peşinde koşturan ve her alamadığı miktarın karşılığı olarak malüm sendika ile boğuşmak zorunda kalan bir belediye başkanını izlemeyi tercih edebilirler.


Ancak bunun Lefkoşa'ya faydası olmaz.


Şimdi "büyük politikayı" bir kenara bırakıp 22 belediye meclisi üyesinin işbirliği yapabilecekleri olanakları yaratarak "ağlayan Lefkoşa kentinin" sorunlarına çare aramak Lefkoşa'da yaşamakta olan tüm insanlar için en doğrusu olacaktır.


Lefkoşa'nın en başta "gereğinden çok şişirilmiş eleman" sorunu var. Bu sorunu "popülist sol" sloganlar ya da sendikacılara şirin görünme amaçlı "tutulamayacak sözler" vermekle çözmek mümkün değil. Belediye başkanı ve belediye meclisi üyeleri bu konuda "cesur" kararlar almak ve "dobra, dobra" olarak "bu işyerinde kapasitesini aşan sayıda çalışan var" demek zorunda. Hükümet ile işbirliği halinde bu sayıyı aşağı çekmeden Lefkoşa'nın hiç bir sorununu çözmek mümkün değil. Hatta bir çok alanda hizmeti dışarıdan almak vatandaş için çok daha karlı olacaktır.


Aynı şekilde çöp, su ve diğer sorunlar açısından uzun süre hizmetsiz kalan kent çok acele radikal kararların alınmasını ve uygulanmasını beklemekte.


Kadri Fellahoğlu'nun yerinde olsaydım her ay bana karşı rakip olan UBP, DP ve TDP adayları ile buluşur bir çok konuda kent ve geleceği üzerine sohbet ederdim. Kentin herkesin önerilerine ihtiyacı var. Ayrıca desteğine de.


11 UBP'li ve 11 diğer partilerden belediye meclis üyelerinin mümkün olduğunca mensubu oldukları farklı partilere rağmen kent düzeyinde işbirliği yapma zorunluluğu kaçınılmaz görülüyor. İşte bu açıdan belediye başkanının ayrıştırıcı değil birleştiri tavrı ve bunu becerebilmesi çok önemli.


"Ankara Parkı'nın" adını değiştirme "saçmalıklarına" vakit ayırmak yerine Ankara Belediyesi ya da Istanbul Belediyesi gibi dev sorunlarla başa çıkmayı beceren ve yerel yönetimler olarak vatandaşlarını memnun eden yerel yönetimlerden her alanda destek almak için Lefkoşa-Ankara, Lefkoşa-İstanbul ve hatta İstanbul'un başarılı ilçeleri ile (Fatih ve Küçükçekmece gibi güzel örnekler mevcut) deneyim alış-verişi Lefkoşalıların lehine olacaktır.


Tüm bunların gerçekleşmesine katkı sunacak bir "Lefkoşa Koalisyonu" yarın ülke genelinde de KKTC'nin acilen ihtiyacı olan değişimi mümkün kılacak bir "ülke koalisyonuna da" güzel bir örnek olabilir.