Merhaba sevgili Eurovizyon okuyucuları,

İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan Ayının tüm okuyucularımıza huzur ve sağlık getirmesini dileyerek bu haftaki köşe yazımda kurumsal kariyer yönetiminde alçakgönüllü olmanın öneminden bahsetmek  istiyorum.

Faaliyet alanı ne olursa olsun tüm kurum ve kuruluşlarda, bencil olmayan, birlikte çalıştığı iş arkadaşlarına saygı gösteren, karşındakinin fikirlerini dinleyen ve değer veren insanlar herkes tarafından takdir edilmekte ve sevilmektedir. Özellikle yönetici pozisyonunda bulunan kişilerin birlikte yakınen çalıştıkları personellerine sevgi, saygı ve alçakgönüllülükle yaklaşmaları onların kariyerlerini ve yöneticilik becerilerini etkileyen en önemli etkenlerden biridir.

Gerek bir kurumun yöneticisi gerekse herhangi bir seviyedeki personel kendini asla ve asla dev aynasında görmemelidir. Aksine son derece mütevazi ve çok iyi bildiği konularda bile iddiasız olmalıdır. Herşeyi sadece ben bilirim, ben yaparım, ben,m yerim asla doldurulamaz düşüncesi ekip çalışmasını öldüren en önemli kurumsal hastalıklardan biridir.Yönetici kadrosunda görevli olanların alçakgönüllü olması onları birlikte çalıştıkları iş arkadaşlarına karşı empatik davranmaya ve herhangi bir hata sözkonusu olduğunda daha affedici olmaya götürür.

Unutulmamalıdır ki, alçak gönüllü insan her durumda en önde olmak ve başkalarını ezmek istemez. Aynı tanımlama kurumsal ortamlar içinde geçerlidir. Yönetici kadrosu herşeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünen kişilerle dolu olan kurum ve kuruluşlar için çalışan mutsuzluğu, demoralizasyon, çalışma ekipleri arası dialog kopukluğu ve sonuç itibariyle kurumsal performans düiüklüğü kaçınılmazdır.